Detective Sam

1.7K 56 7
                                    

100K vay canınaa!! Okuduğunuz için size minnettarım. Gecikme için üzgünüm. Şimdiden bayramınızı kutluyorum. Bayramın ikinci veya üçüncü günü YB'nin garantisini verebilirim.

Multimedya; Sam.

Bölüm parçası var.

Bölüm, güzel yorumlarından dolayı Busemyd için. ♡♡♡

İyi okumalaar *-*

*******

Yanılmıştım. Günler cidden sıkıcı şekilde geçip gitmiş ve eve gitme zamanı gelmişti. Neyle karşılaşacağımı bilmediğim ev.

Teyzem, Jenna'nın nerede olduğunu bulmaya çalışıyordur muhtemelen. Ve gider gitmez beni soru yağmuruna tutacaktır.

Evin önünde durduğunda arabadan inmek için yaptığım hamle başarısızlıkla sonuçlandı. Bir Tyler'a, birde koluma yapışan eline baktım.

"Sana bu haldeyken dokunamazdım."

"Ne hali? Paramparçayım evet. Ve bunun sorumlusu tekrar benim hayatıma girmen. Belkide en iyisi çıkman olacaktır çünkü artık seni kaldıracak kadar güçlü değilim, Ty." burnumu çekip devam ettim. "Lütfen bir şey demeden önce bitirmeme izin ver. Ben senin küçük kardeşin olmak istemiyorum. Ben-"

"Sana küçük kardeşim gibi bakmadığımı biliyorsun."

"Hayır, Tyler. Bilmiyorum. Hiç bir şey bilmiyorum ben. Tek bildiğim benimle-"

Sözümü kesen dudaklarıma yapışan dudaklarıydı. Beni belimden kavrayıp, kendine çekti. Ellerimi göğsüne koyup ittirmeye çalıştım fakat bir kurt, tecrübesiz bir kurt, olmama rağmen onu santim kıpırdatmıyordum.

"İstediğin bu mu? Seni öpmem, seninle yatmam ve-"

"Ve ne?"

"Boşver. Teyzenin yanına gitsen iyi olur."

Arabadan indim. Kapıyı kapatmadan önce "Bir daha aramasan iyi olur." deyip, kapıyı çarptım.

***

"O, birine aşık gibi değildi. Demek istediğim kızım hayatında hiç aşık olmamıştı. Bu cimayetin bir aşk cinayeti olduğunu sanmıyorum."

Elinde bir mendil ile ağlayan teyzemi gördüm içeri girdiğimde. Arkası bana dönük olan iki adam vardı salonda.

"Kızınız hiç aşık olmamıştı' dediniz ama ona aşık olanlar olmuştur mutlaka. Jenna, güzel bir kızmış ve... o terk ettiyse bunu unutmayan bir içine kapanık, dikkat çekmeyen şimdikilerin deyişiyle bir ezik olmuştur mutlaka," dedi zayıf olan polis.

"Sanmıyorum," dediğimde ikiside beni fark ettiler. Tabi teyzemde. Zayıf olanın aynı zamanda gençte olduğunu anlamam uzun sürmedi yüzünü gördüğümde.

"Ben dedektif Sam. Ve bu ortağım Zyson." zayıf ve genç olan, adının Sam olduğunu öğrendiğim, dedektifin bana uzattığı elini sıktım. Gözleri, mükkemmel kelimesini tamamlar biçimdeydi. Ona gülümsemeye çalıştım ve bu çokta zor olmadı.

"Sanmıyorum' dediniz. Bunu nereden biliyorsunuz?," diye araya girdi dedektif Zyson.

"Jenna, biraz..." benim tamamlayamadığım cümleyi teyzem tamamladı. "Sürtüktü." derin bir nefes alıp devam ettim. "O, popülerdi fakat pek ayrıldığı kişiler onunla barışmak için can atmazdı. Bilirsiniz, ayrıldıktan sonra onun hakkında iğrenç yorumlar yapar ve kendinden soğuturdu."

"Ve buna sinirlenen gururu incinmiş bir liseli onu öldürdü..." sözümü kesip, lafı tamamlayan yine dedektif Zyson olmuştu.

"Sanmıyorum," dedi dedektif Sam. "Bir liseli bunu yapamaz. Profosyonelce hazırlanmış bir cinayet. Ortada hiç bir iz yok ve Jenna'nın boğazını kesen her kimse daha öncede bunu yapmış olmalı."

Teyzem, hıçkırmaya başlayınca araya girmem gerektiğini fark ettim.

