Bölüm 18

9.6K 726 21
                                    

'Emin misin?' Ne saçma bir soruydu. Sonuçta zihin okuyabiliyordu.

'Hayır o kadar da saçma bir soru değil. Sonuçta buradakilerin zihinlerini okuyorum. Bilerek buradaki görevlileri yanlış bilgilendirirlerse bu durumda aldığım bilgi yanlış olur.'

'Bu konuda epey kafa yormuşa benziyorsun. Ama ben senin aldığın bilgiye güveniyorum. Ve çok mutlu oldum.' Mert'e sarıldım. O da ürkekçe karşılık verdi.

Ertesi gün gerçekten farklı bir hareketlenme vardı. Görevliler çil yavrusu gibi dağılıp bir aşağı bir yukarı koşuşturuyorlardı. Ondan sonraki gün hepimizi topladılar ve büyük bir kapıdan dışarı çıktık. Burası tesisin başka bir koluydu ve kesinlikle normal olmayan birşeyler vardı. Burada duvarların tepesindeki gözetleme kulelerinde, çevremizde tüm kapılarda eli silahlı güvenlik görevlileri vardı. Sayıları ne kadar fazlaymış. Bir anda Mert kafamın içinde konuşmaya başladı.

'İlayda bizi serbest bırakmayacaklar. Bu kötü.. çok kötü..' Mert'e dönüp baktım. Bir saniye içinde nereden geldiğini anlayamadığım bir kurşun Mert'e isabet etti. Yere düştü. Bana baktı ve 'Dikkatli ol!' dedi ve bayıldı. Çevremize şimdiden bir sürü güvenlik doluşmuştu. 'Mert! Mert!' diye çığrınıyordum. Bir kısım güvenlik görevlisi beni tutarken bir kısım güvenlik görevlisi de Mert'i bir yere götürüyordu. Güvenlik görevlilerinden kurtarabildiğim kolumla güvenlik görevlisinin birine bir yumruk salladım. Elim zonklayacak kadar çok acımıştı, giysilerinin altında sert kalkanlar vardı. Hemen ardına yine bileklerimden elektrik yedim ve yere kıvrıldım. Hırpalanmış bir şekilde toparlanmaya çalışırken Cenk beni elimden tutup kaldırdı. Çevreme baktım herkes çok korkmuş, sinmişti.

Güvenlik görevlileriyle aynı kıyafeti giymiş ancak maske tarzı büyük siyah metalik parlayan gözlüğü olan bir adamın görüntüsü yansıtıldı duvarlardan birine.

'Toplumumuz için büyük tehdit oluşturuyorsunuz. Bu tesiste güçlerinizi kontrol etmeyi öğreneceksiniz. Endişe etmeyin, biz size yol göstermek için varız. Başarılar.' dedi.

Binaya girdik. Girişte tek tek ismimizi okudular. Gözlerim Mert'i arıyordu. Ona ne yapacaklardı? Gözyaşlarımı zor tutuyordum. Bizi beş göz odanın olduğu koridorlara ayırdılar. Ve her koridoru güvenlik görevlileri gözetliyordu. Uyuşturucu atan silah, elektrik.. Kendilerini çok iyi koruyorlardı. Zaten yeteneklerimizi de kontrol edebiliyorlardı.

Odada yataktan başka hiçbirşey yoktu. Koridorda yemek yiyebileceğimiz ortak bir salon vardı. Leetoyla aynı yere düştük. Günde 3 defa damardan birşey enjekte ettiler. Saat bile yoktu ama tahminimce ilaçlar bizi günde onbeş saatten daha fazla uyutuyordu.

Diğerlerinin farkına varmaya çalışıyordum. Christina adlı kızın yeteneği belliydi. Leeto ondan yemeğini uzatmasını istediğinde tabak havalanıp Leeto'ya gelmişti. Diğer kızların yeteneklerini anlayamadım. Bir tanesi asla konuşmuyordu. Ayame adlı çok cana yakın bir Japon kız vardı. Bir gün geçmişti sanırım ya da iki gün bilmiyordum. Mert de umarım bu odalardan birinde ve iyiydi. Uyanık olduğum zaman tek düşünebildiğim Mert'ti. Leeto'ya Mert'i çok merak ettiğimi ve çok üzgün olduğumu söyledim. Ertesi gün beni odasına çağırdı. Penceredeki sık parmaklıkların ardında bir kuş Leeto'yu bekliyordu. Leeto ise dahiyane birşekilde peçeteye çatal ve bıçakla yemekteki şalgamın suyundan 'Mert orada mı?' yazmıştı. Kuş notu gagasıyla aldı. Leeto ona birşeyler fısıldadı ve uçtu. Kuş geri mesaj getirdiğinde bana haber verdi. Malesef peçeteyi yırtarak bir 'Hayır' yazmıştı notu alan kişi.

'Birşey var' dedi Leeto. 'Buraya doğru gelen bir helikopter varmış.' dedi.

Kuşlar bulutların üstünde uçarken görebiliyor olmalılar ya da hava akımlarını mı hissediyorlar bilmiyorum. Ama yakınlardan bir helikopter sesi gelmiyordu. Sonra içeriye güvenlik görevlileri girdi. Lanet olsun yoksa mesajlaştığımızı mı anlamışlardı.

'İlayda ve Lilian' dediler. Böylece ismini bilmediğim kızın adını öğrenmiş oldum. Ve bizi kolumuzdan tutup hapsedildiğimiz yerden çıkardılar.

Okuyan, oylayan, yorum yapan ve çevresiyle paylaşan herkese çok teşekkür ediyorum. İyi ki wattpadi bulmuşum ve kurgularım kafamdan dışarı çıktı. Bu şekilde kendimi daha işe yarar hissediyorum. Hepsi sizin sayenizde. Çok teşekkür ederim. Bu arada kurgu daha ilerilerde daha da heyecanlı hale geliyor yazdıkça ben bile heyecanlanıyorum ;)

YenilmezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin