A Hard Day's Amazing Night

1.2K 32 13
                                    

Multimedya; Tyler ve bölüm parçası var var. İyi okumalaar.

□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□

Issız bir yola sapmıştık. Bacaklarım ve ellerim titriyordu. Arabayı nasıl sürebildiğimi bile bilmiyordum ve hala adamın yüzüne bakamamıştım. O'da ben arabayı çalıştırdıktan sonra tek kelime bile etmemişti.

Nereye gittiğimize dair en ufak bir fikrim bile yoktu. Daha önce hiç böyle bir yere gelmemiştim. Dağın eteklerine geldiğimizde "Dur," diye emretti. Arabayı ani frenle durdurdum. Zaten soğuk olan hava buralarda daha da soğuktu. Birbirine çarpan dişlerim ile bir kedi yavrusu kadar savunmasız hissediyordum.

Daha yanımda ki kişiye bakamamıştım ama arabamın camından gelen üç kişiyi görünce kilitlenmiş gibi yüzümü çevirememiştim.

Brad'in öğrettiklerinden yola çıkarsam; bu kişiler kurtadam olmalıydı. Yani kaslılardı. Bir arabayı parçalayacak kadar kaslılardı ve itiraf etmeliydim ki kolay lokmaydım ama asıl öğrenmek istediğim burada ne işimin olduğuydu?

Boynuma aldığım darbeyle boynumdan tüm vücuduma sert ve neredeyse felç edici bir acı yayıldı ve görüşüm yok oldu ta ki gözümü karanlık ama sıcak bir yerde açana kadar.

Ellerim sandalyenin arkasından bağlanmıştı. Ayaklarım da sandalyenin kenarına bağlıydı. Tembel bakışlarımı oda da gezdirdiğimde odanın köşesinde tahminimce uyanmamı bekleyen iki kişiyi gördüm.

"Dostum, inanabiliyor musun?" Diye sordu kel ve oldukça kaslı olan adam kendinden biraz daha genç olan çocuğa. "Kurtları bir kedi yavrusu yönetiyor." Yanında ki çocuk bakışlarını üzerimde huzursuz edercesine gezdirdikten sonra bana küçümseyici bir bakış attı.

"Ne yapacağız peki?" Dedi çocuk yanında ki kaslı, oldukça kaslı, adama. Sesi beni titretmişti çünkü o an anlamıştım ki beni buraya getiren kişi oydu. Kolay lokma sayılmazdı ama karşı koymadan gelmek kendimi kötü hissettirmişti.

"Liderimize bir şeyler öğreteceğiz," diye cevapladı yanıma gelirken. 'Lider' kelimesini bir küfürmüş gibi söylemişti.

Mideme geçirdiği ani yumruk ile ne tür bir ders alacağımı az çok anlamıştım.

"Freddie!"

Kapı açıldı. Bana yumruk atan kel ve kaslı kurt kafasını çevirdi ve değim yerindeyse hazır ola geçti. İçeri giren kişi onun kadar kaslı değildi fakat ondan daha olgundu. Bu grubun başı oydu belli. Belki de insaflı biridir, ha?

"Fazla gençsin," dedi içeri giren adam yanıma yaklaşırken. "Kurtları idare etmek için," diye açıkladı. "Bunu ben istemedim," diye cevapladım hiç tereddütsüz.

Mideme atılmış olan yumruğun acısı ile yerimde huzursuzca kıpırdanırken "Neden buradasın bilmek istiyor musun?" Diye sordu lider zannettiğim adam. Ben cevap vermeden de devam etti.

"Sen kurtların liderisin ve eğer lidersen lider gibi davranmak zorundasın." Kollarını göğsünde birleştirip, kaslarını daha da ortaya çıkartan Freddie adında ki kel ve kaslı kurt "Kazran bu kızı görse utanırdı," diye mırıldandı.

"Nasıl lider olacağımı bilmiyorum."

Hadi ama ben bir ergendim. İçimde fırtınalar kopuyordu. Aşık oluyor ve karşılık alamıyordum. Okulumda düşmanlarım vardı ve en yakın arkadaşım ile aynı şehirde bile değildik. 

"Kurtların lideri isen cadılarla görüşme."

Ve konu anlaşıldı.

"Darren denen cadının bir kaçak olduğunu biliyorsun." Gözleriyle Freddie'ye işaret verdiği anda bacağımı neredeyse kıracak olan bir yumruk yedim.

Teen WolfHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin