Hayat bana atabileceği en büyük kazığı atmıştı.O hafta kimseye duyduğumu belli etmedim.
Tatilde bitiyordu zaten.
Gercek annem ve babam kim acaba diye düşünmekten beynimi yiyordum.
Sahiplenen ailemi cok seviyordum.Hayat işte;ne Zaman ne yapacağı belli olmayan bir çukur.
Yarın gidecektim okula,babam beni Mutlu etmek için ne ihtiyacım varsa sorup, alıyordu.
Annem en sevdigim yemekleri yaptı.
Aksam yuvarlak meşhur masamızda yemek yiyorduk.
Sarmalar,dolmalar,kavurmalar ... annem her çeşitten yapıp koymustu önümüze.
Babam;
-Kızım yarın gidiyorsun,annenle ediyle büdü kalacağız yine.Okulunu bitirdikten sonra iyi bir Avukat olacaksın bundan annenle ben cok memnunuz dedi.
Evet avukat olacaktım.İki sene sonra iş kadını olacaktım.Adaletin pesinde koşacaktım.
Babama baktım,
-Haklısın baba ben yokken evde ne hissediyorsunuz? Ben olmamıs olsam üzülür müydünüz? Diye sordum.Amacım itiraf etmeleriydi.
Ama sandığım gibi bir cevap vermedi babam.
"Sensiz yasamanın ne anlamı var kızım bizim herşeyimiz sensin,senin icin çalışıyorum.Senin Mutlu olman bizim için herseyden önemli..."
Sonra annem'e dönüp;
"Anne sen peki beni doğurduğunda ne hissettin ?" diye sordum.
Annem gözlerini babama dikti.Bir müddet cevap veremedi.
Sanırım sorduğum soru onları cok şaşırtmıştı.
"Seni kucağıma alınca cok ağladım kızım.Anne olmak bambaşka bir duyguydu."
İstediğim cevap bu değildi.Sürekli konuyu değiştiriyorlardı.
"Şunun kızı sunla evli,bunun kocası şöyle deli gibi..."
O aksam birsey demedim.
Yatıp uyudum.
Sabah olduğunda arkadasım Selin'le buluştum.O benim sırdaşım gibidir.Hep bir kardesim olmadığına üzülmüştüm.Ama artık neden olmadığını biliyordum.
Selin benim icin kız kardes gibiydi.
Her derdimizi anlatırdık birbirimize...
"Selin sana birsey soracağım? "
"Sor Efsun " dedi.
"Annem ve babanın seni evlatlık aldıklarını bilsen ne yapardın?"Selin gözlerini belertip suratıma baktı.
"Saçmalama efsun bu ne biçim soru böyle?"
Bu soru zordu farkındaydım ama kendime cevap arıyordum.
Eve geldim,valizimi hazırladım.
Annem ocağın basındaydı,
Babamda geldiğinde gercegi bildiğimi aileme söyleyecektim.
Aksam kafam allak bullaktı.
Dışardan bakınca anlaşılıyordu demekki
Annem sürekli;
"Neyin var ?"
Diye soruyordu.
Masaya oturduk.
Otobüs saatim aksam on birdeydi.
Zamanım boldu,
Sonra ağzımdan kelimeler dökülüverdi.
-Sizi gecen gün konuşurken duydum.
Annem telasla;
-Neyi duydun kızım?
-Ben evlatlık mıyım?
Annem masadan kalktı ağlayarak mutfağa gitti.
-Kızım bunu sana söylemeyi düşünüyorduk,annen de suan senin kendiliğinden öğrenmene üzülmüş olmalı.Sen bizim canımızsın.Anne baba olmak maneviyattır.
-Biliyorum baba; Peki kimden aldınız beni?
-Bunun bir önemi var mı efsun?
-Evet beni çöp gibi atan ailemi merak ediyorum.Bu benim hakkım.
Babam bir müddet sustu.Elindeki çatalıyla salatasını karıştırıyor,kendine Zaman kazanmaya çalışıyor gibi bir hal edinmişti.
-Annenle bebeğimiz olmadığı icin hergün doktora gidiyor tedaviler görüyorduk.Yine Birgün doktorumuza bize sıra gelip odasına giriyorken.
Sancısı baslayan bir kadın geldiğini duydu ve dogumhaneye kostu doktorumuz.
Gelen kadın cok gencti yani seni doğuran annen,
-Evet baba sonra?
Sabırsızlıkla dinliyordum hayat hikayemi;
-Sonra kadın ikinci gün gittigimizde hastaneden bebegini almadan çıkış yaptığı konuşuluyordu.Haliyle o kadar gidersen hastaneye annenle ben personellerle arkadas olmustuk artık.
Sonra kayıttaki sekretere Bebek ne olacak diye sordum.
Kadın da; cocuk esirgemeye verileceğini söyledi.
Seni cocuk esirgeme almadan ben kurumlarla gidip konustum.Bizi önceden gelip araştırdılar,sağlığımızı,maddi durumumuzu herseyi anlayacağın.
Uygun gördüklerinde daha iki haftalıkken bizim kucağımıza verildin.
-Peki beni bırakan kadın kimmiş siz biliyor musunuz?
-Tanımıyoruz kızım,sancılıydı tekerlekli sandalyede dogumhaneye götürülürken bir kere gördük.
-Anladım.
Gırtlağım yanıyordu,az önceki öfkem dinmişti,belki de gercek babam tarafından istenmeyen bir bebektim,belki de durumları yoktu diye düşünerek kendimi avutmayı beceriyordum.
Hayat;
beni seneler gecmeden olgunlaştırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FISILDA
Dla nastolatkówHikaye;İstanbul'da,kendi halinde bir ailenin yanında yaşayan genç kızın; Evlatlık olduğunu öğrenmesiyle Başlıyor... Anladım ki her kalp bir gün kırılıyor. Takı ana rahminden çıkıp büyüdüğü yıllara kadar. Küçük bir çocuğun en sevdiği oyuncağı elinde...