Voice In My Head

5.9K 164 4
                                    

Multimedya: Megan & Tyler, iyi okumalar, sizi seviyorum :* ♥

----------------------------------------------------------------------------------------

+ Kısaca onu sevmiyorum tamam mı ?

Deyip, yerinden kalktı.

+ Duş aldıktan sonra yatalım.

Dedi ve banyoya girdi. Yatalım mı? Onla ben mi? Bunun düşüncesi bile kalbimin hızla atmasına yeterli oluyordu. Of herneyse. Tyler duştayken onun telefonundan Matt'i arayabilirdim.

Numarasını elime yazmıştı. Bir numara dışında hepsi görünürdü. O 9 mu, 0 mıydı. 9 sanırım.

+ Selam?

- Matt? Ben Megan. Evet tam bir pisliğim. Lütfen beni affet. Yüzün nasıl?

+ Herşey iyi. Sen nerdesin? Yoksa onunlamısın? Sana birşey yaptımı adresi ver heme-

- Matt, sakin ol... Ben iyiyim, tekrar olay çıksın istemiyorum. Yarın okulda görüşürüz.

Deyip, kapattım. Ohh bana kızgın değildi.

+ Biriylemi konuşuyordun?

- Evet, Matt'i aradım.

Yalan söyliyemiyordum ben ne yapıyım?

Yüz ifadesi değişmişti. Ama birşey demedi.

- Ben duşa gidiyim.

Deyip, yanından sıvıştım. 30 dakika kadar duşta kalmak aşırı iyi gelmişti. T-shirt'üm portakal suyuyla batmıştı, onu yıkayıp kuruması için bir yere astım. Onun bornozunu üstüme alıp; odaya gittim.

O çoktan yatmıştı.

- Giyebileceğim T-shirt'ün var mı?

Yerinden kalkıp, gardrobunu açtı. Beyaz bir t-shirt verdi.

+ Altındakiyle rahat edebilirmisin?

Jean'im dardı, gerçekten rahat edemezdim.

- Hmm hayır ama seninkilerin bana uyacağını pek sanmam.

+ Bu t-shirt bayağı uzun, onu giy işte.

Bi ona bi T-Shirt'e baktım. Ve onu giydim sonrada jean'i çıkarttım. T-shirt mini elbise gibiydi. Bugünlük idare edebilirdim, sanırım.

Sırt üstü yattım sevgili tavanı izlemek üzere. Saat erkendi uykum yoktu. Yanıma yattığında onu hissedebiliyordum. Bana değmiyordu ama sıcaklığı...

Oda sırt üstü yatmıştı, kolları yastığın üstünde, kafasının altındaydı.

- Annem beni öldürecek.

+ Seni ben bile kurtaramam.

Ona baktım, yüzünde bi gülümseme vardı.

- Off. Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ona, zaten arabam yüzünden cezalıydım. Sanırım 30 yıl Mcdonalds'ta çalışmam gerekecek.

Iyy.

Güldü.

+ Ne, sen ordamı çalışıyorsun? Haha seni görmek isterdim.

Ona ters bi bakış atıp, karnına vurdum.

+ Ne?? Doğru ama. Sakarsın sen haha.

- Ya dalga geçmeyi kes!! Sadece 4 kez kola koyarken devirdim. Bir kezde patatesi düşürdüm. Sakar değilim ben!

Hala gülüyordu, manyak.

Yattığım yastığı alıp, karnına bastırdım. Tabii tek hamleyle o üstüme çıktı.

Yastık aramızdaydı.

+ Bakalım şimdi napıcaksın.

Yüzünde gülen ve dalgalı bir ifade vardı.

Ellerimi yüzüne sardım, onu biraz daha kendime çektim ve öptüm. Onu ilk kez böyle yakın hissediyordum kendime. Üst dudağımı sert bir biimde öpüyordu, bir eli bacağımda, diğeri belimde geziniyordu.

Kalp atışlarım bahse girerim duyuluyordu. Dudakları boynuma indiğinde üstünden tek hamleyle kalkıp onun üstüne çıktım.

- İşte bunu yaptım.

Dedim ve yanına yattım.

Uzun süre konuşmadık, nefeslerimizin normale dönmesi uzun sürmüştü çünkü.

+ O aptaldan hoşlanıyormusun, gerçekten?

- Kim?! Matt'mi?

+ Evet..?

Bana bakıyordu.

- Miranda'ya aşıkmısın?

+ Yinemi bu konu.

Bezgin bir tonda tekrar tavana döndü.

- Bunu sen açtın. Matt'den neden hoşlanmıyorsun?

+ Sence?!

- Matt kibar bir çocuk.

+ Yumuşak.

Dedi, dalgayla. Yüzünde yine o dalgacı ifade vardı.

Arkamı dönüp, uyumaya çalıştım.

***

Gözlerimi açtığımda alışık olmadığım bir biçimde uyanmanın şokunu yaşıyordum. Tyler'ın eli belimde ve nefesi boynuma vuruyordu.

Hala uyuyordu. Yanından sessizce kalkıp, yüzümü yıkamak için banyoya girdim.

+ Onun sana aşık olduğunu düşünüyorsun, ama o senden hala birşeyler saklıyor.

Kalbim yerinden çıkacaktı, korkuyordum.

- Sende kimsin?! Bu bir oyunmu!?

Derin nefesler alıp, veriyordum. Bu ses kimindi böyle. Nerden gelebiliyordu. Bu... Bu çok mantıksızdı.

+ Sence sana neden baksın, Miranda kadar güzel bir sevgilisi varken...

- Kes artık şunu!!

Tyler benden ne saklıyordu ki. Off lanet olsun.

Teen WolfHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin