Veren el alan elden yücedir (Hz. Muhammed)
BİR MUCİZE
Sabahleyin mutfaktan gelen sucuklu yumurta kokusuyla uyandım. Babaannem her zaman olduğu gibi yine kahvaltıyı hazırlamış, beni bekliyordu. Kahvaltımı yaptıktan sonra isteksiz bir şekilde okulun yolunu tuttum. İsteksiz diyorum çünkü dersleri anlayamıyordum. Anlamayınca da sevmiyordum. Neredeyse her dersim, öğretmenlerimden fırça yiyerek geçiyordu. Dört gözle teneffüsü bekliyor ve çıkar çıkmaz da yüksek sesle şarkı söylemeye başlıyordum.
Sınıf arkadaşlarım beni deli zanneder ve benden uzak dururlardı hep. Bense onların ne gülmelerine ne de söylediklerine kulak asardım. Sadece bildiğimi okurdum. Çünkü küçük yaşta kaybettiğim rahmetli babam, ne zaman sıkılsam beni karşısına alır ve 'Başkalarını rahatsız etmemek şartıyla canın nasıl istiyorsa öyle yap!' derdi. Kulağa hoş geliyor, değil mi?..
Okul hayatım hep böyle kötü gidecek diye düşünürken bir gün bir mucize oldu ve bütün bir hayatım değişti. Ders resimdi. Malzemelerimi getirmemiştim ancak Resim öğretmenim Berna Yangın hiç kızmadı. Sadece ders bitiminde özel görüşeceğini söyledi. Ders bitip herkes çıkınca, dolabından yeni bir resim defteri ve ambalajı açılmamış bir boyama seti çıkarıp gülümseyerek uzattı. Daha önce benimle böyle ilgilenen olmadığı için çok şaşırmıştım. Bana resim yapmanın insanı dinlendirdiğini söyledi. Teşekkür ederek eve gittim.
Hemen o akşam masama geçip resim yapmaya başladım. Gerçekten de hocam haklıydı. Resim yaparken dinleniyor, düşüncelere dalıyor, yeni yeni fikirlere yelken açıyordum. Zaman ilerledikçe ilginç bir şekilde diğer derslere de ilgi duymaya başlamıştım. Örneğin matematik problemlerini çözebiliyor, inkılap konularını aklımda tutabiliyordum. Ben derslerime ilgi duydukça diğer öğretmenler de benimle ilgilenmeye başladılar. Tabi derslerim düzelince arkadaşlarımla da aram düzelmişti. Artık benimle alay etmiyorlar, aralarına alıp oyunlarına katıyorlardı. İçlerinden daha önceki davranışları için özür dileyenler bile vardı.
Yıllar sonra ben de resim öğretmeni oldum ve ortaokulda okuduğum kendi okuluma atandım. Başka bir şehre yerleşen Berna Hoca'nın Resim Atölyesi'ne girdiğimde duygularım o kadar karışıktı ki... Galiba hem hüzünlü hem de sevinçliydim. Bir gün bir öğrencim parmak kaldırdı ve nasıl bu kadar güzel resim yapabildiğimi merak ettiğini söyledi.
"Bir mucize sonucu!" diyerek ona Berna Hoca'mı anlattım...
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bizim Hikayemiz (KİTAP OLDU)
Short StoryYara almamışsa bir mutluluk, hiçbir darbeye karşı koyamaz!...