"Bu sefer oyuna gelmezler canım.." Vücuduna tekmeyi indirdim. Adam tekmemle beraber savruldu. Achak'e döndüm.
"Sen iyi misin?" Başını salladı. Ayağı kalkması için yardım ettim. Ve onu kuytu bir yere çektim. "Ne taraftalar?" Achak'ın gösterdiği tarafa baktım ve o tarafa koşmaya başladım. "Yerinden kımıldama Achak!" Tamam anlamında onaylayan bir ses çıkardı.
Achak'ın gösterdiği yere ağaçların arasına daldım sesler yakından geliyordu ve hiçte iyi görünmüyordu. Nuni'nin bağıran sesini duydum. Neler oluyordu? Ona bir şey olmuş olamazdı değil mi? Nuni herkesten daha iyi gücünü kullanabiliyordu. Yani benim bildiğim kadarıyla... Sonunda küçük bir açıklağa geldim. Sesler kesilmişti.
"Nuni? Nuni neredesin?! Darren!" Diye bağırmaya çalıştım. Gölgeler arasından bir şey görünce saldırı pozisyonu alarak yere eğildim.
"Eliz?! KAÇ!" Ne olduğunu anlamadan kollarında Nuni'yi tutan Darren'ı gördüm. Aniden içimde bir boşluk oluştu. Heryerleri kan içindeydi. "Kaç diyorum Eliz. Koş!" Darren'ın bana bağıran sesiyle harekete geçtim ve onunla beraber geldiğimiz yeree koşmaya başladım. Darren, Nuni'yle eve doğru koşarken benim köşeye bıraktığım Achak aklıma geldi ve onu almak için geri döndüm. Dönmemle beraber dona kalmam bir oldu. Ormanın içinden siyah bir duman çıkıyordu ve hemen ardından onu gördüm. Kemiklerden oluşan neredeyse 3 metre boyunda ki garip yaratık elinde keskin bir şeyle dumanın içinden çıkıyordu. Achak'e baktığım sırada göz göze geldik. Dudaklarını oynattı.
"KAÇ!" Ah Lanet Olsun gene bir seçim yapacaktım. Eve doğru koşan Darren'ı gördüm onlara vakit kazandırmalıydım. Belki nehre gidersek kurtulabilirdik. Ama ya Achak?
Achak'e doğru koşmaya başladım. Duman'a yaklaştıkça akciğerlerimin yanmaya başladığını hiseddiyordum. Duman normal bir duman değildi. İçinde ki bir şey sizi içten parçalıyormuş hissi veriyordu. Achak'in dumanın içinde kaybolmasına az kalmıştı, en sonunda onun yanına vardım ve ona yardım ettim. Sırtıma değen duman derimi yakmaya başladı.
"Ah! Bu nedir?" Achak'i kaldırıp bir kolunu omzumdan sarkıttım ve koşmaya başladım. Sırtım cayır cayır yanıyordu. Kollarım ve bacaklarım giderek uyuşuyordu...
"Eliz. Beni sıkı tut." Elimden geldiğince sıkı tuttum. Aniden garip bir şekilde tozlaştım ve etraf bulanıklaştı. Aniden kendimizi evin kapısında bulduk. "Bu benim son gücümdü... Art-" Başı öne düştü... Bayılmıştı değil mi? Bayılmış olmalıydı. Merdivenlerden koşarak çıktım. Darren koşarak Achak'i kucakladı ve evin içinden geçerek arkada ki göl verandasına doğru koştu bende hemen ardındaydım. Nuni'yi bir kayığa koymuştu ve Achak'i de hemen yanına yatırdı.
"Bir kişilik yer kaldı,bin."
"Ne diyorsun?" Beni arkaya doğru iteledi.
"Sana bin dedim."
"Darren! Kendine gel! Benim için o kadar şey yapmışken, bu kayığa binmemi mi istiyorsun? Benle dalga mı geçiyordsun?" Onun yanına geçtim ve omzuma koyduğu ele elimin tersiyle vurdum. Bana bağırmaya başladı.
"Anlamıyor musun? Hala daha neler olduğunu çözemedin mi? Bunların hepsi benim yüzümden başına geldi. Benim ve saçma oyunlarım yüzünden... Neden seni seçtiysem? Neden benim karşıma çıktıysan?!" Şoktaydım..
"Oyun mu?"
"Evet, oyun. Sence ben izin vermeseydim bana aşık olabilirmiydin? Sence başın benim oyunuma girmeseydin bu kadar çok belaya girermiydi?"
"Evet sana aşık olabilirdim çünkü ben senden ilk gördüğüm andan itibaren hoşlanmaya başladım..."
"Sence benim oyunum tıkır tıkır işleseydi, kızkardeşin şimdi hayatta olabilir miydi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytan - Aşk - Oyun
RomanceGözlerime Bakamıyorsun Çünkü Sende Karanlıktan korkuyorsun! Karanlığın içinde kaybolan kızın, Siyah parlak ışığın peşine düşmesi.... Kaybedilen geçmişin, Savaşılan ruhun, Siyah'ın içinde ki aşkın, Yalnız bir kızla birleşmesi gibi... İşte gerçek kara...