'Sadece rüya gördüm. Çok önemli birşey değil.'
'İlayda'nın durugörü yeteneği de var. Su elementinin özelliği olabilir.'
'Saçmalama Mert ne gördüğümü biliyorsun gerçek olamaz. Yani yaratıklar falan vardı.'
'Senin gibi birinin böyle demesi çok saçma.'
Mert diğerlerine döndü. Diğerleri gözlerini kapatmıştı. Off gördüklerimi diğerlerinin zihninde canlandırıyor olmalıydı. Cenk hemen atağa geçti.
'Nasıl yani? Adadakiler yaratık mı üretiyordu? Biz de onlarla mı savaşacağız?'
'Bekleyip göreceğiz.' dedi Mert. 'Yıllardır aklımda olan birşey vardı. Sanırım artık uygulama vakti geldi.'
'Neden bahsediyorsun Mert?' dedi Lee.
'Biz bir takımız ve hiç ayrılmayacağız. Başımıza birşey gelse yeteneğim işe yarayabilir. Mesela sizin zihninize uyarı gönderebilirim. Ama ya birbirimizden uzaklaşmak zorunda kalırsak? Mesela içimizden biri kaçırılırsa nasıl iletişim kuracağız? Yani benim yeteneğimin işe yaraması için yakın olmamız gerekiyor.'
Evet sonuçta dünyanın öbür ucunda nerede ve kim olduğunu bilmediği kişilerin de zihnini kontrol edebilecek değildi.
'Ama zihinlerimiz arasında bağlantı kurarsak belki işe yarayabilecek birşey geliştirebiliriz.' dedi ve odasına yöneldi.
'Ne geleceğini çok merak ediyorum.' dedi Roberto.
Laptopunu getirmişti. Bir mp3 açtı. Garip sinyal gibi sesler yayıyordu.
'Bu nedir?' dedi Ayame.
'Bu sinyaller beyin dalgalarını değiştirmeye yarıyor. Evet bildiğin mp3 formatında Ayame. Bu lusid rüya indükleyici. Lusid rüya istediğimizde rüyalarımızı değiştirebilmemiz anlamına geliyor.'
'İyi de bunu herkes yapamaz mı?' diye sordum şaşkınlıkla.
'Hayır İlayda senin yapabildiğin herşeyi herkes yapamıyor.' diyerek gülümsedi Mert. 'Şimdi uyumadan önce bir saat bu dalgaları dinleyeceğiz. Benim yardımımla birbirinizin rüyasına girmeye çalışacaksınız.'
'Bu Inception filmi gibi.'dedi Roberto.
'Inception filmi lusid rüyadan etkilenerek yapılmış. Lusid rüya gerçek bir olay. Aklıma takılan tek problem rüyaların hatırlanması.'
'Yani?' diye sordum.
'Herkes rüyalarını hatırlayamaz. Rüyaları hatırlamazsanız bir işe yaramaz. Ama bu dalgalar hatırlamanıza da yardımcı olacak. Ama sizin de konsantre olmanız gerekiyor.'
İlk rüyamda Matriks filmi gibi tepeden kodlar akan bir yere geldim. Sanırım Ayame'nin rüyasına girmiştim. Arkamdan çok sessizce yaklaşan Ayame beni korkuttu.
'Sonunda seni buldum.' dedi. Elinde suşiler vardı. Tek tek hepsini ağzıma tıkmaya başladı. Tanrım bu lusid işi kabusa dönüşmese iyiydi. Ayame sayesinde ikimiz de Roberto'nun rüyasına girdik. Çok güzel bir evin içindeydik. Ayame Roberto'yu bulmak istiyordu. Kocaman evin çıkış kapısını bulunca yarı inşaat bir yere geldik. Bunun gibi bir sürü kapı vardı. Açıklığa doğru gidelim derken opera binası gibi birşeyin içine girdik. Oranında kapısından çıkmaya çalıştıkça daha dar yollara giriyor saçma sapan yerlerden tırmanıyorduk. Sonunda Roberto'yu anlamsız bir şekilde duvara bakarken bulduk.
Roberto bizi görünce şaşırdı. Sonra 'Haa biz rüyalarımıza giriyorduk değil mi? Tamamen unutmuşum' dedi.
'Hadi artık düzgün bir yere çıkar bizi.' dedi Ayame. Sonunda çıkış kapısından düzgün bir caddeye çıktık. Karşıda süper akustik gitar çalınan bir bar vardı. Diğerleri orada olabilir miydi? Şarkı tanıdık gelmiyordu ama o kadar süper bir müzikti ki... Karşıya geçmeye çalıştıkça herşey yokolmaya başladı. Herşey silindikçe heryer bembeyaz boşluk oluyordu.
Roberto 'Hayır uyanıyoruz. Hayır uyanmayacağız uyanmayacağız.' diyerek etrafta çırpınmaya başladı. Rüyayı tekrar yapılandırmaya başladık. Yaya geçidi ve bar geri geliyordu. Hatta herşey çok daha parlak çok daha gerçekçi görünmeye başladı. Aniden gözlerimi açtım. Yattığım yerin tavanını görüyordum. Hiçbir yerimi kımıldatamıyordum. Bir süre sonra geçti. Mert bizi yine toparladı.
'İlk deneyim için gayet başarılı oldunuz. Uyku felcine girenler oldu. Endişe edecek birşey yok. REM modundan hemen sonra beyin dalgaları ani değiştiği için oluyor. Kısa süre içinde geçer. Lusidde karşılaşılan bir diğer şey rüyada olduğunuzu farkettikten bir süre sonra uyanmanız oluyor. Eğer bir problem olursa uyuyorsunuz. Ve sizi ilk karşılayan ben olacağım. Biraz daha alıştırma yaparak zihinlerimizi bağlayabilirim.' dedi
Bir problemle karşılaşırsak uyumak çok akıllıca değildi ama adadayken verilen uyuşturucularla saatlerce uyumuş olduğumuz da bir gerçekti.
Daha alıştırmaya başlayalı bir hafta bile olmamıştı ki. Ayame'nin çığlığıyla irkildik. Ayame bilgisayarı kontrol edemiyordu. Bilgisayarda bulunduğumuz şehir görünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yenilmez
FantasyTek derdim yeni okuluma ve insanlara alışmakken bir gün herkesten farklı bir yeteneğimin olduğunu keşfettim. Artık parmağımı bile kaldırmadan temizlik yapabilecek olmam ya da okuldaki zorbaların kıçına tekmeyi basabilecek olmam iyi haberdi. Ancak di...