Unanswered questions

1.7K 62 13
                                    

Ani yazdığım bir bölüm oldu ve bölüm şarkısına tam karar veremedim. Ama bence koyduğum bölüm parçası bu bölüme oldukça uyuyor.

İyi okumalar. Düşüncelerinizi yoruma yazın lütfen. ♡♡♡

10 dakika geçmiş ve benim tek yaptığım boş boş oturmaktı. Yerimden kalkıp teyzemin arabasını aldığıma içimden dua ederek arabaya bindim.

Sormam gereken sorular vardı. Onun ölüp ölmemesini umursamıyordum. Ama merak ediyordum. Annemi neden öldürdüğünü merak ediyordum. Daha bir çok şeyi merak ediyordum.

Depo'nun yolu aklımdaydı. Tyler, beni görünce sinirlenebilirdi ama aklımda ki sorularla boğuşmaktansa onunla kavga etmeyi tercih ederim.

Depoya vardığımda park edilmiş arabalar gördüm. Arabadan inip koşar adım depoya girdim.

Brody ve Adam kapışması.

Tyler ve Terra kapışması.

Ve yerde yatan Kazran.

Tereddüt etmeden Kazran'ın yanına koştum. Kafasını dizimin üzerine koydum ve kendine gelmesi için hafifçe yanağına vurdum.

"Lütfen ölme. Daha değil. Sorularımı cevaplamadan değil hayır. Hayır. Hay-" hıçkırmaktan konuşamıyordum.

Omzuma değen el ile hıçkırıklarım kuvvetlendi.

"Megan, o öldü."

Kafamı iki yana salladım.

"Hayır. Sorularımı cevaplamadan olmaz. Hayır."

Üzerine çıkıp kalp masajı yapmaya başladım. Geri gelmeliydi. Annemi neden öldürdüğünü, babamın bundan haberi olup olmadığını, kızıysam eğer bana neden bu kadar kötülük yaptığını bilmeliydim. Yumruk atarak "Geri gel!" diye bağırdım hıçkırıklarla.

Tyler, belimden kavrayıp beni üzerinden kaldırdı. Kollarımı boynuna dolayıp yüzümü boynuna gömdüm.

"Bilmeliydim, Tyler. Annemi neden öldürdüğünü bilmeliydim."

Beni kucağına aldı ve arabasına bindirdi. Arka koltuğa nazikçe yatırdıktan sonra kapıyı kapattı ama sesini duyabiliyordum.

"Brody, Megan'ın arabasını al ve teyzesine bırak. O benimle bugün."

Anahtarı vermek için ceplerimi yoklarken Tyler'ın anahtarımı Brody'ye verdiğini gördüm. Yerimde doğrulup, bağdaş kurdum.

Arabayı çalıştırdı ve sessiz bir yolculuk başladı. Evimin yolunda olmadığımızı anlayınca "Tyler," diye mırıldandım. Aynadan bana bakınca yutkundum ve devam ettim.

"Nereye gidiyoruz?"

"Kafanı dağıtabileceğin bir yere."

Pek fazla kısa sayılmayan bir yolculuktan sonra dağ evindeydik. Müthiş bir manzarası vardı. Küçük tek katlı bir evdi bu ve içi tahmin ettiğimden daha temizdi.

Yatak odasına Tyler'ın elini tutup girdim ve o daha ne olduğunu anlamadan dudaklarına yapıştım. Boy farkından dolayı parmak uçlarımda yükselmiştim. Tyler, belimden tutup beni yukarı kaldırdı. Bacaklarımı beline doladım ve sırtımı duvara yasladım.

Elimi göğsünde gezdirirken bir anda durdu.

"Kafan karışık. Bunu istemiyorsun, Megan."

"Bunu bilemezsin." tekrar dudağımı, onunkine bastırdım ama o yine karşılık vermedi.

Yatağa nazikçe oturmamı sağlayıp, kendiside yanıma oturdu. Eli belimi nazikçe okşuyordu. Bugün bir kez daha terk edilme duygusu yaşayamazdım. Tyler, haklıydı. Onunla birlikte olmak istiyordum çünkü kafamı dağıtmam gerekiyordu.

