FISILDA

***MERT'le İLK ADIM***

Akşam Mert ve ailesi gelene kadar annemle yapraklar sardık,yüzük çorbası döktük,tel kadayıf tatlısı yaptık.
Herşey hazırdı,o süre içerisinde Mert'le de mesajlaşıyordum.
Biran olsun onunla konuşmadan duramıyordum.
Annem de benim kadar heyecanlıydı.
Mert akşam sekiz gibi geleceklerini söylemişti.
Saat beş gibi odama geçip ne giyeceğimi seçmeye çalışıyordum.
Annesi ve babasının hakkımda ne düşündüklerini en az Mert kadar önemsiyordum.
Sonunda dolabımdaki kıyafetlerden birine karar verip giyindim.
Annemde gayet şık giyinmişti.
Bugün herşey muhteşem olmalıydı.
Çünkü sevdiğim adamla ilk defa yüzük takacaktık.
Birbirimize bir ömür için söz verecektik.
Akşam kapı çaldığında evin hangi kösesinde duracağımı bilemedim.
Babam ve annem yanlarında kapıyı açınca benimde onları karşılamamı istedi.
Gördüğüm insanlardı ama bu gelişleri çok farklıydı.Bir ömür anı olarak kalacak gelecekteki çocuklarımıza anlatacaktık.
Babam ve annemin yanında Mert'in anne ve babasının elini öptüm içeriye buyur ettik.
Mert elinde ki kocaman kız isteme çiçeğini bana uzattı.
Ve Cikolata kutusunu verdi.
Oda benim kadar heyecanlıydı.
Mert'i görünce rahatlamıştım.
Mert'in babası babama;
"Kâzım;bunu duyar duymaz gelmek istedik,biz kendi adımıza çok mutlu olduk.Bundan güzeli mi var dostumun kızı gelinim olacak inşallah " diyerek güldü ve Mert ve beni gözleriyle işaret etti.
Bugün boyunca utanacaktım sanırım.
Annesi de;
"Çok sevindik bildiğimiz aile hemen gidelim bekletmeyelim dedik " diye kocasını destekledi.
Babam da

" Ahmet; sizleri biliyoruz,tanıyoruz.Bizimde gönlümüz rahatladı,tek kızım Efsun herşeyimiz annesiyle her zaman kimlere gidecek diye düşünüp kederlenirdik şimdi bizde sevindik sizi duyunca." Dedi.

Annem de "eee daha nasılsınız Rahime hanımcığım sizin kız nerelerde okulu bitti mi?" Dedi.
Aile sohbeti başlamıştı artık.

"İyi diyelim iyi olalım.Benim kız okulu bitirdi işletme fakültesi okuyordu.Simdi illa yurt dışına gideceğim diyor.İlk başta karşı çıktık sonra kendi hayatı dedik gönderdik dün akşam"
"Haklısınız Rahime hanım;gençler istediklerini yapıyor.Eskidendi herşey.Bizler anne,baba ne derse onu yaşadık hayırlısı olsun " diyerek bana kahve yapmam için kas göz yaptı.
Mert'i biliyordum şekersiz içiyordu kahvesini,digerlerine de orta şekerli yaptım.
O an bir kardeşim olsaydı diye düşündüm.
Mutfakta tek basıma kalmıştım.
Kahveleri özenle köpüklü yapıp Mert'in kahvesinin içine tuz atarak tepsinin arka kısmına koydum.
İçecek artık adettendir dedim.
Ellerim titriyordu,gerginliğimi belli etmemek içinde gülüp duruyordum herkese.
Bir tek Mert'e içten gülüyordum.
Mert kahvesinden biraz içip bana göz atmıştı.
Güldü,ama hepsinide içip "eline sağlık Efsun içtiğim en güzel kahveydi " diyerek bardağını uzattı.
Mert'in babası Ahmet amca ;
"Gençler anlaşmış,sevmişler birbirlerini Allah'ın emri peygamberin kavliyle kızınız Efsun'u oğlumuz Mert'e istiyoruz." Diyerek söze başladı.
Mutfaktan gidip olan biteni dinliyordum.
"Gençlere saygımız sonsuz mutlu olmalarını dileyerek kızımız Efsun'u size veriyorum" dedi.
Annem gözü yaşlı mutfağa geldi.
"Hadi git ellerini öp " dedi.
Sarılıp "aman anne görende alıp gidiyorlar beni sanır ağlama kıyamam " deyip içeriye önce onların elini sonra babam ve annemin elini öptüm.
Mertte ailemin elini öptü.
Annesi çantadan tektaş bir yüzük kutusu çıkarttı.
Yüzükleri Ahmet amca dua okuyarak taktı.
"Nişan icin ne düşünüyorsunuz?"
Babam bana bakıp;
"Gençler nasıl istiyorlarsa öyle yapmak en uygunu " dedi.
Ahmet amca da "peki o zaman kendileri kararlaştırıp bize bildirirler hazırlık yaparız.Biz kalkalım artık hayırlı uğurlu olsun gençler birbirinize sahip çıkın,üzmeyin sevgi kolay bulunmuyor.
Yuva kurmak iki tarafın fedakarlıklarıyla olur.Yarın iş yerinde görüşürüz " diyerek babamla tokalaştı.
Mert ve ailesini kapıdan uğurladık,babam bana sarılıp kuş yuvadan uçuyor ama gözüm arkada kalmayacak kızım Mert'te senin gibi iyi kalpli bir genç bilirim." Dedi.
Bende annemle babama sarılıp "herşey icin teşekkürler size minnettarım her kararımda arkamda durduğunuz icin çok şanslıyım " diyerek odama geçtim.
Çok yorgundum yarın büroda Mert'le görüşecektim bu düşünce bana her gece umut oluyordu.
Uyumak ve sabah kalkmak sadece bunu düşününce güzeldi.