Bölüm 27

7.3K 527 8
                                    

Tatilden sonra dinginleşmemiz arkadaşların gözünden kaçmamıştı. Eskiden kalma endişeleri aklımızdan silmemizle herşey artık kristal parlaklığında gibi görünüyordu. Ayame Mert'le artık daha yakın durduğumuzu iddia etti. Haklı olabilirdi. Sahilde sarılıp uyuduğumuzu öğrendiğinde havalara uçup abartılı tepkiler verdi.

Gerçekten rahatladığımı hissediyorum. Halbuki yaklaşık bir senedir aynı hayatı yaşıyorum ama adada yaşadıklarımı atlatamamıştım demek ki. Derslerin de bitmesiyle hergün bulunduğumuz şehrin muhteşem tarihi bahçelerinde koşuya çıkıyordum. Şehrin ortasında bu tarz parklar sayesinde insan nefes alıyordu.

Bir taraftan artık hazırlığı geçmiştim. Bölüm seçmem gerekiyordu. Yakın zamanda ders döneminde başvurduğum gönüllü işler başlayacaktı. Koşu yaptığım bir sırada öğrendiğim rahatlama tekniklerini yeşilliklerin arasına oturup uygulayabileceğimi keşfettim. Sonra Mert'i de peşimden sürükledim. Meditasyonumuzun ortasında sokakta çiçek satan bir kadının araya girmesi kötü oldu. Mert bunun üzerine bir tane gül alıp bana verdi.

'Artık zamanı geldi.' diyerek isyan etti Ayame.

'Saçmalama' dedim. Kafamı bunlarla dolduracaktı. Mert de zihnimi okuyacaktı. Çok utanç verici..Tabi bu muhabbetten sonra Mert'in her gülüşünün altında bunu bilmesini aradığım için Ayame'ye hırladım.

Gönüllü işlerimden biri hastanedeydi. İnsanlara faydalı olabileceğim bir işte çalışmak istiyordum. Hevesle işi öğrenmeye başladım.

Mert'in verdiği gülü çantamda unutup buruş buruş ettiğimi görünce çok üzüldüm. Halbuki verdiği gün hemen suya koymalıydım. Geç de olsa sulasam.. Yani yeteneğimle birşeyler yapabilir miydim? Ölmüş yaprakların dışındaki yaprakları çok hafif nemlendirmeye başladım. İşe yarıyordu. Hatta gülün açmasını bile sağladım. Bu sefer dikkatsizlik yapmayacaktım. Hemen çiçeğin yeni halini suya koydum. Yeni birşey daha keşfettim.

Bu hastanede işe yarayabilirdi. Özellikle ambulansa geçtiğimde kan kaybından neredeyse ölmek üzere olan birinin kanını damarlarında kontrol ederek hayatta tutmuştum. Bir hafta sonra hasta iyileşip sevdiklerine kavuştuğu zaman duyduğum heyecan tarif edilemezdi. Neredeyse mutluluktan ağlayacaktım. Mesleğimi seçmiştim. Paramedik olacaktım.

YenilmezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin