Teen Wolf

Adam And His S*x

"Demek istediğim nedenini bilmediğim bir sebepten dolayı onu sürekli yanımda istiyorum."

Alison ile Skype görüşmesi yapıyorduk. Bu her gece yaptığımız bir rutin haline gelmişti. Yatakta bağdaş kurup, komidinin üzerinde duran meyve tabağını yatağımın üzerine koydum. Alison'da benim yaptığımı yaptı ve ikimiz aynı anda erik yedik. Sanki bir aradaymışız gibi.

"Bir şey desem hayati tehlikeye girmem değil mi?" kaşlarımı çatıp "Söyle?" dedim. Dudağını ısırıp "Pekala." deyip derin bir nefes aldı. "Bence sen Adam'a aşıksın. Yani... pekala, kızmadan önce şunu düşün. Gözlerini kapa ve Adam'ı üstsüz hayal et. Onunla yatmak ister miydin?"

"Ne? Alison saçmalı-" kıkırdamalarından dolayı devam edemedim. "Kızardın! Sen kesinlikle ona aşıksın! Okulda ki sürtüklerin hepsi onunla yatmak istediklerinden bahsedip duruyor. Bence çok ateşli. Tanrım, o kadar sert ki 30 dolarına bahse girerim yatakta acımasızdır."

Elimi kaldırarak susmasını sağladım. Yoksa büyük bir iştah ile konuşmaya devam edecekti. "Pekala. Harrison ne oldu? Adam ile ilgili fantazilerini duymak istemiyorum." 

"Harrison hala benim bebeğim. Ah, söylemeyi unuttum! Beni pazar günü ailesi ile tanıştıracak." arkadan gelen 'Alison' sesi ile Alison yine konuşmasını kesmek zorunda kaldı. "Lanet olsun. Annemler yine bir yere gidiyor galiba. Kardeşlerim ile bir gece! Bana şans dile." ona gülümseyip "İyi şanslar." dedim. "Harrison'ın ailesi ve kardeşlerinle iyi şanslar."

Laptop'u kapatıp komidine koydum. Meyve tabağını mutfağa bırakıp, rutin banyo ve pijama işlerimi tekrarladıktan sonra yatağıma yatacaktım ki aşağıdan gelen gülüşme sesi ile pencerenin yanına gittim.

Jenna'nın yine her gece ki hali diye tahmin etmiştim. Teyzem bu hareketlerini babasının olmamasına bağlıyordu. Eniştem ile teyzem Jenna bir kaç günlükken ayrılmışlardı ve eniştem Jenna'yı hiç bir zaman görmeye gelmemiş duyduğuma göre. Onu tanımıyordum ve Jenna'dan zerre hoşlanmıyordum ama bir insan kızını görmeye gelirdi, değil mi? Bu acımasızcaydı. Konumuza dönecek olursak; teyzemin uykusu oldukça ağır olduğundan bu evde Jenna'nın hareketlerinden rahatsız olan tek kişi bendim. Perdeyi aralayıp aşağı bakınca kalp krizi geçirecektim neredeyse.

Hayır gerçekten kalbim çok hızlı atıyordu. Şu an çocukça bir hareket yapıp kafalarına bir kova su bile dökebilirdim. Adam'ı kıskanıyor muydum ben? Lanet olsun neden kıskanıyorum ki onu?

Jenna sürtüğü Adam'ın arabasının üzerine oturmuş ve bacaklarını onun beline dolamıştı. Adam ise onun belini sarmış ve ikiside büyük iştah ilee birbirini sömürüyordu. Neredeyse orada becerecekti Jenna'yı! Ah!

***

Cumartesi. Her zaman sevdiğim bir gün olmuştu fakat bu cumartesi kabus gibi uyanmıştım. Daha doğrusu cuma gecesi hiç uyuyamadığım için sabaha karşı 6'da henüz uykuya dalmıştım ki kabuslarım beni 07:27'de uyandırmıştı. Uyku sersemliğimi bir kaç saniye sonra atınca yine Adam ve Jenna aklıma geldi. Daha ileri gittiler mi düşünmeden edemiyordum. Gece onlar birbirinin dudaklarını morartırcasına öperken kendimi buz gibi suyun altına atmıştım.

Adam, neyim oluyorda onu kıskanıyorum bilmiyorum ama gece saatlerce düşündükten sonra bir şeyi kendime itiraf edebildim; Jenna'nın yerinde olmak istemiştim. Lanet olsun ki Adam'ı hissetmek istemiştim.

Yorganı ayağımla ittirerek yataktan çıktım. Üzerime nike tayt, siyah atlet ve üzerime bir beden büyük salaş ceket giydim. Koşu yaparken giydiğim nike ayakkabılarımıda ayağıma geçirdikten sonra saçımı kuyruk yapıp sessizce dışarı çıktım.

Hava bu saatte normalinden daha soğuk oluyordu ama beş dakikalık koşunun ardından soğuk yerini sıcağa bırakıyordu. Teyzemin evinden biraz uzaklaşmıştım. Sağa dönünce orman yoluna girdim. Haftada iki gün burada yürürdüm ama ormanın içine dalmazdım tabi. Bugün orman yolunu baştan sona yürüdükten sonra saatin daha 09:30 olduğunu görünce ormanın içinde biraz yürümeye karar verdim.