YAZAR NOTU: Selam! Ben geldim!😏😏 Aslında bölümü pazartesiye kadar paylaşmayacaktım ama o gün biiiiiirrrr sürü işim var. 😭 Muhtemelen o gün fırsatım olmayacak kadar yoğun olafspım 😓Dedim, bana değer veren insanları daha fazla bekletmeyeyim 😶 İyi okumalar! 😍❤😘 Oy ve yorumlarınızı beklediğimi belirtmek isterim 🤗🤗
Başka havalar getir bana
İçinde biraz bahar olsun.
Biraz sen,
Biraz da cumartesi.-Turgut Uyar
*
Kağan Gülen
Kağan, önünde arabasını durdurduğu kapıya bakarken neden buraya geldiğini sorguluyordu. Gün bitmiş, akşam inmişti ve o eve gitmek yerine buraya gelmişti. Daha doğrusu ayakları onu buraya çekmişti!
Öğlen, hastaneden çıktığın da kardeşine ve Tuğra'ya kızgınlığını unutmak için akşama kadar avare avare dolanmıştı. Sinirliydi, ketumdu, önüne gelen herkesi incitmişti. Buluşmak için arayan Burak nesi olduğunu sorduğunda onu bile terslemişti. Akşama kadar sinirleri gerilmiş birer teldi ve Kağan sanki onların üzerinde yürümeye çalışan bir cambazdı. Bu yüzden beyni yorulmuştu. Akşam evine yola çıktığında ise İnci'nin içini rahatlatan bakışları gözlerinin önüne gelmişti ve Kağan onun huzur veren varlığının yanında olmak için yanıp tutuşmuştu. İşte şimdi buradaydı.
Kendini biraz daha sorgular ise geri döneceğini bildiği için hızla arabadan indi. Aynı hızla kapıya geldiğinde zile basacaktı fakat vazgeçti. Kızın dedesi uyuyor olabilirdi. Onu uyandırmak istemezdi. Bu yüzden telefonumu çıkarıp kısa bir tereddütten sonra İnci'yi aradı.
İnci, akşama kadar dedesinin başında durmuş, yeni gelen bakıcıyı göz hapsinde tutmuştu. Her şeyden önce dedesini emanet edeceği kişiye güvenmesi lazımdı. Kağan, ona güvenmediği birini yollamazdı biliyordu ama yine de kendini kadını incelemekten alamamıştı. Bu sırada da elinde sürekli telefon ile dolaşmıştı.
İnci, akşama kadar Kağan'dan haber beklemişti. Sabah arayıp tartışma çıkarması hiç hoş bir davranış değildi biliyordu ama o an çok sinirlenmişti. Genç adam gönlünü almaya uğraşınca ise hem yaptığından utanmış hem de onun kendini memnun etmek istemesi ona farklı hissettirmişti. Aralarında gittikçe daha fazla samimiyet geliştiğinin farkındaydı. Açıkçası bundan ürkse bile memnundu. Çünkü kalbi yıllar sonra pır pır edecek kadar mutlu ve huzurlu hissediyordu. Bu yüzden, aralarında ki samimiyete güvenerek, akşama kadar ondan bir haber beklemişti. Bir mesaj dahi alamamak ise onu kırmıştı! "Zampara kim bilir kimin peşinde!" diye düşünmüş ,bu ihtimal kalbini yakıp geçmişti. Fakat gecenin bir vakti sayılayacak zamanda aradığında bile heyecanlanmadan duramamıştı. Aynı zamanda korkmuştu! Bir şey mi olmuştu ki bu vakitte arıyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT AŞKLA BAŞLAR
Ficción GeneralKelebek misalidir aşk Anlamayana ömrü günlük Anlayana bir ömürlük... (Nazım Hikmet) * Neydi sevmek? Neydi aşk? Yıllarca sessiz sessiz seven mi daha aşıktı, ilk görüşte vurulan mı? Bir an da mı ortaya çıkardı aşk? Yoksa zamanla mı gi...