İlk öpücük...

406 27 6
                                    

-YB ne zaman boş kalırsam arkadaşlar siz beğenileri eksik tutmayın bütün bölümleri beğenin. :D:DD:D:D:D-

"Çünkü ben hissediyorum Darren. Sen bana her baktığında. Kokunu her içime çektiğimde. Bana her baktığında düşünemiyorum." Çocuk arkamdan fısıldadı.

"Bence normalde de düzgün düşünemiyorsun." Pes etme Eliz.

"Darren ben sana her baktığımda kaybolmuş bir parçamı görüyorum. Gerçek kimliğimi buluyorum. "

"Eliz..."

"Hissetmiyormusun? Seni saran garip duyguyu..."

"Eliz yeter." Dedi Darren nefes vererek. Bu kadar gaza gelmişken duramazdım.

"Hayır." Dedim ve aramızda kalan son adımıda geçip kollarına atladım ve ellerimi boynuna sardım. Ona o kadar yakındım ki. Burnuma çarpıp iki yana ayrılan nefesinin yanaklarımı nasıl okşadığını hissedebiliyordum. Hızlanan nefesim onunkinide hızlandırmıştı. Gözlerine hiç bu kadar yakından bakmamıştım. Derin kuyularıma hiç bu kadar yaklaşmamıştım. Onun gözleride benimkilere kitlenmişti. Belimi saran sıkı kolları ile kendimi ilk defa bu kadar güvende hissetmiştim.

"Beni seviyorsun?" Bu daha çok bir soru gibiydi. Sorusuna başımı sallayarak cevap verdim. Başını eğdi ve burnu burnuma sürttü. Teninin kokusunu ciğerlerime depoladım. Dudaklarımın üstünde ki tenin yaydığı ısıyı hissedebiliyordum ama hala daha tenine dokunamamıştım. Kendini geri çekti. Aniden başka bir yerde olduğumuzu anlamıştım. Burası bir göle bakan tepenin yamaçlarındaydı ve ağaçlar arasında yükselen güneşin seyrek ışıkları bize vuruyordu. 

"Ben tehlikeliyim Eliz ve bu günden sonra aynı zamanda senin düşmanınım. Seninle olamam. Hissedemediğim bilmediğim duygularım için seni yıpratamam."

"Ben sensizken daha çok yıpranıyorum. Bırakta göstereyim sana Darren. Aşkı hissedebiliyorsun."

"Hissedemiyorum Eliz. Ben hissedemiyorum." Gözlerini benden kaçırıyordu.

"Darren." Bana bakmıyordu. "Darren bana bak." Boynuna doladığım ellerimi çözdüm ve yüzünü iki avucumun arasına aldım. O an aklıma tek bir cümle gelmişti.

Açlık bizi ancak duygularımızın en doruklarındayken ele geçirir.

Ona iyice yaklaşıp dudağına küçük bir buse kondurdum.

Dudaklarıma yapıştı. Ona karşılık vermiyordum ama giderek artan duygularım vücud hareketlerimden hisediliyordu. Kollarımı içeri toladım beni resmen esir almıştı. Dudağımı dişleyince aniden kendimi yerde buldum. Üstüme çıkmıştı. Ona karşılık vermeye başladı. Ben daha ne olduğunu anlamadan yanağımı okşayan elerinde ki tırnakların uzadığını hissetmem bir oldu. Darren ne olduğunu anlar anlamaz kendini geri çekti ve yanıma oturup bağdaş kurdu. Gözlerinide sımsıkı kapattı. Toparlanıp oturdum ve dizlerimden destek alıp onun alnından öptüm. Geri çekilip ona baktığımda ellerini yumruk yapmış bir şekilde dizlerinde duruyordu. Ellerimi yumruklarının üstüne koydum. 

"Darren gözlerini aç." Kılını dahi kıpırdatmamıştı. "Darren lütfen gözlerini aç." Baştan hiçbir şey olmadı ama aniden gözlerini açınca simsiyah parlak gözlerle karşılaştım. Korkmuştum evet ama sevincim bunun yanında çok daha baskındı. Küçük bir kahkaha atınca Darren kaşlarını çattı.

"Tabiki hissetmiyorsun. Söylesene hangi kızda böyle bir kontrol sorunu yaşadın?" Darren'ın gözlerinde ki siyahlık bir boya gibi toparlanmaya başladı ve göz bebeklerinin içine doğru çekildi. 

İlk öpücüğümü ona vermiştim ve bunu sırf adranalinden dolayı istemsizce yapmıştım ama pişmanda değildim. Gerçi adranalin geçince kıpkırmızı olacağımı ve onun yüzüne bakamayacağımı biliyordum ama insan seviyor işte...

"Sen tam bir manyaksın."

"Beni seviyorsun?" Dedim onun repliğini çalarak.

"Lanet olsun, bilmiyorum. Bilmiyorum ama kesinlikle hiç bilmediğim bir şeyi senin için beslediğimi biliyorum." Eğilip beni öptü. " Ama bunun ne olduğunu bilmiyorum." Dedi alnını alnıma dayıyarak.

Başını çekti ve ayağa kalktı. Belimden tuttarak beni ayağa kaldırdı. Ve kolumdaki kopmuş etten hala daha sızan kanlı yaraya yakından baktı. Bileğimi avuçladı ve ağzına göötürdü. İğrenç bir yanma ile uyuşmaya başladım. Acımdan küçük çaplı çığlıklar atarken kolumu emen Darren'a baktım. Darren başını kaldırınca ağzım açık kaldı. Kolumda sadece bir derin çizik halini almıştı.

"Bunu nasıl yaptın?" Dedim büyülenmiş bir sesle.

"Bizimde küçük sihirlerim de var yani.." Dedi gülümseyerek. İçini çekti. "Birazdan buraya gelir. Benim gitmem gerek." Dedi derin bir nefes alırak. Tamam manasında kafamı salladım. Ondan ayrıldım ve gölün karşısında ki ışıkları yanan eve baktım. Nuni'nin evi....

Benim tanıyamadığım Nuni'min eevi. Kızarmaya başlamıştım. İşte başlıyor!!! Ben aptalmıydım. Nasıl olurda onun üstüne atlayabilmiştim?! Yeminle salaktım ben. Aptaldım bir kere bu gün kardeşim ölmüştü ama ben daha az önce gülüyordum. Kardeşim öldürülmüştü. Onun intikamını almalıydım ama Darren'dan da ayrılmamalıydım. Ne yapacaktım, ne yapabilirdim ki?! Biri beni omuzlarımdan tuttu. Aniden arkamı dönünce o çocukla karşılaştım.

"Gene mi sen?" 

"Ne yazık ki. Bende emir kuluyum. Yoksa sana bakıcılık yapmak beni de sinir ediyor."

-Devam Edecek-

Şeytan - Aşk - OyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin