Yeni keşfettiğim yeteneğimle Mert ile bir takım oluşturmaya karar verdik. Bir tatil köyüne gidip turistlere meditasyon yaptıracak, Mert zihinlerinde biriken sorunları çözmeye çalışacak ben de kişilerin kanına biraz sıcaklık vererek rahatlatacaktım. Hem yeteneklerimizle insanlara faydalı olacak hem de tekrar tatil yapacaktık.Bu sefer takımı da çağırdık. Ama bize sadece bir hafta katılabileceklerini söylediler. Biz ise anlaştığımız kampta üç hafta boyunca bedavaya kalacaktık.
Gideceğimiz yere ulaşım bile zordu. Köye minibüsle ulaştıktan sonra bile patika yoldan biraz yürümemiz gerekti. Çok lüks değildi tabi. Üç hafta boyunca çadırda konaklayacaktık. Kalanların yarısı gönüllü çalışıp bedavaya kalıyordu. Herkes pansiyonun temizliğine ve yemeğe yardım ediyordu. Bir sürü arkadaş edindik. Vejeteryan yemekler yapılıyordu. Akşamları da yemekten sonra ışıklar söndürülüyor, mumlar yakılıyor ve sohbet muhabbet içinde harika akşamlar geçiriliyordu.
Salaş Nepal işi kıyafetler giyip iş için bize verilen küçük odanın kapısına rüya kapanı astık. Yanımızda bir sürü doğal taş getirmiştik. Çok güzel renkli ve parlak görünüyorlardı. İlk gün sadece bir kişi geldi. Geceleri çok romantik geçiyordu.
Bir gece el fenerini kapıp sahile inip Türkiye'deki günlerimizi anmaya karar verdik. Yeni tanıştığımız kişilerden bahsettik. Sonra çok fazla suskunluk yaşamadan Mert elimi tuttu. Yine sahile uzanıp gözlerimizi kapattık. Zihnimde birşeyler canlandıracaktı.
Koşu yaptığım sarayın bahçesinde banklardan birinde birşeyler yapıyordum. Su tanecikleriyle gökkuşağı yapıyordum.'İyi de böyle bir yeteneğim yok ki.' dedim içimden.
'Of İlayda bi sus' dedi Mert. Gülmemi tutamadım. Karşımdan Mert geliyordu. O da kollarını iki yana açıp koca bir baloncuk yaptı. Baloncuk bana yaklaştı ve beni içine aldı. Ve baloncuğun içinde uçmaya başladım. Hain Mert aşağıdan bana el sallıyordu. Allahtan bir süre sonra yanımda belirdi. Oh ne ala zihin onundu artık tabi istediği gibi oynatıyordu. Sonra bir tepeye geldik. Türkiye'de çıktığımız dağ olduğunu sonradan farkettim. Tek farkı bunaltıcı sıcak yoktu. Önümüzde bir sürü çiçek oluştu. Bir tanesini koparıp bana verdi. Bir süre birbirimize baktık. Dudaklarımız birbirine yaklaştı. Öpüşürken gerçekte de öpüştüğümüzü farkettim. Ve hiç de kısa bir öpücük değildi. Hayatımda geçirdiğim en romantik geceydi.
Müşterileri de sahile getirmeye karar verdik. Dolunay ve yeniay meditasyonu yaptırırken kocaman ayı görerek daha rahat zihinlerini boşaltabiliyor ve enerjilerini arttırabiliyorlardı. Miracle takımı gelince iş ciddiyetimizi biraz kaybettiğimizi hissettim. Ayame kendisine de hairwrap yapmazsam çok kızacaktı.
Mertle aramızda geçenleri anlatınca havaya uçtu.
'Sonunda. Sonsuza kadar kabız aşıklar olarak birbirinizden uzak kalacaksınız sandım bir ara.'
'İki tarafta ilk adımı karşıdan beklerse olacağı bu.' Mert kafasını kapıdan içeri sokmuştu.
'İşte ilişki psikoloğumuz da teşrif etti.' dedim.
'Çok tebrik ederim.' diyerek Mert'in boynuna sarıldı. Sesli bir şekilde boğazımı temizledim.
'Oh hadi ama.' dedi Ayame.
Mümkün olduğu kadar uzun bir süre ciddi bakmaya çalıştım ama sonra dayanamadım gülmeyi koyuverdim.
Tabi bizim takıma ayrı bir gece düzenledik. Lee yanında getirdiği ağız harpını çaldı. Yıldızların altında romantik bir gecede hep beraber gülüp eğlenirken içimden bir ses bunun böyle sonsuza kadar sürmeyeceğini söylüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yenilmez
FantasyTek derdim yeni okuluma ve insanlara alışmakken bir gün herkesten farklı bir yeteneğimin olduğunu keşfettim. Artık parmağımı bile kaldırmadan temizlik yapabilecek olmam ya da okuldaki zorbaların kıçına tekmeyi basabilecek olmam iyi haberdi. Ancak di...