"Bunu daha sonra yapsak olmaz mı?" elimle teyzemi işaret edip devam ettim. "Perişan durumda ve siz daha çok üzüyorsunuz."

Dedektif Sam, elini ensesine götürüp mahçup bir şekilde gülümsedi.

"Üzgünüm çok haklısın. Biz artık gitsek iyi olur." Sam, dedektif Zyson'a kafasıyla işaret verdi ve Zyson yerinden kalkıp kapıya doğru ilerledi. İkisi ortaktı fakat bu ortaklıkta sözü geçen Sam'di anladığım kadarıyla.

***

Teyzem, durumu atlatmak için kendini kek, pasta pişirmeye vermişti. Bunun acıyı unutturduğunu söylüyordu. Bende pek fazla üzerine gitmiyordum.

Çalan kapı ile I-pod'umu koltuğa bırakıp kapıyı açtım.

Aman. Tanrım.

"Alison!!!"

Hemen boynuma atladı ve bir kaç dakika birbirimize sarıldık.

"Senin burda ne işin var?," diye sordum hemen, geri çekildiğimde. "Yaz tatilindeyiz ve kardeşlerimin masrafı ailemi Miami'ye gitmekten alıkoydu. Ne o? Yoksa istenmiyor muyum?"

"Saçmalama. Gel."

İki büyük valizi odama yerleştirirken, Alison teyzem ile konuşuyordu. Durumdan yeni haberi olmuştu ve yanlış zamanda gelmek onu üzmüştü. Neyse ki teyzem anlayışlıydı. Bu durumdayken bile gülümseyebiliyordu.

***

"Ne yapıyorsun?," diye sordum odama dalıp, gardrobumdan bazı kıyaffetleri bana fırlatan Alison'a.

"Eğleneceğiz."

"Bu durumda mı? Teyz-"

"O'da bunu istiyor, Megan. Genciz ve bu en büyük hakkımız. Lanet olası yazı bu şekilde mi harcayacağız?," dedi üzerimde ki pijamaları işaret ederek.

Alison, en son eğleneceğiz, dediğinde bir kurtadamla tanıştım ve hayatımın geri kalanı sadece dehşetle geçti. Acaba bu sefer neler olacak, diye düşünmekten vazgeçtim. Kısa bir süreliğine.

Doğrulup, bana attığı kıyaffetlere baktım. Mini kot şort ve yarım, kaplanlı siyah t-shirt.

Nefesimi sıkılmışçasına verip, "Nereye gideceğiz peki?" dedim. Pes etmiştim.

Alison, zafer ile gülümseyip "Aklımda bir kaç yer var..," diye mırıldandı.

Bir kaç dakika sonra ikimizde hazırdık. Alison, benim aksime oldukça abartılıydı. Pembe mini etek, yarım ve vücudunu saran (benim değimimle üzerine iki beden küçük gelen) beyaz bir t-shirt giymişti. Siyah platform topukluları unutmayalım. Alison, saçını açık bırakmıştı. Ben ise toplamıştım, her zaman ki gibi.

Ayağıma vans' lerimi geçirirken Alison "Çabuk ol!" diye sızlanıyordu.

***

Gittiğimiz yer bir gece kulübüydü ve pekte insanların dans edip, eğlendiği yerlere benzemiyordu. Demek istediğim, baş ağrıtıcı müzik eşliğinde birbirleriyle yiyişen insanlar ve her an kavga çıkartacakmış gibi duran kaslı, korkunç tipler vardı.

Bar taburesine oturdum ve elimde ki kokteyl ile bakışmaya başladım.

"İyi bir seçim ama sarhoş olabilirsin. Seni eve atmaya çalışan erkekler olacağına bahse girerim. Bunu içmeyeceksin."

Boynuma çarpan sesin sahibinin nefesi ile arkama dönmeye çalışmıştım fakat o bir hamleyle yanımda ki tabureye oturdu.

"Senin bir dedektif olduğundan şüpheliyim," diye mırıldandım.

Ters taktığı şapka, rapper bir tarza sahip olduğunu belli eden giyim tarzıyla sabah gördüğüm dedektifin ikiz kardeşi gibiydi. Tek benzerlik, bebeksi gözlerdi.

"Şu an ki görevim seni korumak."

"Nasıl yani?"

"Ortağım Zyson, cinayetin sebebini araştırırken ben seni koruyacağım. Teyzen, bu konuda çok hashas. Alışsan iyi edersin."

Gülümsemesi beni sarhoş ederken, elimde ki içkiyi ben ne olduğunu anlamadan aldı ve şerefe der gibi havaya kaldırıp ağzına götürdü. Bu adil değildi. Hemde hiç.

Teen WolfHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin