"Ay inanmıyorum!"
Hae Won avuç içlerini yaslayarak gözlerinden animelerdeki gibi kalpler çıkarırken gözlerimi devirdim.
"İlk öpücüğümün o olmasını istemezdim." Elimdeki kalemi çevirerek defterin üzerinde hafif bir ritim tutarken, Hae Won düşen çenesini yerden kaldırdı ve kaşlarını çatarak bana bakmaya başladı.
"Neden? Jungkook'dan hoşlanıyorsun zaten."
Söylediği şeyle irice açılan gözlerimi sınıfta gezdirdim, herkesin kendi halinde takıldığını görünce rahatladım.
"Ben. O fare suratlıdan? O sümüklüden? Ben? Heh? O çingene kılıklı-"
"Kes ulan." Hae Won ellerini ağrıyan başına götürdü ve parmak uçlarıyla ovaladı.
"Hadi benden saklamaya ÇALIŞTIN. Taehyung'dan nasıl saklayacaksın?"
"Ne saklayacakmış?" Kapıya yaslanmış merakla bizi dinleyen Taehyung'u görünce gözlerim ve burun deliklerim açılmıştı. Sadece son kısmi duymuş olmasını dileyerek yutkundum.
"Regl olduğumu."
Dediğim de yanında duran Jimin sesli bir kahkaha atmıştı ve sınıftaki çoğu bakış bize çevrilmişti. Bir de kızların iç çekiş sesleri tabi. Göz ucuyla Hae Won'a baktığımda sinirden kızardığını görüp keyiflendim. Taehyung kaşlarını çatarak yaslandığı kapıdan doğruldu ve ceplerine soktuğu elleri çıkardı.
"Çikolata falan mı alayım ne istiyorsun?"
Bir an ciddi mi değil mi diye ölçsem de aptal aptal bakmasından ciddi olduğunu anlamıştım. Elimle kışkışladım.
"Evet,git. Çikolata al bana." Omuz silkti ve koridorda yürüyerek gözden kayboldu. Jimin, gitmeden önce Hae Won'a göz kırptığında hem içinden sevinmiştim hem de aklıma Jimin'in nasıl biri olduğu gelince suratımı asmıştım. Gerçekten regl olacaktım galiba.
"Daha ne kadar kendinden ve Jungkook'dan saklamayı düşünüyorsun?"
Hae Won sessiz bir şekilde bana doğru eğilip mırıldandığında iç çektim.
"Öyle bir şey yok, Hae Won. Çıkar aklından saçma düşünceleri."
Aklıma dün Jungkook'un dedikleri gelince yine yüzüm düşmüştü.
"Pekalaa. Kaçmaya devam et bakalım." Kendi sırasında arkaya doğru doğrulduğunda gözlerimi kaçırdım.
+
"Daha hızlı!" Elsa'nın tiz sesi beynimde yankılanırken nefes nefese potaya doğru koşmaya devam ettim. Partiden bu yana iki gün geçmişti ve Elsa çoktan bizi sıkı bir tempoya sokmuştu. Alnıma yapışan ince saç tellerini geriye atacak zaman bile vermiyordu.
Terden ve soluklanamamaktan tansiyonumun düştüğünü ve bayılacağımı hissettiğimde toparlandım.
"2 yaşındaki yeğenim bile sizden hızlı uyuşuklar!"
Düdüğünü çalarak bağırmaya devam etti. Şu gerçekti ki; Elsa'nın bu azmi olmasa hayatta şampiyonalarda birinci olamazdık. İki sene sonra gidecek olmasına rağmen sınava çalışmak yerine bizi çalıştırmaya ve okuldan sonra da deli gibi çalışmaya devam ediyordu.
"Vuuh. Buz kesmiş bura."
Alayla söylenerek spor salonuna giren Yoongi'ye yamuk bir gülüş attım. Az kalsın top çarpıyordu tabii.
Yoongi'nin arkasından kaptan Namjoon ve diğerleri gelmişti. Jungkook'a baktığımda geniş siyah şortu ve kırmızı okul formasıyla nefes kestiğini söylememe gerek yoktu. Isınmak için kol kaslarını ileriye geriye itiyordu ve bakışlarımı üzerinde hissedince bana döndü. Hemen bakışlarımı kaçırdım ve topu potanın altından geçirip ani bir atakla çizgide olan bana atan Hae Won'un pasını karşılayıp, üçlük attım.
Bu sırada Hoseok ıslık çalmıştı.
