***TATİL***

212 15 0
                                    

Yaz gelmişti nöbetçi mahkemelerde benim davam olmadığı icin Mert izne çıkmamı önermişti.
"Yoruldun zaten,tatile çıksan sana iyi gelir " demişti.

Yorulmadım Mert;Senin gözlerine bakınca dinleniyorum ben.
Hayatımı Allak bullak eden gerçeği bile senin yanında unutuyorum.
Bana iyi geliyorsun,ruh bozukluğuma en iyi deprasansın..."

Diyememiştim Ona.
O nasıl istiyorsa öyle olacaktı.Aksini idda etsem de beni dinlemeyecekti.
Kabul edip ailemle babaannemlerin yanına Ankara'ya gitmiştik.Babaannem çok iyi kadındı.Aşktan da aşığın halinden de anlardı.Güzelde yemek yapardı,bana da evlilik çağın geldi diyerek öğretmeye çalışırdı.
Ailemle mutluydum bir aylık tatildi ama Mert'i de hergün merak ediyordum.
Çoğu sohbetlerin arasında ruh gibi kalıyordum.Kendimi bile unutuyordum.
Mert'in bir kaç davası vardı.
Onları sorma bahanesiyle arayıp sesini duyuyordum.
Babaannem ve annemle mutfakta kahve yapıp içiyorduk.
"Seni durgun gördüm Efsun,Aklını alan biri mi var" diye sordu babaannem.
Gırtlağım yutkunmaktan tahriş olacaktı.
Afalladım bu kadar belli mi oluyordu gerçekten.
"Hayır babaanne nerden çıkardın.İş güç iste.." deyiverdim.
"Yok ben anlarım patron Mert'le aran nasıl?" Diye sordu.
Daha çok kızarmıştı yüzüm,kendimi ele veriyordum.
Sanki biri babaannemin kulağına fısıldamıştı Mert'i sevdiğimi.
"Gayet iyi babaanne,işlerle uğraşıyoruz " dedim.
Konu orada kapandı sanmıştım.
Bu sefer annem konuya dahil oldu.
İki taraftan sıkıştırılıyordum.
"Mert de iyi çocuktur,efendi birisidir çocukluğundan tanırım.Fena da olmaz"diyerek güldü.
Fena olmaz...
Bu söz beynime kurşun gibi işledi.
Onları dinlerken farketmeden tırnaklarımı yemeye başladım.
Uzaktan kendimi görsem bu halime kasıla kasıla gülerdim.
"Napim anne Allah sahibine bağışlasın,"
Deyip bahçeye kaçtım.
Yoksa Mert'in bile anlamadığı o askımı anlayacaklar diye korktum.
Tatilin bitmesine yakın Mert aradı.
"Efsun ne yapıyorsun?"
Sensiz pek iyi değilim diyemedim.
Klasik yalanımı söyledim.
"Hiç.."
"Ne zaman geleceksin? Buralar sensiz çok ıssız " dedi.
Ağzım kulaklarıma varmıştı.Bu sözü duyacağım hiç aklıma gelmezdi.
Ellerimle saçlarımı düzelttim,sanki beni görecekmiş gibi...
"Gerçekten mi?" Diye sordum.
Tekrar duymak istiyordum.
"Evet ciddiyim,alışmışım seninle dosyalara gömülüp çalısmaya.."
Buda iyiydi Benim için..
İşi herşeyden önde geliyordu.
"Ne zaman istersen gelip işe başlarım "
Dedim.
"Bu hafta sonu gelebilirsin.Yeni bir dava aldım.Cinayet yine..."
Bu kelimeden ürküyordum.
Mert'in basına bişe gelirse yaşayamazdım.
"Tabi " deyip kapattım telefonu.
Avukattık karşı taraf nasıl bilinmiyordu ki ..
Belki de çok düşmanımız olacaktı ileride...
Korkuyordum,Mert'e bunu desem çıldırırdı.
"Adalet için okuyan" birine ters bu düşünce der sustururdu beni mutlaka...

FISILDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin