38. Bölüm

643 51 16
                                    

YAZAR NOTU:  Diğer bölüm yorumları için simalorduluoglu ve hfzbsrr teşekkür ederim 😍❤❤ Seviliyorsunuz 😋😋

Hayat kısa
Kuşlar uçuyor.

-Cemal Süreya

*

İçindeki sıkıntıyla yorganı tekmeleyip doğruldu yataktan Eyşan. Tuğra Hatay'a gideli onun eşyaları ile uyuyup kokusuyla avunmaya çalışıyordu ama olmuyordu. Gideli 4 gün olmuştu, arada konuşuyorlardı ama bir iki cümleyi geçmeyen bu konuşmalar artık Eyşan'a yetmiyordu! O, kocasını, sevdiği adamı, kızının babasını yanında istiyordu!

İçinde o gittiğinden beri sıkıntı vardı Eşyan'ın ama bugünki daha farklıydı. Kötü şeyler olacakmış gibi, hatta sanki Tuğra'nın başına bir şey gelecekmiş gibi hissediyordu ve bu canından can koparıyordu. Kavgalı ayrılmış olmaları ise onu daha kötü yapıyordu.

Gözünden damlayan yaşla düşüncelerinden sıyrıldı. Nefes alma isteğiyle dolup balkona yöneldi. Sessiz davranıyordu ki Buğra ve Mevsim uyanmasın. Buğra ve Mevsim, Tuğra gittiğinden bu yana Eşyan'ın yanında kalıyorlardı. Eyşan, bunun için çok ısrar etmiş, Tuğra'nın yaşlı hallerini gördüğü Buğra yanında iken daha dayanıklı olacağını düşünmüştü.

Balkona çıkınca sandalyeye oturup yüzünü havaya kaldırdığı sırada bebeğinden aldığı tekme ile gülümsedi.

"Demek sen de uyumadın daha bebeğim. Baba gelmeden bize rahat yok değil mi?"

Onsuz yapamayacağını biliyordu Eyşan. Onsuz olamayacağı gün gibi açıktı ve bu kavga... İçin için, onun sağ salim gelmesi için dua ederken gözleri yaşlıydı. Bu arada omuzlarına battaniye kondu. Arkasına döndüğünde aşık olduğu gözlere mavilik veren bir çift mavi gözle karşılaştı, ağlamaktan kızarmış ve şişmiş gözleri.

"O sağ sağlim gelecek değil mi baba?" derken minicik bir umuda bel bağlayacak haldeydi. Buğra, Tuğra gittiğinden bu yana onlara anne-baba diyen kıza burukça gülümseyip oturdu. Sonra da kolunu kızın omzuna atıp göğüsüne çekti.

"Polisleri ayakta tutan geride bıraktıkları sevgilidir bi'tanem. O da senin onu beklediğini biliyor ve gelecek."

"Ama biz kavgalı ayrıldık onunla!" dedi isyan edercesine Eyşan. "Ya sevmediğimi düşünürse?"

Buğra, genç kızın isyanına burukça gülümseyip alnına minik bir öpücük kondurdu.

"Yok öyle bir şey canımın canı. Sizin kalpleriniz aynı aşkla atıyor, düşünmez öyle bir şey. "

"Düşünmez değil mi? Geri döner bize?"

Yumuşacık gülümsedi Buğra genç kıza.

"Döner, merak etme sen."

Genç kız dudaklarını büzerken başını adamın göğüsüne gömdü. Konuşmadan gecenin sessizliğini paylaştılar bir süre. Sonra Buğra'nın uyanıp balkona çıkmasına sebep olan, beklediği telefon geldi. Eyşan beklentiyle yerinde kıpırdanırken Buğra hiç istifini bozmadan açtı telefonu.

"Efendim" dedikten sonra karşı tarafı dinleyen Buğra'nın yüzü gerginleşince Eşyan'ın kalbi gümbürdedi.

"Nerede? Ne zaman? Şimdi nasıl?"

Buğra'nın yüksek sesle sorduğu sorular ile nefesi kesildi. Yanlış anlamış olmayı umuyordu! Diğer konuşmaları duymadı uğuldayan kulakları. Sadece ağzından; "Baba ne oldu?" sözleri çıktı. Bir süre sonra, konuşması biten Buğra ayağa kalkıp gergince bir kıza bir de karnına baktı. Hamile kıza nasıl söyleyecekti şimdi?

HAYAT AŞKLA BAŞLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin