Kelebek misalidir aşk
Anlamayana ömrü günlük
Anlayana bir ömürlük... (Nazım Hikmet)
*
Neydi sevmek? Neydi aşk? Yıllarca sessiz sessiz seven mi daha aşıktı, ilk görüşte vurulan mı? Bir an da mı ortaya çıkardı aşk? Yoksa zamanla mı gi...
Facebook : Huysuz Kitap Snapchat, İnstagram : HuysuzKitap
Tesadüf bir başlangıçtır, finali sen oynarsın perdeyi kader kapatır.
-Bob Marley
*
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Media : Kağan Gülen
"Hey! Leyla, hadi ama toplantıya geç kalıyoruz!"
Efe tıkır tıkır işleyen aklının sesinden kuzeni Kağan'ın seslenmesi ile kurtuldu. Kuzeni karşısında dikilmiş ona bakıyordu gözlerini kısmış bir şekilde.
"15 dakikadır seni bekleyen benim farkındaysan."
Kağan, Efe'nin göz devirmesine aldırmadan omuz silkti. Sonra neşeli sesiyle konuşmaya başladı; "Ama aramızda Leyla olan sensin! Bu gerçek değiştirilemez!"
Efe kuzenine bakarken onu temiz bir şekilde dövmemek için kendine tek bir neden arıyordu ve çok geçmeden bulmuştu; Gelincik ile evlenene kadar Kağan da dahil kuzenlerine iyi davranması gerekiyordu. Yoksa Gelincik elinden puf diye kayıp gidebilirdi Allah korusun!
"Çok konuşmada yürü!" diyerek kıkır kıkır gülen kuzenini arkasından kapıya doğru ittirdi hafifçe. Bu gidişle onlar daha evden çıkmadan toplantı bitecekti!
Apartmanın garajına inip Efe'nin arabasına yerleştiklerinde Kağan derin bir nefes alıp söze girdi.
"Abi, biz bu Aslanlı Holding'in toplantı teklifini kabul ederek hata mı yapıyoruz acaba?"
Efe, Kağan'ın demin sanki gülen o değilmiş gibi çıkan sıkıntılı ses tonuyla ona doğru bir bakış atıp hafifçe gülümsedi. Kağan gerçekten işini çok seven bir mimar olmuştu geçen zaman içinde. Hoş, çocukluğundan bu yana bu işe hevesli idi ya...
Yağız, şirket işlerinin içinde olmayacağını ergen dönemlerinde babasına baş kaldırıp belli ederken -ki babaları Kıvanç bu konuda onları hiç zorlamamış, mutlu olacakları yolda ilerlemeleri için destek olmuştu- Kağan aynı dönemlerde kardeşinin aksine şirket için çok iyi bir gelecek vaat ettiğini belli etmişti. Arkadaşları, gençliğin verdiği o heyecan ile tatillerinde günlerini gün ederken Kağan Efe'nin peşinden ayrılmaz, ondan işi öğrenmeye çabalardı.
Üniversite sınavından yüksek bir puan alıp güzel bir üniversitede mimarlık okumaya başladığında ise kendini tamamen işe adamış sayılırdı. Tatillerini bile 10-15 günden fazla tutmayan Kağan'ın hayatı işi ve çok ama çok değer verdiği ailesinden ibaretti. Birde arada gece çıkıp, çapkınlık yaptığı, gecelik ilişkiler yaşadığı zamanlar vardı tabi ama azdı. Mezun olalı ise iki sene dolmak üzereydi ve mezun olur olmaz işe başlayan Kağan şimdi gerçekten işinde iyiydi! Daha çok öğrenmesi gereken vardı elbette ama şu hali bile birçok mimara, şirket yöneticisine taş çıkarırdı.
