Video

1.9K 66 11
                                    

Multimedya: Kazran.

Çok ani yazdım. Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olmuştur. İyi okumalaar

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Merdivenleri, Adam'ın peşi sıra tırmandım ve o odama girince bende girdim.

"Cd'yi izlemeyeceğini biliyordum."

"Bunun için mi geldin?"

Laptop'u çalışma masasına koydu ve cd'yi taktı. Onu engellmek istiyordum ama cd'nin içindekini deli gibi merak ediyordum.

"Bunu neden yapıyorsun? Demek istediğim cd'yi nereden biliyors...tabi ya. Artık Terra ile birliktesin. Onun kölesimi oldun?"

Bana hiç bir şey bilmiyorsun, dercesine bakış atmasını umursamayıp devam ettim.

"Sana değer vermiştim. Sense neredeyse beni öldürüyorsun. Sen-"

"Hadi ama!" aramızda ki mesafeyi çabucak kapatıp ellerini duvara koydu ve beni duvarla arasına aldı.

"Bu kadar saf olma. İyi bir kızsın ama etrafına bak bi! Olan bitenler hakkında bir fikrin olduğunu düşünüyorsun ama hiç bir şey bilmiyorsun. Yaşıtın kızlara göre o kadar masumsun ki bu cd'yi göndermemesi için Terra'ya yalvardım. Gerçekleri atlatamayacak kadar çocuksun. Şimdi gelmiş beni suçlama çünkü yaşamak için öldür kanununu ben bulmadım ve seni seviyor olsam bile gözümü kırpmadan öldürürüm."

Gözlerimi bastırıp "Çünkü sen lanetlisin," diye mırıldandım.  Her an ağlamaktan korkuyordum. "Çünkü ben lanetliyim ama inan lanet benden bir şey almadı."

Bir kaç adım gerileyip "Biraz cesaretin varsa izle," dedi ve odamdan çıktı. Yere çöküp bir kaç saniye gözlerimi kapattım ve derin nefesler aldım. Lanet olsun ki o haklıydı. Ben hiç bir şey bilmiyordum ve bu beni öldürüyordu. Cesaretsiz olmam sinir bozucuydu.

Ayağa kalkıp, laptopu elime aldım ve yatağıma, yeniden, oturup derin bir nefes aldıktan sonra video'yu izlemeye başladım.

Bacak bacak üstüne atmış Terra ile karşılaştım video'nun başlangıcında.

"Sana bir gün yardım edeceğim aklıma bile gelmezdi ama hayat beklenmediktir değil mi? Her neyse. Konuya gireceğim. Aileni kaybettiğinde ne kadar üzüldüğünü tahmin edebiliyorum ve bana yaptığın bir çok şeyden sonra sana mükkemmel bir haber vereceğim." kötü kahkahası denilen şeyden bolca yaptıktan sonra alt dudağını dişlerinin arasına alıp bir kaç saniye bekledi.

"En azından benim için mükkemmel bir haber. Kazran ile yollarımız koptu. Ve... diyorum ki. Madem onun bir numaralı cadısıyım ve onu öldürebilecek tek kişiyim. Neden, kurtları ben yönetmiyorum? Sonsuz bir güç. Yenilmez bir ordu. Ama her şey kuralına göre olmalı. Yoksa savaşmanın bir tadı olmaz ama." tam sıkılmaya başlamışken ağzından çıkan o cümle ile kalbim ağzıma geldi.

"Babanı öldürdüğümde, onun yenilmez tahtına ya sen yada Jenna çıkacak. Ve bil bakalım ne? İki gündür ve gelmeyen güzeller güzeli ve senden bir o kadarda akıllı Jenna nerede?"

Video'nun görüş alanından Terra çıktı ve ağzı, kolları bağlı bir Jenna girdi. Gözlerim dolmaya ve kalbim hızlanmaya başlamıştı. Bir adam Jenna'nın arkasına geçti ve elinde ki bıçak ile boynunu... Hıçkırıklarım arasında gözümü kapattım ve Terra'nın lanet olası sesi duyulana kadar açmadım. Bu uzun sürmemişti.

"İkinizin kardeş olabileceği aklına gelir miydi? Şu trajik sonlara bayılıyorum, Megan. Bu yüzden ne yapacağım biliyor musun? Sizin şu baba kız kavuşmanızı görmeden onu öldürmeyeceğim." 'çok beklersin' diye mırıldandım sanki karşımdaymış gibi.

"Onu öldürdükten sonra ona bağlı kurtlar sana inanmaya başlayacaklar. Verdikleri söz gereği sen artık Kazran yerinde olacaksın. Genç ve aptal bir kızı öldürmek ne kadar zor olabilir ki? Hiç. Kazran'ı seni kaçırdığım depoya getireceğim. Buraya gel ve bunu engelle yada buraya gel, işimi kolaylaştır ve öl."

