Gözümü her açışımda etraf dumanlı gibi... Çoğu zaman Mert'i bazen Ayame ve bizimle dalga geçen gözlüklü adamı görüyordum. Gözümü tamamen açmayı başardığımda ve görüntü netleştiğinde, yattığım yerden kalkar kalkmaz bulunduğum odada rengarenk ışıklar yanmaya başlad ve 70'lerden hareketli bir şarkı çalmaya başladı. Odaya Mert başta olmak üzere diğer Miracle takımı ve daha önce bilgisayardan gördüğümüz kişiler geldi. Herkes hoplayıp zıplıyor beni kucaklıyordu ama biri bana neler olduğunu anlatacak mıydı? Mert anlatmaya başladı.
'Binadaki adamların işini bitirip Ayame ve Roberto'yu kurtardıktan sonra seni bulduk. Bulduğumuzda yerdeydin. Kolun iğrenç bir sıvıyla kaplanmıştı.'
Gözlüklü adam öne atıldı.
'Yeglerin kanı yüksek oranda siyanür içerir. Tabi siyanür de bize zehirli. Bu arada adım Kevin.'
'Ama kanını kontrol edemedim.'
'Kanları farklı bir tür plazma içeriyor. H2O ihtiva etmiyor.'
'Peki zehirlendim mi?'
'Doğru bitkiler doğru oranlarda karıştırılırsa insan vücudunda iyileştiremeyeceği şey yoktur. Yeter ki zamanında müdahale edilsin.'Daha önce görmediğim esmer, kibar görünüşlü, saçları yandan örgülü bir bayandı konuşan.
Ayame yine muzurluk yapıp 'Tamam sevgilileri başbaşa bırakalım.' dedi. Ve Mert dışındakilerin hepsi odayı terketti.
'Yeglerle ilk karşılaşanımızın sen olduğuna inanamıyorum.'
'Yegler de ne?'
Başını öne eğdi. 'Savaş başından beri o yaratıklarlaymış. Başka bir gezegenden geldiklerine inanıyorlar. Amaçları dünyayı kendi amaçları doğrultusunda kontrol etmek. Ancak zihninde gördüğüm şey kafamı karıştırdı. Umarım o yeg sana yalan söylemiştir ve bizi üretenler onlar değildir. Bu konuyu Miracle takımını toplayıp konuşmam gerek.'
Etrafa baktım. Konforlu bir evdeydik. 'Burası neresi?' diye sordum.
'Burası bir Direniş Üssü. Bu şekilde bir çok üs varmış. Bu kişiler hep toplanıp adaya kaçırılmışlar ve kaçanlar aynı bizim gibi gruplar oluşturmuşlar. Grupların gücü arkadaşlıktan geliyor. Çok zekice değil mi?'
'Dur bir dakika bu kişiler de mi adadan kaçmış? Sonra da bizi mi kaçırmışlar?'
'Evet sonuçta doğa üstü yetenekleri olan her insanı kontrol etmek kolay değil. Ve genellikle burada varolan teknolojiyle kontrol etmeye çalışıyorlar. Zaman içinde başarısız oldukları bazı kişiler olmuş.'
'Bizler gibi mi?'
'İlk adadan kaçan kişi zihin kontrolü yapan biriymiş. Amaçlarının kötü olduğunu anlamış ve diğer kaçırılan çocukları kurtarmaya karar vermiş. Bu grup Alev Çiçeği grubu. Kevin aynı Ayame gibi, bizi kurtaranlardan Scarlett ateşi kontrol edebiliyor. Hugh'ın kasları normal bir insandan çok daha gelişmiş. Ve biraz önce tanıştığın Jasmine ise bitkileri kontrol edebiliyor.'
Yıllar süren merakımız sonunda bitmişti. Biraz daha rahatlamıştım.
'Bu grupları Dünya'nın farklı yerlerine dağıtmışlar. Bizim Miracle grubundan bunlar sorumlu.'
Artık yatakta yatıp dinlenmek istemiyordum. Ayağa kalktım ve Mert'in eşliğinde kapıdan dışarı çıktım. Gerçekten çok güzel ve geniş bir evdi. Zemin kata indiğimde girdiğim geniş holün bir tarafı tamamen camlarla kaplı ve mükemmel geniş bir bahçeye bakıyordu.
'Jasmine'nin işi. Daha güzel şeyler de yapabiliyor.' dedi Mert. 'Bekle bizim takımı toplayacağım.'
Duvardaki galaksiye benzer şeyleri tasvir eden tablolara bakarken gözüm duvarda asılı bir listeye kaydı.
Alev Topu Grubu-RG2
-Miracle Grubu-RG1
-İndigo Grubu-RG3
-Mavi Ay Grubu-RG2
-Ala Kurt Grubu-RG3
'Bunlar bizim sorumluluğumuz altında olan gruplar.'
Arkama döndüğümde darmadağın kızıl saçlarıyla Scarlett'ın dikkatle beni incelediğini farkettim. Ne kadar güzel olduğunu daha önce farketmemişim.
'RG'ler ne?' diye sordum elimle işaret ederek.
'Risk grubu. Biz değil onlar öyle adlandırıyorlar. Tehlike oranını gösteriyor. Yani grubun içindeki en tehlikeli kişinin risk grubu o grubun RG sayısını belirler. Biz de benim. Element kontrolu RG2 alır. Sen de RG2'sin. Fakat siz de Mert var. Çok nadir olan zihin kontrolü RG1 alır. Sayı arttıkça tehlike azalıyor. Yani Yegler öyle düşünmüş karar vermiş.'
Herkes salonda toplanıyordu. Mert söze başladı.
'Zihninizde net birşey göremiyorum. Şimdi arkadaşlarımın yüzüne karşı söyleyin. Yegler kim?'
Merhaba arkadaşlar okuyucu 70000'ni geçtiği için çok mutluyum. Okuyan, oylayan, yorum yapan, tavsiye eden herkese çok teşekkür ederim.
İlk bölümlere göre biraz daha uzun yazmaya çalıştım. Ama yine kısa olduğundan şikayet edebilirsiniz. Bu bölümün devamını yazarsam çok uzun olacaktı. O yüzden bu bölümü ikiye böldüm. Artık son bölümleri yayınlıyorum. Bölüm uzunlukları fazla dengesiz olsun istemedim. Ve yeni hikayem üzerinde çalışıyorum. Umarım beğenirsiniz.
Bu bölümde adadaki gizemler ortaya çıktı. Bundan sonraki bölüm biraz gecikebilir. Çünkü bayram dolayısıyla şehir dışına gideceğim. Bilgisayarım olmayacak. Yine de bir hafta içinde sonraki bölümü yayınlayacağım.
Hepinize mutlu bayramlar diliyorum :))))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yenilmez
FantasyTek derdim yeni okuluma ve insanlara alışmakken bir gün herkesten farklı bir yeteneğimin olduğunu keşfettim. Artık parmağımı bile kaldırmadan temizlik yapabilecek olmam ya da okuldaki zorbaların kıçına tekmeyi basabilecek olmam iyi haberdi. Ancak di...