Yenilmez

Bölüm 9

Babam.. Suratını bile görmek istemediğim adam. Annemle evliyken bana karşı inanılmaz ilgisiz olan adam şu an benden tamamen kurtulmuş durumdaydı. Artık nafakalarını da ödemiyordu. Haftaya da ödeme planını yüzyüze konuşmak için evimize gelecekti. O geldiği zaman evden çekip gitmek istiyordum ama annem babamı epeydir görmediğim için evde olmamı istiyordu. Sonuçta babamdı ona göre.

Burak o gece nereye kaybolduğumu sordu okulda karşılaşınca. Acil işimin çıktığını söyledim. İçimden de 'Vay şimdi mi aklına geldik' diyordum. Ama o bana ısrarla çok iyi davranmaya devam etti. Merve'ye de mesafeli davrandı. Birgün beni karşısına alıp aile sorunlarından bahsetti. Tek sorunu olan ben değildim tabi. Bana sırlarını anlattığında kendimi ona yakın hissettim ve o akşam olanları unuttum. Çok fazla kafama takmanın anlamı yoktu sonuçta. Burak iyi niyeti yüzünden öyle davranmıştı. Ben de biyolojik babamın dahil olmadığı hayat deneyimlerimden kaynaklanan problemlerimden bahsettim. Öncekiler kadar romantik dakikalar yaşamadık ancak ilişkimiz bir adım daha ileriye gitmişti. Birbirimizi gitgide daha iyi tanıyorduk.

Babam geldiğinde yapmacık birşekilde selamlaşıp hal hatır sorduktan sonra kendimi odama kapattım. Bir süre sonra sesleri yükselmeye başladı. Uzun bir süre para meseleleri yüzünden çekişmeyle geçti kavga. Bir süre sonra para problemlerinin başka bir kadın yüzünden olduğu ortaya çıktı. Annem ağlamaya başlamıştı. Onun hıçkırıklarını duydukça daha çok sinirlerim bozuluyordu. Kavga devam ettikçe yeni birşey ortaya çıkıyordu. Neredeyse bir buçuk saattir kavga ediyorlardı. Eski günlerden bile beterdi. Bir süre sonra kadının annemin eski bir arkadaşı olduğu ortaya çıktı. Kadını babamla annem tanıştırmıştı.

Annem 'Beni aldattın mı? Evliliğimiz bu yüzden bitti değil mi?' diye ağlamaya başladığında çoktan suratım kor gibi yanmaktaydı. Sanki kafamdan alevler fışkırıyordu. Bir anda sessizlik oldu. Aşağıdan su sesleri geliyordu. Sanırım yine birşey yapmıştım. Hemen aşağıya indim. Mutfak, banyo ve tuvaletin tüm muslukları patlamış heryer fıskiye olmuştu. Böylelikle kavgaya ara veren annem ve babama yeni problemlerini idare edebilsinler diye yalnız başlarına bırakmaya karar verdim. Daha çok sinirlenip kontrolden çıkmaktan korkmaya başlamıştım.

Burak'ı aradım ona her zamankinden daha çok ihtiyacım vardı. Ama malesef işi olduğu için benimle görüşmeye vakti yoktu. Ben de su perisi tepesi benim deyimimle ilk öpücük tepesine gidip biraz sakinleşmeye karar verdim.

Tepeye gidince şok oldum. Burak Merve'yle birlikte oradaydı. Yakın değillerdi karşılıklı konuşuyorlardı. Ama benim sinir katsayım kat be kat artmıştı. Bana yalan söylemişti. Tam anlamıyla saf gibi davranmıştım. Belli ki ikimizi birden idare ediyordu. Tanrım bu kadar şey üstüste çok ağırdı. Ben ne yapmıştım ona? Onu sevmekle çok büyük hata etmiştim evet hayatımın hatası hem de.

Gözyaşlarımı tutamıyordum. Yere zamklanmış gibi ayaklarım hareket etmiyordu. Tüm vücudum kaskatı kesilmişti. Bir anda ağızlarından dumanlar çıkmaya başladı. Bunu farkettiklerinde şaşırdılar. Üşümeye başlamışlardı. Hava o kadar soğuk değildi ama. Suratları bembeyaz kesildi dudakları morarıyordu. Bunu ben yapıyordum. Onları donduracaktım! Hemen kendime gelmem gerekiyordu. Yaptığım şeyi durdurmam gerekiyordu. Beynim durdu ne yapacağımı bilemez bir haldeydim.

Burak'ın nefes alışverişi zorlaşmaya başlayınca 'Hayır nolur nolur' diye yalvarmaya başladım. Nolur dursun. Burak bana baktı 'İlayda' dedi. Tüm vücudu hareketsizleşmişti. Gözlerinin içi donuyordu sanki.

Tam ensemden yediğim sert bir darbeyle yere yığıldım.