Elini tutup üzerine çıktım.

"Beni istemiyor musun?"

Alt dudağımı dudaklarının arasına alıp bir süre bekledi. Gözümü kapatıp bu anın tadını çıkarttım. Ellerimi boynunda gezdiriyordum.

"Aç mısın?" beni tekrar yatağa oturtup ayağa kalktı. "Spagetti ister misin?"

"Jenna'yı öldürüşünü izledim. Boğazını kesti. Zaten ailemin ölümünden sonra zor yiyordum daha bugün yaşanan bir olaydan sonra yiyebileceğimimi sanıyorsun?"

"Seninle olanları unutmanı sağlamak için yatmamımı istiyorsun yani?"

Kapıyı çarpıp odayı terk etti. Gözümü kapatıp olası bir ağlama krizine karşı önlem aldım.

Cevaplanmayan sorular karşısında sinirleniyordum ama bununla bir şekilde baş edebilirdim. Jenna aklıma geldikçe teyzeme bunu nasıl söyleyeceğim düşüncesi ise beni yıpratıyordu. Boğazım düğümleniyor ve bir şeyleri yumruklamak istiyordum.

Tyler, herşey üst üste gelirken benim biraz mola istemem suçmuş gibi davranmıştı bana ve bu olanlar beynimi Adam olsa bunu yapmazdı, düşüncesine itip, beni mahfediyordu.

Yatakta cenin pozisyonu alıp gözlerimi yumdum. Bu düşüncelere yenik düşüp çok geçmeden uykuya daldım.

***

Uyandığımda hava aydınlanmaya yüz tutmuştu. İçeriden gelen konuşmaları merak edip ayağa kalktım. Konuşmalar, fısıltı gibi beynimi yiyordu sanki. Kapıya yaslanıp konuşmaları dinlemeye çalıştım ama fısıltılar anlamsızdı. Hiç bir kelime duyulmuyordu. Sadece bir sürü kişi fısıldıyor, fısıldıyor ve fısıldıyordu.

Kapıyı açtığımda ise çığlık atma isteğim oldukça kuvvetlendi.

Burası dağ evi değildi. Yüksek bir yerdeydim ve altta insanlar bana bakıyordu. Fısıldamaları artık duyabiliyordum.

"Büyük savaş yakında!"  bağıran insanlar yavaş yavaş kurta dönüşüyorlardı. Kalp atışlarım düzensizleşirken bir çığlık koyverdim.

***

Yataktan sıçrayarak uyandım. Oldukça terlemiştim. Odadan çıkıp banyo aramaya başladım. Ev, ufacık olmasına rağmen başım döndüğü için bulamıyordum.

Mutfakta ki Tyler'ı fark ettim fakat bir şey demedim ve mutfağın yanında ki banyoya girip kısa bir duş aldım.

Bornozuma sarılıp duş kabininden çıktığımda kapının pervazına yaslanmış olan Tyler ile kısa bir an panik yaşadım.

"Ben özür dilerim."

"Ne için?"

"Bak, kafan karışıktı ve ben seninle bu yüzden olamazdım. Beni suçlayamazsın. Seni ne kadar istediğimi ikimizde biliyoruz."

"Ben bilmiyorum."

"Şu an bile ne kadar sor durduğumu tahmin edemezsin, melek. Yemek hazır. 1 hafta burdayız. Benim kurallarımla yaşasan iyi edersin yoksa cezaların kötü olur."

Beni yalnız bıraktığında burnumdan soluyordum neredeyse. Aynaya her ne kadar yumruk atmak istesemde, bu fantazinin sonunun iyi olnayacağını biliyordum. Şimdilik Tyler'ın kurallarına uyabilirdim. Gece benimle yatmak istecekti. Bakalım o zamanda bu aptal kafan karışık durumunu tekrarlayacak mı?

Beynimde dönüp duran Jenna olayını kısa bir süreliğine beynimin gerilerine gönderdim ve üzerimi giyinip mutfağa ilerledim. Belki de 1 hafta bu kadar kötü geçmezdi.

Teen WolfHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin