Allah'tan korkun da bu dilsiz hayvanlara eziyet etmeyin (Hz. Muhammet)
YAVRU KEDİ
Emrah, hayvanları çok seven bir çocuktu. Bir akşam haberleri izlerken çok üzüldü. Bir adam yavru bir kediyi aç bırakmış hatta işkence etmişti. Bir insan bunu nasıl yapabilirdi ya da böyle birine insan denilebilir miydi? Bütün bir akşamı zehir olmuştu. Yemek yiyememiş, gece rüyasına bile o kötü adam girmişti. Aralıklarla uyandığı o gece hep bu olayı düşünmüş ve sabah kalkınca bir karara varmıştı. Hayvanlar için bir şeyler yapacaktı.
Bu düşüncesini ilk olarak sınıf arkadaşı Sevilay ile paylaştı. Çünkü o da hayvanlara çok düşkündü. Sonra rehberlik öğretmeni Emre Kökyar'a gittiler. Emre Hoca, kedileri çok severdi hatta bakımını üstlendiği kedileri vardı. Baş başa verip düşündüler ve şöyle bi'şey yapmaya karar verdiler. Okul kantininden boş kutuları alıp bunları belli aralıklarla sokaklara yerleştireceklerdi. Ayrıca kutuların içine küçük battaniyeler de koyacaklardı. Bunu yaptıktan sonra her akşam, sofradan artan yemekleri bu kartondan kulübelere taşıyacaklardı.
Hiç vakit kaybetmeden düşündüklerini hayata geçirdiler. Bu çalışma, diğer öğrencilerin de hoşuna gitmişti. Onlar da destek oldular ve kısa süre içerisinde birçok hayvan barınak sahibi oldu. Bir de yaptıklarını sosyal medyadan paylaşıp farkındalık oluşturdular. Herkes onları tebrik ediyor ve çok büyük bir iş çıkardıklarını söylüyordu.
Emrah çok mutluydu. Çünkü hem hayvanlar aç kalmıyordu hem de onlara yapılan kötü muameleler azalmıştı. Televizyonda bile böyle haberler yoktu artık...
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bizim Hikayemiz (KİTAP OLDU)
Short StoryYara almamışsa bir mutluluk, hiçbir darbeye karşı koyamaz!...