Yenilmez

Bölüm 7

Merve'ye önceden duyduğum nefret sadece bir hismiş. Şimdi bu nefreti canlı canlı yaşıyorum. Ruhen nasıl bir problemini olduğunu çözmek için çocukluğuna inip tekrar çıkamamaktan korkuyorum. Burak'la çıkmaya başladığımızdan beri kız azıttı. Burak ne zaman sınıfın önüne beni görmeye gelse üzerine atlıyor.

İşin kötüsü onu benden daha iyi tanıdığı için ortak tanıdıklarıyla ilgili muhabbet açmaya çalışıyor, Burak kısa kesmeye çalışsa da Merve'yi terslemediği için hergün Merve'nin gazabına uğruyorduk. Burak zaten kimseyi kırmak istemeyen inanılmaz nazik biriydi. Onunla herşey çok güzeldi. Her tenefüs onunla buluşmuyordum. Çünkü Ayşe'yi sürekli yalnız bırakmak istemiyordum. Buluştuğumuz zamanlar arka bahçedeki banklara oturup birbirimizi tanımaya çalışıyorduk. Kısa zamanda Merve'ye yetişmeliydim.

Bir gün bana birşey itiraf edeceğini söyledi.

'Sana yalan söyledim. Aslında havuzdaki karşılaşmamızdan çok daha önce seni okulda farketmiştim. Çevrene çok farklı bir enerji yayıyorsun. Seni farketmemem imkansız olurdu' dedi.

Bir gün de konuşmamız baharın gelişiyle başlayan kediciklerin coşkulu sesleriyle kesilince kendimizi tutamayıp gülmeye başladık.

Burak'la herşey güzeldi ama cidden Merve vazgeçmiyordu. Birgün onu kenara çekip konuşmaya karar verdim. Tahmin edileceği üzere kenara çekmem bile ayrı bir dert olmuştu.

'Merve senin erkek arkadaşın yok mu? Neden Burak'la ilgileniyorsun?'

'Ay canım tabi nereden haberin olacak? Biz Burak'la çıkıyorduk önceden' dedi dudaklarını büzerek.

'Gayet de haberim vardı. Ayrıca ne olmuş önceden çıktıysan? Okulun yarısıyla çıktın önceden.'

'Ay neyse ne yapacağımı sana soracak değilim.' Arkasını dönüp gitmeden onu kolundan yakaladım böyle bir kızı tek birşeyle hizaya getirebilirdim.

'Erkek arkadaşını aldattığını biliyorum'

'Saçmalama.'

'Evet sen de biliyorsun kütüphanede sizi gördüm.'

Kolunu sert bir hareketle benden kurtardı. Ve salına salına uzaklaştı. Off bu kızı durdurmam lazımdı. Ama nasıl? Sadece musluğun yanında işleyen bir yeteneğim vardı. Ama suyu kontrol edebiliyorsam insan vücudunu da kontrol edebilirdim. Sonuçta vücudumuzun yüzde ellisinden fazlası sudan oluşuyordu değil mi? Şöyle Merve'nin çenesini kontrol edebilsem yeterliydi.

Bir dersi dinlemeyip bunu nasıl yapabileceğimi düşündüm. Elimi diğer koluma koyup suyu yaklaştırmaya çalıştım. Gerçekten de bir saniyede kolum kızarmıştı. Kan bir anda yüzeyselleşmişti. Fakat bunu iyi kontrol etmem gerekiyor yanlış bir şeye sebep olmak istemem.

Tenefüste yine Merve Burak'a benden önce koşmuştu ki 'Şimdi ağzını da' şeklinde Merve'ye arkadan yaklaşmaktaydım ki aklıma çok daha yaratıcı bir fikir geldi. Mesanesindeki sıvıyı kontrol edemeyen bir Merve tüm sınıfın önünde ne duruma düşerdi? Merve konuşurken en başta farkedemedi ama çorapları yerde ufak bir göl yapan idrarı sayesinde sırılsıklam olmuştu. Ufak bir çığlık koyuverip tuvalete doğru koşturduğunda Burak'ın şok geçirmiş suratı benim keyifle güldüğüm suratımla çoktan karşılaşmıştı ve ben bu ifademi zorlukla kontrol edebilmiştim.

Bütün okula feci rezil olduğundan mı bilmiyorum ama ertesi hafta erkek arkadaşından ayrıldığı tüm okula yayıldı. Neden ayrıldıklarını çok geçmeden öğrenecektim çünkü gelip onu aldattığını herkese duyurup ilişkisini mahvettiğimi iddia edip bunun intikamını almak konusunda da beni tehdit etti.

'Bu işler böyle! Yaptığın şeyler bir gün sana geri dönecektir. Çocuk anlamış nasıl biri olduğunu. Buna 'Karma' deniliyor. Benimle hiç alakası yok.' dediysem de hıncını birinden çıkarması gerekiyordu ve zaten bahane aradığı için beni hedef seçmişti. Ben korktum mu? Evet onun için korktum. Daha başına gelecekler vardı.

Gerçekten erkek arkadaşını aldattığını kimseye söylememiştim. Ama sanırım herşeyin başlangıcı olan altına kaçırma olayından benim sorumlu olduğumu

anlaması daha kötü olurdu.