Yazar: Muhammet Emir PEKDEMİR

438 37 241
                                    


Bir insanın hayat akışını belirleyen 

o kişinin hayal gücüdür (M. Aurelius)


STRES ÇARKIM

Her zaman ki gibi sıradan bir gündü. Sabah kalktım ve okulumun yolunu tuttum. Sokaklarda sadece ben yoktum elbette. Birçok insan işine gidebilmek için sabahın erken saatlerinde yola çıkmıştı. Giderken hep hayal kurardım. Paris'e gitmek ya da zengin bir ünlü olmak gibi büyük hayaller kurardım. Değişik değişik hayallerim vardı benim. Gerçi içimden bir ses, hayallerimin gerçekleşmeyeceğini söylüyordu ancak yine de hayallerimden vazgeçmiyordum. Çünkü hiç gerçekleşmeyecek olsalar bile mutlu oluyordum ve bu da bana yetiyordu.

Okulda en zorlandığım ders matematikti. Çünkü hiçbir şey anlamazdım. Anlamayınca da kafamı sıraya koyar ve uzun uzun hayallere dalardım. Bazen iyi bir kaleci bazen de kitleleri peşinden koşturan bir şarkıcı olurdum. Bu böyle zil çalıncaya kadar devam eder ve ben çıkış zili ile beraber ipini koparmış buzağı gibi soluğu dışarıda alırdım. Bu hayalciliğim beni dış dünyadan koparmış olacak ki pek arkadaşım yoktu. Bu yüzden hemen evin yolunu tutardım.

Derken sıradan hayatımda sıra dışı bir şey oldu. Okulda olduğum bir gün, kantinde büyük bir kalabalık olduğunu fark ettim. Meğerse 'Stres Çarkı' diye bir oyuncak gelmiş ve herkes onu almaya çalışıyormuş. Ben de şöyle bir göz attım ve içimden 'Ne kadar da gereksiz bir şey' diyerek burun kıvırdım. Fakat çok geçmeden herkesin elinde görünce ben de almaya karar verdim ve bunun için para biriktirmeye başladım.

Artık benim de bir stres çarkım olmuştu. İlk zamanlar öylesine çeviriyor ve bu aletin stres atmaktan ziyade strese sebep olduğunu düşünüyordum fakat bu çark nasıl bir şeyse insan da alışkanlık yapıyordu. Nasıl tespihe alışanlar onu ellerinden düşürmüyorsa ben de bu çarkı elimden düşürmüyordum. Gerçi zaman içerisinde parmaktan parmağa çevirme, zıplatma gibi hareketler yapmayı öğrenince bir parça keyif alır gibi oldum.

Bir zaman sonra çocuklar bu oyuncaktan bıktılar. Artık hiç kimsenin elinde bu çarktan görmüyordum. Ancak ben stres çarkımdan kopamadım nedense. Bir taraftan onu çeviriyor diğer taraftan hayallerime dalıyordum. İşte o günlerin birinde stres çarkıma iyice odaklanmıştım ki; garip bir şey oldu. Çarkım sanki hayatın kendisi gibi gözükmüştü gözüme. Çünkü hayat da durmadan devam ediyordu ve hayatın içerisinde tembelliğe yer yoktu. Stres çarkı nasıl durduğunda düşüyorsa insan da tembel tembel oturduğunda başarısız oluyor ve hiçbir hayalini gerçekleştiremiyordu. O gün anlamıştım ki çabalarsam, derslerime asılırsam hayallerime ulaşmam hiç de zor olmayacaktı.

O günden sonra çok ama çok çalıştım. Çalıştıkça matematik de dâhil tüm derslerimi anlamaya, anladıkça da sevmeye başladım. Üniversiteden sonra kendi işimi kurdum ve işimde çok iyi yerlere geldim. Güzel bir ailem, güzel bir gelirim var artık. Bazen çıkıp hayallerimdeki gibi dünyayı geziyorum ve nereye gidersem gideyim yanımda hep bir şey var;

'Stres Çarkım!'

***

Bizim Hikayemiz (KİTAP OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin