Mert'le artık duygularımızın karşılıklı olduğunu biliyordum.
Büyük bir hayranlık aşka dönüşmüştü.
Büroya gelirken artık daha farklıydım.
Kafam da Mert'i bir gün sevgilisiyle görürsem ne yaparım gibi sorular yoktu.
Çünkü o benim sevgilimdi ve öyle kalacaktı.
Mert'i asıl Yen'i tanıyordum diyebilirim.
İş arkadaşlığı başka aşk başkaydı.
Semra hanım o konuşmamızdan sonra bir daha gelmemişti.Sebebini son sorduğum soruya bağlıyordum.
Kırılmıştır diyerek aradım birgün;
Efendim Efsun hanım diyerek açmıştı telefonu,
Telefonu mu kaydetmişti demekki;
"Semra hanım gelmediniz sizi merak ettim kötü birşey yoktur insallah" dedim.
"Kusura bakmayın davamdan vazgeçmedim asla! Sadece iş yoğunluğumdan dolayı gelemedim.Siz musaidseniz yarın gelebilirim.Hikayemin devamını da anlatırım."
İçim rahatlamıştı kırılsa anlatmak istemez diye düşündüm.
"Tabiki buyrun beklerim" diyerek kapattım telefonu.
Odamdan hevesle çıkıp Mert'in yanına geçtim.
"Sevgilim;Semra hanımla konuştum yarın gelip hikayesinin devamını anlatabileceğini söyledi" diyerek güldüm.
Mert yanıma gelip boynuma sarıldı.
"Buna sevindim,en azından kendi hikayenle alakası var mı bunu öğreneceksin." Dedi.
Mert'in bana bu konuda desteği hoşuma gidiyordu.
Acı çekiyordum biyolojik annemin beni bırakmasına ama Mert'in desteğini görünce umutlar yeşeriyordu içimde.
"Mert;ailelerimiz bizi bilmiyor,sevgili olduğumuzu onlara ne zaman diyeceğiz?" Diye sordum.
Mert masasına geçti suratı asılmıştı.
Kötü birşey mi demiştim anlayamadım.
"Bu konuyu bir müddet aramızda tutsak,şuan zamanı değil Efsun" dedi.
Her kadın gibi benimle ciddi olmadığını düşünüp ayağa kalktım suratım sirke satıyordu.
"Ne zamanmış zamanı Mert bey? Beni ne kadar saklayacaksın acaba?" Diyerek cevabını bile almadan kapısını hızlıca kapatıp odama geçtim.
Oturduğu yerden Dilan bile sıçramıştı.
Sinirden elim ayağım titriyordu,kendimi tutamayıp ağladım,
Çok fazla zaman geçmeden Mert kapıyı açıp "kızdın mı?" Diye sordu.
"Tabikide kızarım neden saklıyoruz bunu zaten aileler birbirine çok yakın değil mi?" Diye gürledim.
Mert odaya girdi oturdu karşıma ellerimi tutup gözlerime baktı.Gozlerimi ondan kaçırdığımı farkedince;
"Bana bak,gözlerime bak " dedi.
Mecbur bakmak zorunda kaldım ne kadar kızsamda onu kırmak istemiyordum.
"Bak Efsun,Dil belki yalan söyler,ama gözler asla..! Ben seni seviyorum.Sende beni seviyorsun biliyorum.Bütün dünya toplanıp bana Efsun seni sevmiyor dese inanmam.Sana ölesiye güveniyorum.Ama ailevi meselelerimiz var şuan onlara çıkıp da bu konuyu açamam beni anlayışla karşıla lütfen!"
Bu açıklamasından sonra utancımdan,bencilliğimden dolayı daha çok ağlayasım gelmişti.
Gözyaşlarımı eliyle siliyordu.
Bana küçük bir kız çocuğuna gösterilen şefkati gösterdiği icin onu her geçen günden daha fazla seviyordum.
O benim için hayattı,hayatta ki bildiğim,emin olduğum tek gerçeğimdi.
Birşey demeden sarıldım Mert'e "özür dilerim acele ettiğim icin,biraz önce bana yakışmayan hareket yaptığım icin " dedim.
Ailem de ankara'dan dönmüşlerdi.
Akşam eve gittiğimde "bu aralar neşen iyi bizde merak ediyoruz" diye soruyorlardı.
Ama Mert erken olduğunu düşündüğü için bende bu soruları işlerim iyi diyerek geçiştiriyordum.
Yemek masasında babam'a Semra hanımdan bahsettim.
Onun yaşadıklarının bildiğim kadarını babama ve anneme anlattım.
İkisininde iştahlarının kesilip çatalı,kaşığı bırakıp masayı seyrettiklerini ve yüzüme bakamadıklarını hissettim.
"Bana bir yorumda bulunmayacak mısınız?" Diye sordum.
Babam geriye yaslanıp,
"Kızım bazı hayatlar benzer ama aynısı değildir.Kendini kaptırıp üzülmenden ve bizden kopmandan korkuyoruz" dedi.
"Hayır asla! Size olan borcumu ben asla ödeyemem baba siz Benim ailemsiniz,ben biyolojik annemi ve babamı bulmak istiyorsam.Sizi bırakacak değilim.Sadece beni bırakma sebepleri ilgilendiriyor beni." Dedim.
Babam rahatlamış tavırla;
" peki kızım sen nasıl istersen" dedi.
"Anlayışınız için teşekkür ederim" deyip odama geçtim.
Mert'in aile meselesini merak ettim,Mert'i aradım.Bunu söylediğinde sormamıştım.
"Sevgilim;bir şey soracaktım sana...?"
"Tabi;sor birtanem " dedi.
"Bugün ailevi mesele demiştin,özel değilse banada anlatabilirsin.Sonra sevgilim çok ilgisiz deme bana" diyerek güldüm.
Mert'te gülerek;
"Hayatım özel değil kardeşim Melis yurtdışına gitmek istiyor.Ailemde karşı çıkıyor.Bir kaç gündür bunun tartışması yapılıyor evde" dedi.
"Peki hayırlısı olsun sevgilim yarın görüşürüz Seni seviyorum" diyerek kapattım.
Yarını düşündüm;Semra hanım gelip geri kalan hikayesini anlatacaktı.Merakla bekliyordum.
Hastaneyi öğrenirsem bir adım atmış olacaktım kendi hayat hikayeme...
Ama babamın dediği gibi kendimi de kaptırmak istemiyordum.Bazen biyolojik ailemi bulmak bile değersiz geliyordu bana,ama merak etmektende alıkoyamıyordum kendimi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
FISILDA
Fiksi RemajaHikaye;İstanbul'da,kendi halinde bir ailenin yanında yaşayan genç kızın; Evlatlık olduğunu öğrenmesiyle Başlıyor... Anladım ki her kalp bir gün kırılıyor. Takı ana rahminden çıkıp büyüdüğü yıllara kadar. Küçük bir çocuğun en sevdiği oyuncağı elinde...