YAZAR: Sıla Nazlım SOLMAZ

313 35 104
                                    


Sevgi olmayan yerde aşk da olmaz

(Emile Zola)


KIYMET

Selin 15 yaşında, her dediği olan, ukala ve de şımarık bir genç kızdı. Sabah güneşi cömert ışıklarını yarı açık pencereden içeri gönderirken tatlı bir serinlikle uyandı. Ancak her zamanki gibi asabiliği üzerinde olacak ki söylene söylene kalktı.

Babası sabahın ilk saatlerinde hatta gün daha ışımadan işe gidiyordu. Annesi ise sabah namazını kıldıktan sonra yatmıyor ve Selin'e kahvaltı hazırlıyordu. Gerçi bunu annesinin yapmasına gerek yoktu ama evin tek çocuğu olduğundan üstüne çok düşülüyor, bir dediği iki edilmiyordu. Onlar böyle davrandıkça, Selin daha çok şımarıyordu. Sanki onlar onun anne babası değil de hizmetçisiymiş gibi onlara davranıyordu. Onlara her istediğini yaptırıyor ve şayet bir şeyi yaptıramazsa kapris yapıyor, küsüyor, günlerce konuşmuyordu.

O sabah da kalktı ve söylene söylene mutfağa gitti. Annesi o gün kalkamamıştı. Bu yüzden de kahvaltı hazır değildi. Ukala bir tavırla annesine bağırdı hatta bu da yetmezmiş gibi odasına gidip zorla kaldırmaya, yorganını çekiştirmeye başladı. Oysa annesi o gün çok hastaydı ve kalkacak takati yoktu. Aslında annesi pek belli etmek istemiyordu ancak amansız bir hastalığa yakalanmıştı ve bu hastalık onu her gün biraz daha kemiriyordu.

Selin'in annesi her geçen gün kötüleşse de Selin'in bunu dikkate aldığı yoktu. Sadece kendisini düşünüyordu. Sanki tüm evren onun için yaratılmıştı, her şey ona hizmet için vardı. Günlerden bir gün bir rüya gördü Selin. Nasıl bir rüyaysa ilk kez pozitif bir enerji ile uyandı. Hemen kalkıp mutfağa gitti ve ilk kez kendisi kahvaltı hazırladı. Patatesler kızarırken koşarak annesinin odasına gitti ve onu öperek kaldırmaya çalıştı. Ancak annesi sopsoğuktu. Hemen kulağını annesinin ağzına dayadı. Ancak nefes almıyordu. Ölmüştü annesi. Bir anda gözlerinden yaşlar boşandı ve saatlerce ağladı Selin.

Uzun yıllar geçse de annesinin ölümü içinde kocaman bir boşluk oluşturdu Selin'in. Hayattayken sarılamadığı annesinin mezarına gidip toprağına sarılıyor, sevdiği çiçekleri mezarına ekiyordu. Bundan sonraki hayatında babasına kenetlenerek hayata tutundu. Kendi çocuklarını şımarık yetiştirmemeye ve onların kıymet bilerek büyümelerine büyük önem verdi...


***

Bizim Hikayemiz (KİTAP OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin