50. Bölüm 1. Kısım

556 52 9
                                    

Merhaba! Beklettim farkındayım ama bölümü tamamlayamadım 😔😔 Bir kısımda takildim ve orayı yazamıyorum. Olmuyor. Kaç kere yazdım sildim , yine de olmadı. Bende dedim bari yazdığım kısmı paylaşayım 😔😔 Normalde bekletip ufacık kısım paylaşan insanlara kızarım ve bunu yapmamaya çalışıyorum ama bu kez gerçekten elimde olan bir durum değildi. Özür dilerim 😔😔 En kısa zamanda tamamlayıp kalanını da paylaşacağım. Umarım bu 1-2 gün içinde olur bu 😔 İyi okumalar 😚

Tam bitti derken, bir resme takılıveriyor gözün. Yumruk oturuyor boğazına anlamsızca... Uzun uzun bakıyorsun, gözlerin doluyor zamansız... Fotoğrafta ki gülümseme yakıyor canını ve fısıldıyor dilin; "Ne çok sevmiştim seni." İtiraf geliyor ardından; "Hala ne çok seviyorum." Buruk bir gülümseme oturuyor yüzüne, göz yaşlarına arkadaş... Baktıkça yaşlar hızlanıyor, kalp ağrıyor, beden halsiz kalıyor... Yine de çekemiyorsun gözlerini o fotoğraftan, bir zamanlar bakarken mutlu olduğun şimdi canını yakıyor ya... İşte en çok bu zoruna gidiyor... Elden gelen bir şey yok! Sadece ağlıyorsun, ağlamak artık yegâne arkadaş...

-Damla

*

Aynanın önünde süslenirken bu yaptığına kendi de inanmıyordu Damla

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aynanın önünde süslenirken bu yaptığına kendi de inanmıyordu Damla. Saçları daha güzel görünsün diye şekle sokarken gerçekten güzel görünüp görünmemenin umrunda olup olmadığını sorsalar, verecek cevabı olmazdı muhtemelen.

Kırmızı rujunu sürdükten sonra geri çekilip boy aynasında kendine baktı. Güzel olmuştu. Makyajı kıvamında, elbisesi ilk buluşmaya uygundu. Kırmızı elbisesini tamamlayan siyah cantası ve ayakkabısı ile her şey mükemmel olabilirdi ama eksik vardı; gözleri heyecanla parlamıyordu! Oysa şimdi heyecandan yerinde duramaması lazımdı.  Ama heyecan duymuyordu işte. Ne heyecan vardı içinde ne de bir gram istek... Bu na rağmen niye gidiyordu bu buluşmaya o da bilmiyordu. O an annesinden kurtulmak için evet demişti ama ... Daha şimdiden bunun için pişman olmaya başlamıştı. Sınunda nasıl bir ruh halinde olacaktı bilmiyordu. Dahası,  bu işin bir sonu olur muydu... Onu da bilmiyordu. Tek bildiği ve yegâne istediği bu geceyi biran evvel atlatmak, sonrasına ise sonra bakmaktı.

Kapısı çalınınca düşüncelerinden sıyrılıp kapıya döndü. Annesi heyecanlı bir şekilde kendisine bakıyordu.

"Annem, hazır mısın?"

Damla, başını sallayıp gülümsedi annesine. Sanki heyecanlıymış gibi etrafında dönerken annesinin içi rahat etsin istiyordu.

"Nasıl olmuşum?"

Semra , kızının neşesine inanmasa da inanmış gibi davrandı. Onun bu çocuksu haline kıkırdayıp kızının yanına yaklaştı.

HAYAT AŞKLA BAŞLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin