ŞİMŞEK

⇝ ŞİMŞEK-3 ⇜

Multimedya; Lana-old Money    Şarkıyı bölüm içinde belirttiğim yerde açmanız kesinlikle daha iyi olacaktır.

Keyifli Okumalarr! ♡ 

❃

Soğuk hava ruhumu saran bedenimi delip geçerken rüzgarın uğultusu kulağımda bir ezgi gibi dolanıyordu.

Aldığım nefes göğüs kafesimi yakarken, verdiğim nefes havaya karışıp kayboluyordu.

Aynı benim ne yapmam gerektiğini bilmediğim bilinmezlik duygusundan kaybolduğum gibi...

Ben her zaman ne yapacağını bilen ve yıllardır her türlü olası bir durumda ne yapmam gerektiğine dair bir çok eğitimler almıştım.

Fakat şimdi mavi ile yeşil arasında kalmış karaktersiz göz rengine sahip, bakıştığım bu çocuk, her şeyi etkisiz kılıyordu.

Kitlenmiş gibiydim. Ne duygularımı, ne de bedenimi kontrol edebiliyordum. Aynı şekilde, bedenimin de beni kontrol ettiğini sanmıyordum ama neyse...

Karşımdaki Jordan, beni bulduğundan beri ilk tepkisini vererek gözlerini kıstı.

Bunu bir meydan okuma olarak kabul ettim ve onun sahip olduğu avantajı -beni bulması ve sıkıştırmasını- umursamadan bende gözlerimi kıstım.

Yüzüne hayalet bir alay ifadesi hakim olurken bana doğru bir adım attı ve aramızdaki mesafeyi kapattı.

Geri adım atmayı düşündüm ama bu beni korkak biri gibi gösterebilirdi. Bu yüzden âsiliğimi öne sürerek olduğum yerde dikleştim.

Özel gücünü bilseydim, işim daha kolay olabilirdi...

Ayrıca aramızda on iki santimlik bir boy farkı olmasaydı kendimi daha havalı hissedebilirdim.

"Sana bir kez soracağım, kimin için çalışıyorsun?" Ha?

"Sana cevap vermek zorunda olduğumuz sanmıyorum."

"Bende bana herhangi bir yanıt vermemeyi tercih edince sonuçlarına katlanmak isteyeceğini sanmıyorum."

İçimden büyük bir istekle el hareketi çekmek gelse de sadece sahte bir şekilde gülümsedim.

Yüzüme abartılı bir alay ifadesi yerleştirdikten sonra. "Katlanmak istemeyeceğim bir şeye izin vereceğimi sana düşündüren nedir?" Dedim.

Kollarını açıp kaşlarını kaldırarak ıssız etrafı gösterdi.

Kendince tehdit mi ediyor bu piç beni?¿

"Kendine fazla güveniyorsun." Dedi benim alaycı bakışlarıma karşılık.

"Sende öyle."

"Ben kendime, kendimce olan bazı nedenlerden dolayı güveniyorum. Peki senin nedenin ne?"

Dudaklarım yana kıvrıldı. O an aklıma saçma da olsa bir fikir geldi. Ama şuan ki şartlarıma göre yapabileceğim tek seçenek oydu belki de;

Kaçmam için bir hamle yapmam gerekiyordu. Fazla çevik olduğu yapacağım hamleden kurtulabilirdi. Bu yüzden dikkatinin bir saniye de olsa dağılması gerekiyordu.

Parmak uçlarımda yükselerek aramızdaki mesafeyi kapattım. Sanki biri bizi dinliyormuş gibi fısıldayarak, "Sır." Dedim. Aramızdaki mesafe yok denecek kadar azdı.

Bakışlarını bana doğru çevireceği sırada yüzümü dikkatli görmemesi için hemen geri çekildim. Tahmin ettiğim gibi etkilenmişti ve onun bu dikkat dağınıklığından yararlanarak bacağına, diz kapağına, sert bir tekme attım.