"Bitirin." Elsa düdüğü çalınca maçı bitirdik ve kendi aramızda oluşturduğumuz takımda biz almıştık. Hae Won'la ve diğer iki kızla el tokuştuktan sonra tribünlere doğru yürümeye başladık. Erkek takımı sahaya çıkmaya hazırlanıyordu ve Namjoon bir şeyler anlatıyordu. Bu sırada Taehyung sarı spor çantasından çıkardığı çikolatayı tribünlerde oturan bana fırlattı. Geniş gülümsemeyle çikolata paketini açarken Hae Won iç çekerek başını salladı.
Bu sırada spor salonun kapısından kızıl şeytan girmişti. Jungkook'un yeni flörtü Bum. Tribünde oturan ve önündeki belgeleri büyük bir ciddiyetle dolduran Elsa'nın yanına geldi ve elini kaldırarak samimi bir gülümseme sundu.
"Ah..Elsa, fizik notları var mı diyecektim."
Bir taraftan da ter dökerek büyük bir ciddiyetle maç yapan Jungkook'a bakıyordu. Güzel ve samimi bir kızdı. En başta tatlı ve sevecendi. Jungkook'un sevdiği kız modelinin tatlı, sempatik ve uzun bacaklı kızlar olduğunu biliyordum. Jungkook, basket attıktan sonra Elsa'nın önünde dikilen Bum'a göz kırptı ve dudaklarını yaladıktan sonra oynamaya devam etti. Sadece bir an için, bana yan gözle bakıp tepkimi ölçtüğünü hissettim.
Dışardan çok boş bir şekilde maçı izliyor gibi görünüyordum fakat içimde nedense volkanik dağlar patlıyordu. Elsa ilgisizce dişlediği kalemi belgelerin üstüne bıraktı.
"Dersle alakası olan birine mi benziyorum?"
Soğuk bir şekilde yanıtladığında içimden Elsa'ya sarılmak gelmişti.
Canım benim.
Bum yüzündeki samimi olan ama bana sinir bozucu gelen gülümsemesini bozmadan başını salladı.
"Pekala. Sağ ol yine de." Dedi ve spor salonundan çıkmadan önce kendisine bakan Jungkook'a dudaklarını hafifçe büzerek öpücük attı.
Aklıma gelen şeyle yüzümde hınzır bir gülümseme oluşmuştu. Son zamanlarda aksiyonlu geçen saatlerim olduğu için bakmayı akıl edememiştim ama annemin bulamayacağı bir yere sakladığım siyah poşeti hatırladım.
Sırrını, neden hayatına son vermek istediğin o şeyi öğrenecektim Jeon Jungkook.
+
"Yemek yemeyecek misin?"
Merdivenleri hızla çıkarken bana seslenen anneme yorgunca cevap verdim.
"Aç değilim." Bu kesinlikle yalandı. En son ne zaman aç değilim dediğimi bile hatırlamıyordum. Her zaman, neredeyse her şeyi yiyebilirdim,doyumsuzdum. Fakat şu an daha ağır basan merak duygumdu.
Odamın kapısını açtım ve çantamı bir köşeye fırlatıp, kapıyı kapattım. Yatağımın bazasına alttan yapıştırdığım siyah poşeti uzun parmaklarım ve kolum sayesinde çıkardım ve önüme gelen saç tellerini üfleyerek geriye attım.
Kalbim heyecandan çok hızlı atmaya başlamıştı. 'Eğer değersiz bir şey olsa neden saklayasın ki?' diye düşünüyordum. Parmaklarımın arasında duran siyah poşeti hafiften açmaya başladım. Poşet hışırtısı ve elimin altında hissettiğim yumuşak şey heyecandan karnıma ağrı sokmuştu.
Umarım ergenlik yıllarında olduğu için sakladığı o şey değildir diye geçirdim içimden.
Poşet tamamen açıldığında ellerimin içinde olan şeyle ağzım sonuna kadar açılmıştı.
Hayır,Jungkook. Bunu yapmış olamazsın.
Nerede bitirdim ama hruehreh
Bu arada okullarında beş kademe var yani hazırlık gibi düşünün. Yeon & Hae Won& Jungkook > ikinci sınıfDiğer gruptakilerin hepsi üçüncü sınıf Bum ve Elsa dahil
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ruins /jungkook
FanfictionSonrasında onu kurtarmaya bu kadar şükredeceğimi hiç tahmin etmemiştim. ByArisa