Media : Sırasıyla Yavuz - Damla / Ela Zişan - Aras
* 3 - Yıkılan Tabular *
YAVUZ - DAMLA
"Hem... Sen öyle biri değilsin ki! Kim ne derse desin senden başkasına inanmam bu konuda. Sen onaylamadan da inan-"
Damla sözünü tamamlayamamıştı çünkü Yavuz onu öpüyordu! Gözleri dehşetle kocaman açılırken Yavuz dudaklarını esir aldığı yetmezmiş gibi onu da çoktan sahiplenmiş, beline sarılıp kuvvetle kendine bastırmıştı. Ve ısrarla, şoktan kurtulup hareket edemeyen Damla'nın karşılık vermesi için genç kızı zorluyordu. Karşılık alamayacağını fark edince geri çekilip perişan halde fısıldadı; "İzin ver lütfen." dedikten sonra minik bir öpücük daha alan Yavuz kendinden geçmişti. Yoksa birazdan söyleyeceklerinin başka açıklaması olmazdı!
"Çok özledim Yağmur, lütfen."
Damla duyduklarının etkisi ile yeni bir şok yaşarken gözleri çoktan dolu dolu olmuştu. Yavuz ise hala gerçekten uzaktı ve yeniden Damla'yı öpmeye başlamıştı.
Çok geçmeden şoktan kurtulan Damla, Yavuz'u üzerinden itmeyi başardı. Elinin teki ağzına giderken hıçkıran genç kız asansörün durmuş olduğunu fark edip açma düğmesine basarken şok sırası bu sefer Yavuz da idi. Genç kız asansörden çıkıp giderken bile şoktan çıkmamıştı.
Yaptığını fark ettiğinde ise her şeyin için çok pişmandı Yavuz ama biliyordu ki her şeyin çok geçti. Sadece çok benziyordu Damla Yağmur'a. Birde öyle senden başkasına inanmıyorum deyince.... Karşısında Yağmur var sanmıştı. Bir anlık zayıflıktı ve Yavuz pişmandı.
ARAS - ELA ZİŞAN
İki adım attıktan sonra durdu ve usulca adama doğru döndü. Aras, bıraktığı yerde bakıyordu ona çaresizce. Genç kızın dudakları büzüldü.
"Sadece..." dedi usul usul, sonra derin bir nefes aldı. "Sadece merak ediyorum."
Genç kız konuşurken Aras, ondan akan duygular ile gözlerini yumdu. Kızın gözleri kırgın sesi hüzünlüydü. Ve bu onu yaralamıştı.
"O mektuplar yalan mıydı? Benim en başından aşık olduğum, satır aralarında ki o yoğun duygu... Yalan mıydı? Güzel yazabiliyorsun diye mi kuruldu yani o cümleler?"
"Hayır!" dedi genç adam aceleyle! Aynı aceleci tavır ile hemencecik kızın yanına gidivermişti.
"Hayır!" diye yineledi sonra. "Benim cümlelerim aşkımın eseriydi Ela. Seni düşünürken dökülüverdi hepsi kalemimden!"
Duydukları ile gözünden yaşlar süzüldü Ela'nın. Dudakları titredi, kalbi buruldu.
"O zaman nasıl vazgeçtin bu kadar kolay? Nasıl! Ben, içimden atamazken ve durumumuzu bile daha kabul edememişken! Sen nasıl bu kadar çabuk geçebildin?"
"Geçmedim." dedikten sonra ellerini kızın kollarına koydu tedirgin bir şekilde. Gözlerinin içine baktı usul usul. "Nasıl geçebilirim ki senden?"
"Kim peki o?"
Genç kız, başka bir şey söylemedi, söyleyemedi! Gözleri yeşil gözlere kilitlendi usul usul, vereceği cevabı bekledi. Kardeşim desin istedi. Arkadaşım, kuzenim, akrabam... Ama hiç birini demedi Aras, elleri usulca genç kızın kollarından düştü. Ela Zişan'ın kalbi paramparça oldu. Adamın tek istediği güven duygusuydu, kadın sessizliği bambaşka yorumladı. Olan, tertemiz bir aşka oldu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT AŞKLA BAŞLAR
Fiction généraleKelebek misalidir aşk Anlamayana ömrü günlük Anlayana bir ömürlük... (Nazım Hikmet) * Neydi sevmek? Neydi aşk? Yıllarca sessiz sessiz seven mi daha aşıktı, ilk görüşte vurulan mı? Bir an da mı ortaya çıkardı aşk? Yoksa zamanla mı gi...