Selaaamm!! Ben geldim!!!! Ya en sevdiğim çiftim Kıvanç ve Tuğba ile geldim 💜💜 Diğer bölümden bu kısım, çok seviliyonuz 😂😙😙😙😙
Ela kahvaltı yapıp da yalıdan ayrılınca Kıvanç kaşları çatık bir şekilde baktı karısına.
"Yine kaybediyorum değil mi?"
Tuğba kocasının çatık kaşlarına bakıp gülümsedi.
"Neyi Balım?"
"Neyi olacak Prenses?" derken huysuzdu Kıvanç Gülen. "Bu kez de Ela'mı kaybediyorum!"
Tuğba tam itiraz için ağzını açacaktı ki Kıvanç onu susturdu.
"Hiç itiraz etme bana! Susuyorum diye hiç bir şeyden haberim yok sanıyorsunuz beni. Kızım aylardır mutsuz. Niye mutsuz bilmiyorum ama onu mutsuz eden herifi bulduğum an öldüreceğim. Kızımın aşkına karşılık vermemek ne demek görecek!"
Tuğba, yıllardır bir gram bile değişmeyen kocasına kahkaha attı. Bu adam şimdi kızının aşık olmasına mı sinirliydi onun mutsuz olmasına mı?
"Kocam, hiç değişmeyeceksin değil mi?"
Kıvanç, huysuz çocuklar gibi omuz silktiğinde onun elini tuttu sevgiyle.
"4 kız babası olmak ne demek bir fikrim var mı acaba? Ben birer damla göz yaşı için dünyayı yakarken elin herifi geliyor benim pamuklara sardığım kızımın canını yakıyor."
"Ama mutlu da ediyor değil mi? Aşk hem yakıp hem mutlu eder Balım. Sen bunu en iyi bilenlerden değil misin?"
Kıvanç'ın omuzları çökerken mavi gözleri umutsuzluk ile parladı.
"Yarın Mahperi de çıkmasın ben aşık oldum diye?"
Tuğba, kocasına sevgiyle baktı. Yıllar olmuştu onlar evleneli. Nereden baksan 35 sene... Ama bir an pişman olmamıştı. Bir an pişman etmemişti Kıvanç onu. Onu hala öyle çok seviyordu ki...
"Biliyor musun en çok neye seviniyorum? Oğullarım aynı sen, kadınlarının üstüne titriyorlar. Kızlarım, bizim ki kadar büyük aşklar yaşıyorlar. Senin için onları ele vermek zor biliyorum ama onların mutlu olması her şeye bedel değil mi?"
Kıvanç, karısının yine ne kadar haklı olduğunu düşündü. Kızlarını el oğullarına vermek onun için çok zordu. Her seferinde canından can gidiyordu ama biliyordu ki onlar mutlu olacaktı. Mutlu olcak adamlar ile evlilik yapıyorlardı. Onları mutlu görmek ise Kıvanç'a en iyi gelen şey oluyordu.
"Haklısın." dedi mırıl mırıl. "Peki Zişan da mutlu olacak mı? Yazık değil mi benim yavruma. Gözümün önünde can çekişiyor."
İşte, bu sorunun cevabını Tuğba da bilmiyordu. Adam nişanlı olmasa belki mutluluk bulurdu kızını ama... Ya şimdi?
"Bilmiyorum Balım. Umarım çok mutlu olur."
Kıvanç kızı biraz daha mutlu olmaz ise mutsuzluk sebebi ile tanışmayı koydu aklına. Kimse onların kızını kafasına göre üzemezdi. Abisi nasıl Atlas denen herifin ipini çektiyse Kıvanç da gözünü kırpmaz yapardı. Hoş o olayda da azıcık dahli olmuştu. Eski tanıdıklarını araya sokmuştu. Bunu yapmaktan çekinmemişti çünkü Gülen'lerin kızları, onlar için hazineydi ve kimse hazinelere el uzatamazdı!
*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT AŞKLA BAŞLAR
General FictionKelebek misalidir aşk Anlamayana ömrü günlük Anlayana bir ömürlük... (Nazım Hikmet) * Neydi sevmek? Neydi aşk? Yıllarca sessiz sessiz seven mi daha aşıktı, ilk görüşte vurulan mı? Bir an da mı ortaya çıkardı aşk? Yoksa zamanla mı gi...