Bazen sadece yorgun oluyor insan.
Ne küs,
Ne yalnız,
Ne de aşık.”-Cemal Süreya
*
Media: Kumsal'ın evi
"Kalkmıyor musun?" derken, boşluğa odaklanmış kıpkırmızı gözlere içi giderek baktı Kumsal. Kardeşi Eyşan, iki gün önce gelmişti onun evine. Ve hiç bir açıklama yapmadan dizlerinde ağlamıştı. O günün sabahı annesi onu aramış, aklında ki ihtimallerden bahsetmişti bu yüzden Kumsal daha kardeşini görür görmez anlamıştı ne olduğunu. Sadece buna neden üzüldüğünü anlayamıyordu. O yüzden o ağlarken sadece saçını okşamış , sesini çıkarmadan onun için boşatmasına izin vermişti. Diğer kardeşi Zişan da aynı ikizi gibi çaresizlik dolu gözleriyle onları izlemişti, ta ki Eyşan içini çeke çeke uyuyana kadar... İşte o zaman Kumsal Zişan'ı odadan çıkarmış ve ne olduğunu sormuştu.
"Abla, anneme söylemeyeceğine söz vermen lazım." diyen kız ile ise iyice şaşırmış ve korkmuştu. Bunlar başına ne işler açmıştı Allah aşkına? Annesinden bir şey gizleyemeceğini söylemesine rağmen Kumsal Zişan'ı ikna edememiş ve sonunda o sözü vermişti. İşte o zaman ne olduğunu söylemişti Zişan.
"Hamile" demişti Eyşan için. Ve ardından eklemişti, "Ve çok korkuyor."
O günden bu yana, tam iki gündür, Eyşan şuan ki gibi yatağından kalkmamış sadece ağlamıştı. Zişan, annesine biraz ablalarında kalacaklarını söylemişti. Tuğba bir sorun olduğuna kesin olarak inanmış, telaş yapmıştı ama Kumsal, iş için seyahat eden kocasını bahane edip "Bir şey yok anne, Doruk yok, çocuklar da kampa gitti diye ben çağırdım." deyince ikna olmuştu. En azından birazcık yatışmıştı ama Kumsal'ın içi hiç rahat değildi. Kızlara söz verdiği için annesine bir şey söyleyememek onu rahatsız ediyordu. Annesine ihanet etmiş gibi hissediyordu ama elindende bir şey gelmiyordu. Kızlar ona güvenmişken bu güveni boşa çıkarsmazdı.
"Hadi kahvaltıya in ablacım, iki canlısın yemen lazım."
Kumsal'ın sözleri üzerine Eyşan kararlılık ile ayağa kalktı. Odadan çıkarken dilindeki iki gün sonunda verdiği karardı.
"Bu bebeği istemiyorum."
Kumsal, Eyşan'ın arkasından bakarken şaşkındı. Hatta korku doluydu! Onun narin kardeşi bir cana kıymayı nasıl düşünürdü? Kızın arkasından çıktı ama iki gündür kımıldamadan yatan kız kendisi değilmiş gibi çoktan aşağı inmişti. Aşağı indiğinde ise hafta sonu kampa giden çocuklarının kahvaltı masasında olmaları sebebiyle sustu. Daha sonra nasılsa bu kızı köşeye çekerdi!
Deniz ve Balım, kamptan dönüp de teyzelerinin onlarda olduğunu gördüğünde mutlu olmuşlardı. Balım bıcır bıcır haliyle teyzelerine sataşırken Deniz kardeşini izliyordu gülen gözlerle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT AŞKLA BAŞLAR
Ficción GeneralKelebek misalidir aşk Anlamayana ömrü günlük Anlayana bir ömürlük... (Nazım Hikmet) * Neydi sevmek? Neydi aşk? Yıllarca sessiz sessiz seven mi daha aşıktı, ilk görüşte vurulan mı? Bir an da mı ortaya çıkardı aşk? Yoksa zamanla mı gi...