Snapchat , İnstagram : HuysuzKitap
Facebook : Huysuz Kitap
Hayatta, en büyük olaylar bir sürü iyi tertip edilen küçük tesadüflerden doğar.
-Henry Fielding
*
MEDİA : Ela Ziaşan \ Zeynep Eyşan GÜLEN
"Allah'ım! Dışarısı çok kalabalık!"
Heyecanlı bir şekilde koşa koşa ikizlerin yanına gelen Elvan ile ikizler iyice heyecan yapmıştı.
"Çok mu kalabalık?" diye soran Zişan gergin bir şekilde ikizinin elini tutuyordu. Bugün onlar için gerçekten büyük bir gündü. Bu yüzden dışarısının kalabalık olması onlar için avantaj olduğu kadar gerilmeye de sebepti.
"Onlar için medya ordusu diyebilirim! O kadar çoklar!"
Elvan, heyecanlı bir şekilde konuşurken söylediklerinde samimi idi. Yarım saat önce gelmişti ilk kameraman ve arkadaşı. Ve yarım saat içinde öyle bir yığılma olmuştu ki mekanda... Elvan, Gülenlerin kızı olmasına ve bu şaşanın içine doğmasına rağmen ilk defa böyle kalabalık bir basın ile karşılaşıyordu. Bu ilk, bu gecenin anlamı ile birleşince Elvan belki de ablalarından daha çok heyecanlanıyordu.
"Allah'ım!" diye inledi Eyşan, her zaman olduğu gibi onu ikizi hemencecik tamamlamıştı. "Elimize yüzümüze bulaştırmadan, alnımızın akıyla çıkarız inşallah!"
İkizler farkında olmasalar da hala el ele tutuşup birbirlerinden destek almaya çalışıyorlardı. Kumsal kardeşlerinin bu haline gülmeden edemedi. Daha sonra onların arkasından ikisine birden sarıldı.
"Ablasının bal ikizleri." dedi usul usul. Kızlar ablalarına yüzlerini dönerken iyice onun kanatları altına girmişlerdi. "Siz, bu işte gerçekten iyi bir yere geleceksiniz, inanın bana. Heyecanlanmanızı anlıyorum ama sakın korkmayın. Benim güvenim sonsuz!"
"Ya abla!" derken Zeynep Eyşan mutluluk ile bakıyordu Kumsal'a. Ela Zişan da ondan pek farklı olmayan bir ifade ile fısıldadı; "Seni çok seviyoruz biliyorsun değil mi?" derken hislerinde öyle samimiydi ki... Kumsal ve ikizler arasında tam 18 yaş vardı ve bu yüzden Kumsal bir abladan çok her zaman anne yarısı olmuştu onlara. Tuğba'nın yetişemediği yerde sık sık kardeşlerinin hepsine annelik yapmış, bundan büyük bir zevk almıştı o zamanlar. Çünkü Kumsal o zamanlar aile olmaya, o şefkati hissetmeye aç bir çocuktu. Kıvanç, yani babaları, Kumsal'ı bulduğunda Kumsal 10 yaşında, yolu yetimhaneye düşmüş küçük bir mavişti. Sonra da Kıvanç onu bırakmamış, kızı bellemişti. Aslında bakılırsa Kıvanç ve Tuğba'nın birleşmesinde ki mimar Kumsaldı. Onlar evlenince de Kumsal ikisinin çok sevdikleri kızı olmuş, üvey olduğu hiç bir zaman hissettirilmemişti. Tuğba ona anne olmaya çalışırken Kumsal da iyi bir evlat olmak için çabalamış, annesini, babasını, kardeşlerini her zaman canından çok sevmişti. Şimdi kızların onun kanatları altında iken duydukları o rahatlama ve güven, anne yarılarının onlara beslediği bu sevgiden ötürüydü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT AŞKLA BAŞLAR
Fiction généraleKelebek misalidir aşk Anlamayana ömrü günlük Anlayana bir ömürlük... (Nazım Hikmet) * Neydi sevmek? Neydi aşk? Yıllarca sessiz sessiz seven mi daha aşıktı, ilk görüşte vurulan mı? Bir an da mı ortaya çıkardı aşk? Yoksa zamanla mı gi...