Laptopu hızla kapattım ama bu sinirlerimi en ufak bir şekilde hafifletmeyince laptopu "Lanet olsun!" eşliğinde duvara çaprtım.

Bu kaldırabileceğimden büyüktü. Lanet olsun. Bunu atlatamazdım. Beni öldüreceğini mi düşüneyim, Kazran'ın babam olmasına mı üzüleyim yoksa... Tanrım bu listeyi sonsuza dek uzatabilirdim.

Saçlarımı sinirden çekiştirirken, görüş alanıma çalışma masamın üzerinde ki resim çarptı. Ailemin resminin olduğu çerçevenin üzerine bir resim sıkıştırılmıştı. Ayağa kalkıp, resmi elime aldım. Benim küçüklüğümdü bu ve buda..? Belki bir not olur düşüncesi ile resmin arkasını çevirdim.

Kazran ve sen.

Bunu Adam bırakmış olmalıydı. Nasıl bu kadar kötü olabilirdi? Ona değer vermiştim. Ona, Terra'nın öldürüleceği gün haber bile vermiştim ama o... Lanet olsun. O kadar pişmanım ki şu an.

***

Brody'nin evine ulaştığımda hava kararmaya yüz tutmuştu. Kapıyı yumruklarcasına çaldım. Bir kaç saniyede bir arkama bakıyordum. Yaşadıklarım, az değildi! Jenna'yı her ne kadar sevmesemde, bu onun öldürülmeyi hakettiği anlamına gelmiyordu. Bu vicdansızcaydı. Ve, Terra benide öldürecekti. Aslında dolunaydan önce ölmek daha güzel bile olabilirdi.

Düşüncelerimden beni sıyıran şey Tyler'a sarıldığımda oluşan huzur olmuştu. Bir saniyeliğine huzur. Kokusu öyle muhteşemdi ki.

***

Cd'yi bir kez daha onlarla birlikte izledikten sonra dirseğimi dizime dayayıp, yüzümü ellerimin arasına aldım.

İlk konuşan Brody oldu.

"Kazran ölürse ordusu sana itaat edecektir. Bu içgüdü yeminlerinden geliyor. Seni koruma içgüdüleri o kadar güçlü olacaktır ki Terra'nın seni öldürmesine hayatta izin vermezler."

Ellerimi, yüzümden çekip Brody'ye bir saniyeliğine baktım.

"Kazran'ın ölmesine nasıl izin verecekler peki?"

Sorumu cevaplayan Tyler oldu.

"Çünkü Kazran'ı ölümsüz yapan Terra idi ve şimdide onun ölümsüzlüğünü elinden alabilir ve bu konuda kurtların ve diğer cadıların yapabileceği hiç bir şey yok ama Terra'nın ölüm büyüleri sana işlemez. Tabi seni normal şartlar altında öldürebilir ama bunada ben izin vermem."

Yanağıma kondurduğu öpücük ile yine yerde ki halı desenine konsantre oldum.

"Ben düşünmüştüm ki... benden soğursun. Düşmanının kızı sayılırım ve eğer Kazran ölürse düşmanın ben olacağım."

Elimin tersiyle gözlerimden akan yaşı sildim.

"Beni öldürsen bile senden vazgeçmem. Bunu biliyorsun."

Dudağını öpmek için yaklaşmıştım ki Brody'nin konuşması ile geri çekildim.

"Kazran'ı kurtarmaya çalışacağım aklımın ucuna gelmezdi ama madem buna mecburuz..."

"Ne yani? Onu kurtaracak mıyız?" ben şaşkın şaşkın bakarken Tyler gülümsemeye başladı.

"Sakin ol, melek. Bu kadar kurtları yönetmek istiyorsan sana onlara benzer oyuncaklar bulabilirim ama senin bir orduyu yönetmene izin verecek değilim."

Bu onurumu kırmıştı biraz.

"Çünkü çok safım değil mi? Tanrı aşkına neden herkes saflığımdan bahsedip duruyor. Sandığınızdan daha iyi olabilirim. Bahsettiğim bir şeyler yönetmek değil. Sadece güvenmeniz bana. Ben çocuk değilim ve bu kadar korunmaya ihtiyacım yok."

"Sırf bunlar bile senin ne kadar saf olduğunu gösterir. İşte bu yüzden bu gece burada kalacaksın ve biz Brody ile o p*çi kurtaracağız."

"Saçmala-"

"Seni bağlamamı istemiyorsan tek kelime daha etme, Megan."

Kollarımı birleştirip, karşımda ki duvara bakmaya başladım. Şu an neredeyse tüm dünyaya sinirliydim. Çocuk muamelesi görmekten sıkılmıştım ve güçsüz biri olmadığımı kanıtlamayı öyle çok istiyordum ki...

Teen WolfHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin