Aşk mı daha güçlü gelecekti bu bedende,
Yoksa
Ruhunu hakimiyeti altına almış güçleri mi?
-
Thlia Klein... Henüz dört yaşında güçlerinden habersizken, kendisinin neden olduğu bir yangında ailesini trajedik bir şekilde öldürdü.
Güçlerin...
Utanç dolu, küçük bir rezil oluşumdan sonra geri döndüğüm parti alanında olduğum yerin yüksekliğinden faydalanarak Mckaley'e bakındım.
Aynı zamanda iki kez gelmeme rağmen inceleme fırsatı bulamadığım bu ambarı da dikkatle incelemeye başladım.
Girişte, eski yangın merdivenlerini aratmayacak tarzdaki siyah merdiven; zeminde düzenlenen partiyi, yukarıdan, kuş bakışı ile görmemi sağlıyordu.
Yanımdaki masada duran, değişik fosforlu ve simli boyalardan kullananların oradan çekilmem için attıkları itici bakışları aldırmadan sahnedeki dekoru inceledim.
Sahnenin üzerinde buralara doğru vuran ışıklandırmalar olduğu için gözlerimi alıyordu ve sadece müzik yapanların silüetini görüyordum. Bir batarist, gitarist ve şarkıyı söyleyen biri dışında DJ olduğunu tahmin ettiğim biri daha vardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ortadaki text yazısını silemedim...
Gözlerimi sahneden yüzüme vuran ışıklara karşı daha fazla zorlamadan, bakışlarımı belirli aralıklarla yerleştirilen klasik cam bar masaların arasında dolaştırdım. Mckaley oralarda da yoktu. Kaşlarımı çattım.
Onu gözümle aramayı bırakacağım sırada sol köşede bulunduğum merdivenlerin çaprazında olan tuvalete girdiğini gördüm.
Daha doğrusu arkadan gördüğüm kızın o olduğunu tahmin ediyordum.
Seri adımlarla indiğim merdivenlerin ardından ayaklarımın rotasını tuvaletin olduğu kısım olarak belirledim.
Partinin kalabalıklığı yüzünden ittiğim insanların arasından geçmek gerçekten zor oluyordu.
Aniden kalçamda hissettiğim bir el ile tiksinti ve şaşkınlıkla duraksadım. Kalçamda ahlaksızca dolaşan ele, "Selam bebeğim." sesi eklenince ağzım onlarca sineğin rahat bir şekilde sığacağı bir büyüklükte açık kaldı.
Saçımda hissettiğim nefes beni kendime getirdi ve arkamı döndüğümde, arkamdakine yüzüne belkide atabileceğim en sert yumruklardan birini atmıştım.
Yere yapışınca çıkardığı sesin partideki müziği bastırdığını söyleyebilirdim.
Etrafımdakiler uzaklaşıp, bazıları çığlık atıp, dans etmek yerine bizi izlemeye başladı.
Pardon, ben ve yerde yatan sapığı.
Kesinlikle biz değil. Kendimi bir sapık ile aynı keseye koyacak değildim.
Sadece yumruk atmakla kaldığım için daha fazlasını isteyen ve sinirden titreyen ellerimi durdurmak için yumruk yaptım. Bunda olayın iğrençliğinin katkısı da vardı tabii.
