Everything Has Changed

3.5K 95 11
                                    

GÜNÜMÜZ. HERŞEYAYNI. (BİRKAÇŞEYDIŞINDA.)

Çalan alarmı kafam yorganın içindeyken, biraz zorda olsa buldum ve erteledim.

Sadece 5 dakika, dedim içimden.

Oflayarak kafamdan yorganı çıkarttım ve ayağımla ittirdim. En hüzünlü ayrılık sahnelerinde bile olmayan türden bir bakış fırlattıktan sonra banyoya doğru ilerledim.

Çilekliduşjelivesıcacıksu. Duşalmayıseviyorum.

"Megan! Yatağını toparladıktan sonra aşağı in. Alison burada!"

En iyi arkadaşım Alison. Ondan başka arkadaşımda yoktu zaten.

Duştan çıktıktan sonra bornozumla odama ilerledim. Giyinmek için bornozu çıkarttığımda boy aynasında vücuduma göz attım.

Göbeğimdekianlamveremediğimiziinceledim... inceledim... inceledim.

Buda neyin nesiydi böyle?!

Bu izi daha sonra düşünmek için beynimin gerilerine ittim ve az kalan vaktime odaklanıp hızla giyindim.

Darjean. Uzunkollugömlekveconverse.

İşte hazırdım. Saçlarımı kuyruk yaptıktan sonra hızla aşağı indim.

Alison, annemin mısır gevreğine konulması hazırladığı meyve salatasından atıştıyordu.

"Tarih. Bu dersten nefret ediyorum. George Washington'ın hayatını anlatan skeçten zayıf alacağıma 10 dolarına bahse girerim." dedim, masada onun karşısına otururken.

"Bırak şimdi onu bunu. Bu akşam ki partiyi düşünsen iyi edersin. 90 yaşına geldiğinde torunlarına anlatacak hiç bir şeyin olmayacak yoksa."

Alison. Pırasa kadar düz, uzun ve siyah saçlarıyla mükkemmel biriydi. Birbirimizin zıttıydık ama bu bizi birbirimize bağlayan şeydi bence.

Mısır gevreğime iki kaşık meyve salatasından attıktan sonra sütle karıştırdım ve ağzıma götürdüm.

"Biraz hasta gibiyim. Bedenim fazlasıyla yorgun." ona yalvarırcasına dudak büzdüm ve "Gelmesem olur mu?" dedim.

Elinde ki çatalı masaya vurdu ve itiraz etti. "Saçmalama! Geliyorsun. Geliyorsun. Geliyorsun!"

Kimi kandırıyorum ki. O, itiraz edilemezdi.

.........

Tarih dersimden beklediğim gibi düşük bir not almanın verdiği üzüntüyle kendimi Alison'ın yatağına fırlattım.

"Hadi ama. Sadece B- aldın. Ne var bunda?"

Yatağımda doğruldum ve bağdaş kurdum. "Anlamıyorsun. Yale'e gidecek param yok. Oraya gitmemi sağlayacak tek şey mükkemmel notlarım." ses tonumu iyice düşürdüm "ve görünüşe bakılırsa mükkemmelik benden kayıp gidiyor."

Yatağın kenarına oturdu ve omzumdan tutarak destek verircesine "saçmalama!" dedi. "Bu senin ilk B- alışın. Düzeltirsin." ayağa kalktı ve bana bir elbise fırlattı. "Şimdi bunu giy ve kendine gel. Unutma motivasyon çok önemli."

Ona hak vererek kalktım ve bana fırlattığı elbiseye göz attım.

Siyah ve miniydi. Buruşuk kesim yapılmıştı ve straplezdi. Eteği dar elbiselerden nefret ettiğim için bu elbiseyi sevmiştim. Etek kısmı boldu.

Teen WolfHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin