"Bergama ve Buda Müzeleri'ni gezdikten sonra yurtlara gideceğiz. Gezi süresi boyunca herhangi bir süre çıkaran erkenden yurda gidecek."
Beden hocamız, erkek voleybol takımına bakarak konuştuğunda takım gülüşmeyi kesti ve öksürerek duruşlarını düzelttiler. Hocanın peşinden turnikelere doğru giderken yanımda sırıtarak ekrana bakan Hae'ye döndüm.
"İki arkanda duruyor ne diye mesajlaşıyorsunuz?"
Omuz silkti.
"İlişkimize heyecan katıyoruz."
Biraz daha eğilip çaktırmadan ne konuştuklarına baktım.
Jiminnnie:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hae: BUNLARI ESKİDEN YEON'DAN PARAYLA ALIYORDUM ADİ KARI
oh şimdi bedava
Jiminnnie: Başka ne bedava biliyor musun?;)
Kusmamak için kendimi zor tutuyordum.
Jiminnnie:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jimin'in ilk defa bir kızla belaltı konuşmaması beni oldukça şaşırtırken bir anda sırtımdaki çantadan çekilmesiyle tökezledim. Sinirle arkamı döndüğüm sırada Jungkook düz bir ifadeyle bana bakıyordu.
"Turnikeye çarpacaksın."
Az kalsın çarpacağım turnikeyi görünce hafif bir şekilde gülümsedim.
"Sağ ol."
Müzeye giriş yaptıktan sonra, girmeden önce her şeyimizi aramışlardı. Havalimanından daha sıkı bir kontrole girmiştik, teker teker tabelaları okumaya başladık.
Antik Eserler Koleksiyonu(Antikensammlung), Ön Asya Müzesi(Vorderasiatisches Museum) ve İslam Sanatları Müzesi (Museum für Islamische Kunst).
Her zaman olduğu gibi Alman müzelerinin mimarisi güzeldi.
Eserleri incelemeye devam ederken yanıma sinirle soluyarak gelen Jessie ile doğruldum ve kaşlarımı çattım.
