The Truth About Adam

2.3K 55 9
                                    

Multimedya; Adam. İyi okumalar ♡

Not: Bölümü merak ve yorumlarından dolayı Justxsmile'a ithaf ediyorum :D

Tekrar iyi okumalaaar ♥

............................................................

CESARET EDİYORSAN ADAM HAKKINDA GERÇEĞİ ÖĞREN VE ÖĞRENDİKTEN SONRA ONU ARZULA, MELEK. -Kazran

Defalarca notu okuduktan sonra avucumda buruşturdum. Benimle oyun oynuyordu. Lanet olsun, benimle derdi neydi? Kapının açıldığını duyunca odadan çıktım. Bu sefer gelen Adam'dı. Şiddetli yağan yağmurdan ıslanan saçlarını, odunları şömineye attıktan sonra, ıslanmış köpek gibi iki yana sallayarak dağıttı.

"Fazla üşüdün mü? Şimdi ısınırsın, merak etme."

"Benden sakladığın ne var?"

Kafasını bana çevirip, bir kaç saniye beni inceledi. Şömine, yandıktan sonra ayağa kalktı ve yanıma geldi. Avucumda tuttuğum notu ona verip, okurken ki ifadesiz yüzünü inceledim.

"Kim verdi bu notu?"

Yorgunluktan, ayakta duramayınca koltuğa oturup bacaklarımı karnıma çektim. Sırtımı, koltuğun koluna yaslamıştım, onu daha iyi görebilmek için. Adam, daha erkeksi biçimde yanıma oturdu. Bir bacağını diğerinin üzerine atıp, bana bakmaya başladı. Ona olan biten her şeyi anlattım. Anlatmam fazla uzun sürmedi. Tek dezavantajım, üstsüz olmasıydı.

"Bunu gerçekten öğrenmek istiyor musun?" diye sorduğunda neden Kazran'ın hep bir adım önde olduğunu bilmek istedim. Ne gerçeğiydi bu?

"Evet. Aslında hayır. Senin hakkında öğrenmek istediğim bir çok şey var ama..." cümleme devam edemememin sebebi Adam'ın dediği şeydi.

"Ben lanetliyim."

"Ne?!"

"Kazran'ın lanetini duymuşsundur. Lanetlendim." dedi, sanki sınavda kopya çektiğini itiraf eden bir çocuk gibi. Bu kadar kolay.

"İfadesiz olmanın sebebi bu mu yani?"

"Beni öptüğün günü hatırlıyor musun?" kafamı aşağı yukarı salladım ama yüzümün kızardığına emindim. O gün benim için büyük bir hayal kırıklığı olmuştu.

"O gün sana karşılık vermedim çünkü ben hissedemiyorum. Acıyı, zevki..." sözünü "Aşkı..." diyerek tamamladım.

"Pek sayılmaz aslında. Onu hissedebiliyorum. Tam burada." elini kalbine götürüp, devam etti. "O gün sana zarar verebileceğimden korktum çünkü bu sinir bozucu. Demek istediğim lanet ile uyandığım her gün beni öldürüyor... İnsanlara zarar verdim. Bir çok kez hemde. Bunu sırf hissedebilmek için yaptım. Yeniden hissedebilmek... Sürekli utanarak incelediğin dövmeleri, kendime acı çektirmek için yaptırdım ama sonuç yine aynı oldu. Bir şey hissedemedim. Bu tıpkı, hani dişçiye gidersin ve dolgu yaptırırken sana iğne vurur ya. Dudağın hiç hissetmez bir kaç saat. Sende sürekli dudağını dişlersin hissetmek için. Bende vücuduma zarar verdim. Piercing, dövme."

Bir süre sessizlik odaya hakim olunca beynim söylediklerini iyice süzdü ve dediği şeyi bana hatırlatıp, yanaklarımı iyice kızarttı.

"Ben utanarak dövmelerini incelemiyorum!"

"Tıpkı şu anda yaptığın gibi mi?"

Konuşmak için ağzımı açtığımda şiddetli gök gürültüsü ile elektirik gidince konuşamadım. Odayı aydınlatan tek şey şömineydi. Bir süre yine sessiz kaldık ama daha fazla dayanamayıp, konuştum.

Teen WolfHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin