*******Resimde ki Deniz :DD :D Çok büyük hata yaptıı yaa!*****
Kızgınlıkla Bella'nın masasına tepsiyi bırakınca yerinden sıçradı.
"Afedersin."
"Pek inandırıcı gelmedi." Beni baştan aşağı süzdükten sonra gözlerini yüzüme dikti. "Gene ne oldu?" Ağzıma koca bir makarna yığınını attıp çiğnedim. Deniz yanımıza gelip, masaya çöktü.
"Eliz iyi misin? Neden telefonlarımı açmadın?" