Kelebek misalidir aşk
Anlamayana ömrü günlük
Anlayana bir ömürlük... (Nazım Hikmet)
*
Neydi sevmek? Neydi aşk? Yıllarca sessiz sessiz seven mi daha aşıktı, ilk görüşte vurulan mı? Bir an da mı ortaya çıkardı aşk? Yoksa zamanla mı gi...
Hastayıııımmm!!! Çok fena hastayımarkadaşlar. Bu tempoya vücudum dayanmadı 😔😔 Üstelik hastayım diyeyatamıyorum da , çalışmam gerek 😔😔😔 Ne yapacağım? 😕😕
Diğer bölüm yorumu için simalorduluoglu'na teşekkür ederim 😉
Sadece çocukken güler insan, diğerleri gülmek değildir. Çünkü insan büyüdükçe komikliklere değil, acılara gülmeyi öğrenir.
-Bob Marley
*
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Arabadan inmek hiç bu kadar zor olmamıştı Damla için. Bugün Aslanlı Holding'e, yarın ki 50. yıl partisinin son durum raporunu sunmaya gelmişti. Fakat bugün diğer günlerden gergindi. Çünkü 1 hafta önce öğrendiği şeyler hiç iç açıcı değildi. O sözler yılanın zehri kadar yakıcıydı.
Katil diyordu o sözler Yavuz için. Karısının katili, babasının ölüm sebebi diyorlardı Yavuz'a. Damla bu sözleri duymuş olmamayı yeğlerdi ama...
-1 hafta önce-
Yine organizasyon ile ilgili son durumu rapor etmek için gelmişti şirkete. Aslında hiç bir organizasyonu böyle hafta hafta rapor etmemişlerdi ama Yavuz takıntılı derecede disiplinli bir adamdı ve işin her anından haberdar olmak istiyordu ve Damla yetkili kişi olarak diğer 4 seferde olduğu gibi rapor vermeye gelmişti. Nurbanu'yu yollayabilirdi böyle şeyler için elbette fakat... Adam buz kalıbı gibi olsa da... Damla itiraf ediyordu ki Yavuz ile zaman geçirmek hoşuna gidiyordu ve sırf bu yüzden her hafta bu eziyeti çekiyordu. Ama deydiğini düşünüyordu. Sonuçta Yavuz Aslanlı ile bir iki saat geçirmek ona iyi geliyordu. Evet aklı her seferinde biraz daha karışıyordu. Evet Damla'nın bunu bile bile hala Yavuz ile görüşmesi ateş ile oynamaktı ama nerdeyse 30 yaşına merdiven dayamış biri olarak hayatında ilk defa bu denli garip bir hoşlantı yaşıyordu ve sonuna kadar gitmek istiyordu. Tamam Yavuz ilk başta ondan haz etmiyor gibi baktığında Damla kendine kızıp adama yüz vermemek konusunda kararlıydı fakat tanıştıklarının ertesi günü organizasyonu konuşmak için adam şirkete geldiğinde birazcık daha ılımlıydı ve Damla onun ilk kez tanıştığı herkes ile mesafeli olduğunu görmüştü. Doğal olarak yüz vermeyen taraf Yavuz olmuştu! Eriyip giden taraf ise Damla. Adam bir de yüz verse neler olurdu kim bilir? En sona giderdi herhalde
Damla kendi kendine "Edepsiz!" diye söylenip kıkırdarken Yavuz'un odasının olduğu katta durmuştu asansör. Damla istemdışı asansörün aynasından kendine bakıp, güzel olduğuna kanaat getirince bir de kendine göz kırpıp çıktı asansörden. Adımları ve duruşu öyle kendinden emindi ki... Yavuz'un sekreteri gelen kızı gördüğünde kadınsı bir kıskançlık ile kaşlarını çattı. Bir insan nasıl bu denli mükemmel olabilirdi ki? Kaç yıldır bu işin içindeydi, böylesini çok az görmüştü. Kadın ona selam verirken de, Yavuz ile toplantısı için içeriye girerken de veya toplantı süresince bu kıskançlık geçmemiş, aksine onu arayan arkadaşı ile Damla'yı dedikodu malzemesi yapmışlardı.
