"Hadi gel tut ellerimi, benimle yan
Benimle meydan oku her çaresizliğe
Benimle uyu, benimle uyan
Birlikte varalım on üçüncü aylara."
-Ümit Yaşar Oğuzcan
*Birkan Nusuhoğlu & Elçin Orçun – Varsa Yoksa*
Bazı geceler vardır. Saatlerce duvara bakarsın.
Düşünürsün.
Düşünürsün.
Düşünürsün.
Kim olduğunu, yaşadığın hayatı, yaptığın hataları...Ait olduğun, ait olmak istediğin yeri. İşin içinden bir türlü çıkamazsın, koca duvarlara can gelir sanki. Ayaklanır birden, üzerine üzerine gelir. Oturduğun köşede iki büklüm kıvrılır, o hissin geçmesini beklersin.
Ve bazı geceler vardır.
Duvarlara değil de gökyüzüne bakarsın. Ayakların yerden kesilir, kendini bulutların arasında süzülüyormuş gibi hissedersin. O özgürlük hissi ile bir şey düşünmezsin. Zaten canın da düşünmek istemez. Sonunda yere sert düşeceğini bilsen bile, o anın bitmesini istemezsin.
Ben de istemiyordum.
Kendimi sonsuz bir döngü içine hapsetmek, sonsuza kadar başa sararak bu anı yaşamak istiyordum. Keşke bunu yapabilseydim. Gökyüzünden bir yıldızı boynuma mühürlediğim gibi, zamanı durdurabilseydim.
"Ne düşünüyorsun?"
Kafamı ondan tarafa doğru çevirdim, "Efendim?"
"Yarım saattir öylece boşluğa bakıyorsun...Ne düşünüyorsun?"
Zamanı durdurmanın yollarını.
"Hiç." Dedim, "Dalmışım sadece."
"Sürekli bir yerlere dalıyorsun...Bazen kafanın içinden neler geçiyor gerçekten çok merak ediyorum."
"Merak edilecek kadar önemli şeyler değil ya..." dedim, "Genelde içinde bulunduğum durumdan çok alakasız şeyler düşünüyorum. Saçma şeyler yani."
"Mesela?"
Yüzüne bakıp birkaç saniye düşündüm, "Tamam...İtiraf ediyorum." Dedim gülümseyerek, "İçimden sürekli şarkı söylüyorum."
O da güldü, "Vay be! Senin hakkında öğrenebileceğim en büyük sır olabilir." Daha sonra oturduğu yerde dikleşerek kaşlarını çattı – ya da çatmaya çalıştı?- "Lütfen ciddi olur musun biraz?"
"Ah, pardon." Dedim, "Bu kadar önemli olduğunu bilmiyordum."
"Şimdi öğrenmiş oldun."
"Peki." Dedim, "Ne duymak istiyorsun?"
"Senin hakkında bir şeyler." Dedi, "Seni okuldaki bir sorumluluk projesinden veya Mete'den dolayı tanımak istemiyorum. Seni, senden dinlemek istiyorum. Kendim tanımak, senin hakkında yeni şeyler öğrenmek istiyorum."
Duymaya alışık olmadığım şeyler karşısında afallasam da, bunu ona belli etmemeye çalıştım. Kendim hakkında ne anlatabilirdim ki? Kendimle ilgili anlatacağım şeylerin yüzde sekseninde, kapı Barlas'a çıkardı.
"Ben kendim hakkında konuşmayı pek sevmem." Dedim, "Sana ne anlatabilirim ki? İzmir'de doğdum, annem, babam ve abimle yaşıyorum falan filan..."
"Bahsettiğim şeyi tam olarak anlayamadın, ya da ben anlatamadım."
Muhtemelen ben anlamamışımdır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZ
Teen Fiction"Ya gerçekten ruhuna işleyecekti yazdığım satırlar , ya da umursamayıp bir köşeye fırlatacaktı mektubumu. Ben bir kere bile dokunamamıştım belki ona ama , umarım yazdıklarım dokunurdu. "