13

319 28 4
                                    

           

Sen beni

Doğmadan evvel görseydin eğer,

Bir evrendim

Kişi başına bir galaksi bir gezegendim

Ben sendim.

*Gri-Korkak(Akustik)*

• • •

"Her zaman istediğimle,

Geçmişin , geleceğinle,

Benimsin artık,

Derinlerde,"

Müzik bitti , sahne kapandı. İnsanların alkışları salonda büyük bir gürültü oluşturduğunda , kendime geldim. O alkışların her biri suratıma atılmış bir tokat gibiydi. İrkildim. Hızla geri çekildiğimde nefes nefeseydim, "Ben..." dedim, utancımdan kafamı kaldıramadığımdan gözlerimi onun ayaklarına sabitledim, birkaç dakika önce heyecanım ve beceriksizliğim yüzünden sürekli bastığım ayaklarına...

"Ben bir lavaboya gideyim."

O salondan nasıl kaçtım bilmiyorum. Lavaboya ulaşmak için iki kat merdiveni nasıl çıktım bilmiyorum.

Yaşıyor muyum?

Bilmiyorum.

Ne yapacağımı bilmez bir şekilde küçücük bir alanda bir ileri bir geri volta atıyordum. On birinci turun dönüşünde , aynadaki yansımamla göz göze geldim. Yüzüm deli gibi yanıyordu ama kızarmamıştım. Dudaklarım , kemirmekten yara olmuştu. Aynaya biraz daha yaklaştım. Gözlerim dolmaya başladığında , ayandaki yansımamın aksine ben kahkahalarla gülüyordum, "Şükürler olsun ki hala hayattayım..." dedim, "Dünya'ya anlatabileceğim. Gerçi bu sefer inanıp inanmayacağından şüpheliyim. Neyse ki şahitlerim var." Çok komikmiş gibi gülmeye devam ettim, "Bir salon dolusu insan!"

Aynadaki yansımamla tekrar göz göze geldiğimde gülmeyi bıraktım. Gözlerim vücudumdan bağımsız işlediğinden , ağladığımı  idrak etmem uzun sürmüştü. Kahkahalarım yerini hıçkırığa bırakınca olduğum yerde çökerek dizlerimi kendime çektim, "Allah'ım bir gün öleceğim biliyorum. Lütfen o gün bugün olsun. Bir daha ne zaman böyle mutlu olurum bilmiyorum. Hazır , bulutların üzerinde dolanıyorken al beni yanına da kurtulayım." Ellerimle gözlerimi sildim, "İyice kafayı yedim ha...Hem deli gibi yaşamak hem de tam şuanda ölmek istiyorum. Manyak mıyım neyim..."

Lavabonun kapısı açılınca panikle oturduğum yerden ayağı kalktım. Kapıya sırtımı verip , ellerimle acıyan gözlerimi ovuşturdum. Planım arkamı döndüğüm gibi buradan çıkmaktı ama arkamı döndüğümde gördüğüm kişiyle olduğum yerde kalakaldım.

"Neden bu pis lavabonun ortasına oturmuş ağlıyorsun?"

"Derin..." dedim gülümsemeye çalışarak, "Oyunun etkisinden çıkamadım da hala..."

Bana bilmiş bilmiş bakan gözlerinden inanmadığını anladım. Ellerini beline koydu, "Ben bu numaraları yemem Mısra ama şimdilik görmezden geliyorum..." Heyecanla gözlerini büyüttü, "Eee , en çok hangi sahneyi beğendin?"

"Tabi ki de senin sahneni!"

Koşarak boynuma sarıldı, "Seni çok özledim!"

Kollarımı onun minik bedenine sararken gülümsedim, "Bende seni çok özledim güzelim."

Onun ellerini yıkamasını ve saçlarını düzeltmesini bekledikten sonra beraber lavabodan çıktık. Merdivenlerden inerken ellerimi tuttu, "Dans ettiğin çocuk kimdi Mısra?"

GİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin