21.Kat'a başlamadan önce, size bu kitabın özel bir sırrı olduğunu ve finalde ise bunu açıklayacağımı söylemiştim.
Bu kitaptaki Ogün karakteri, Sencer Pars karakteri ve Ahu karakteri; aslında gerçek hayatta var olan insanlar. Ahu Koza benim.
Ogün karakteri, geçmişimde yaşadığım ilk sevgilimdi ve Sonrasında hayatıma Sencer Pars girdi... Sadece isimleri farklı ve kişilik özelliklerine kadar, olayların yarısı aynı.
Bana bu kitabı yazmam da ilham olan, Sencer Pars'ın reeldeki karakterine; buradan tekrar tekrar teşekkürlerimi sunuyorum. Bu baş yapıt için bana ilham oldu ve her gece, aslında olmayan gökdelenimizin balkonunda, hayallerimizde buluştuk.
#Bölüm şarkısı yukarıdadır.
#Bizi okuduğunuz için, teşekkür ederiz.
Hoşça kalın...
****
Sen de benim kadar gerçekleri görüyorsun.
Beraber olamayız, benim gibi biliyorsun...Boğazıma oturan bu yumrunun sebebi neydi?
Omzumun gerisinden arkaya dönüp baktığımda, ''Günsur bey.'' dedim boş bulunarak.
Günsur, omuzlarını dikleştirdi ve omzunun gerisinden bana baktı.
''Evet, Ahu hanım?''
Bedenimi tümüyle ona döndüğümde, içimi kaplayan bir korku yığını vardı. Sanki içimden birileri, günlerdir kağıtlara döktüğüm korkuların; üzerine benzin döküp yakıyor ve o evin içinde benimde yanışımı izlemek istiyor gibiydi.
Ellerimi birleştirdim ve soğukkanlı ifademi takınıp, her zamanki gibi gülümsedim.
''Sadakatsiz derken?'' dediğim esnada Günsur tek kaşını havaya kaldırdı. Tam ağzını açıp bir şey söyleyeceği esnada Ogün, elinde tuttuğu porselen siyah tabakla içeriye dalmıştı.
''Sizin için ellerimle bonfile yaptım.'' deyip gülüyor ve ''Tanrım, Eftelya Hanım bu ne şıklık? Masamız, yanınızda sönük kalacak.'' deyip şirinlikler yapıyordu.
Günsur ile gözlerimizin buluştuğu noktada, attığı her bir adımda bana meydan okuduğunu hissediyordum. Bu adam kimdi ve ne biliyor olabilirdi?
***
Yaklaşık bir yarım saat sonra çoktan masamıza kurulmuş, şaraplarımızı yudumluyorduk. Eftelya ile güzel bir sohbete dalmıştım. Kendisi kadar, sohbeti de güzeldi. Akabinde Ogün de Günsur bey ile sohbete devam ediyordu.
''Evet Ogün'cüğüm.'' dedi adam, ''Gördüğün gibi artık komşu sayılırız.''
Gözlerim, Günsur'u bulmuştu. Bizim gökdelene mi taşınıyordu?
''Ah öyle mi?'' deyip, düşüncelerime tercüman olmuştu Ogün. Elinde tuttuğu şeffaf renkli kadehi havaya kaldırırken: ''Çok sevindim. Hatta, müteşekkir oldum da denilebilir. Sizin gibi kıymetli bir adamla, aynı gökdelende oturmak...'' güldü.
Günsur, önünde bulunan kadehten bir yudum aldığı esnada çatal ve bıçağı eline alıp gülümsedi. Önünde bulunan bonfileden bir çatal keserken: ''Hayır.'' dedi. ''Bu denli yakın değiliz Ogün, karşı gökdeleninize taşınıyoruz, 21.Kat'a.'' dediği esnada, gözleri beni bulmuştu.
Yüzümdeki bütün kanın çekildiğini hissettim. Öyle ki tüm vücuduma bir elektroşok etkisi gönderen bu korku, elimde asılı duran kadeh bardağının masaya düşmesine ve beyaz örtünün tümüyle şarap lekesine bulanmasına sebep olmuştu.
![](https://img.wattpad.com/cover/110221666-288-k529625.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
21.Kat
RomanceSeninle ben, birbirimize çok yakınız... Aramızda sadece bir ''Gökdelen.'' mesafesi var. -Sencer Pars Ulukan.