Bizim Hikayemiz (KİTAP OLDU)

Yazar: Tuğçe ÇAKALOĞLU

Öğretmenler yeni nesil sizlerin eseri olacaktır. (Atatürk)

PROBLEM ÖĞRENCİ NAZLI

Toplantı sonrası öğretmenlerin hepsi de sözleşmişler gibi Ayşe Hanım'ın kalmasını istediler. Ayşe Hanım'ın kızı Nazlı, tüm öğretmenlerin ortak kanaatine göre, sorun bir öğrenciydi. İlk sözü İngilizce hocası aldı ve

"Daha az önce dersimdeydi." Diyerek şu şekilde yakınmaya başladı:

"Ben ona diyorum; 'Do you speak English?' O bana diyor ki; 'Annem yabancılarla konuşmamam için beni tembihledi. Bu yüzden size cevap veremeyeceğim. Lütfen ısrar etmeyin!' Bir değil iki değil bu saçmalıkları. Geçenlerde karşıma aldım ve en azından derdini anlatacak kadar İngilizce öğrenmesini tavsiye ettim. Sırıtarak yüzüme baktı ve 'Benim hiç derdim yok ki!' dedi. Bu çocuğu nasıl eğiteceğimi bilemiyorum. Böyle giderse biz onu düzeltelim derken o hepimizi delirtecek."

Ayşe Hanım, İngilizce Öğretmeninin yakınmalarını not alırken bu kez sözü Matematik öğretmeni aldı ve o da şöyle dedi:

"Toplama yapmaz, çıkarma yapmaz, problem çözmez. Her derste fırçalıyorum kızınızı. Geçen dersimizde bunca fırçadan bir ders çıkarmasını istediğimde rahat hareketlerle karşıma geçti ve

"Elbette ders çıkarıyorum. Mesela hayatımdan matematiği çıkardım, yetmez mi?" dedi. Siz öğretmen olsanız ne yaparsınız bu çocukla? İnanın ben ne yapacağımı bilemiyorum artık.

Ayşe Hanım, yüzünden akan terler eşliğinde notlarını almaya devam ederken bu kez Müzik Öğretmeni söz aldı ve o da şunları söyledi:

"Geçenlerde sınıfımdaki müzik aletini alıp kütüphaneye götürmüş ve romanların yanına koymuş. Neden böyle yaptığını sorduğumda gayet rahat bir şekilde şu cevabı verdi: 'Bizim mahallede de Romanlar var, onlardan biliyorum. Romanlar müziği çok severler!' Vallahi çok garip bir kız. Akıllı mı deli mi, anlayamadım gitti."

Tam bir saat boyunca Ayşe Hanım hocaları dinleyip durdu. Bir öğretmen bile olumlu bir şey söylemedi. Son söz İnkılap Tarihi hocasındaydı. O fazla yorum yapmadı ve sadece Nazlı'ya sıfır verdiğini söyledi. Çünkü yazılı kâğıdındaki her bir soruya: 'Ben yandex miyim ki bileyim?' diye cevap vermiş.

Ayşe Hanım üzgün bir şekilde kalkıp giderken Beden Hocası ile göz göze geldi ve en azından ondan olumlu bir şey bekledi. Çünkü kızının ilgili olduğu tek ders beden dersiydi. Ancak beden hocası da şu şikâyette bulundu: 'Notuna en fazla 30 verebildim. 70 puanı, basket toplarını patlattığı için kırdım. Neymiş efendim, toplar küçük olursa herkes daha rahat basket atabilirmiş..."

Sonuçta Nazlı'nın problemi ilçeye aksetti ve okula müfettişler geldi. Birkaç günlük gözlemden sonra şu sonuca varıldı: 'Nazlı özel ve zeki bir öğrenci. Sabredilirse çok başarılı olacaktır.'

Valla benim kafam karıştı! Siz ne dersiniz?... 

***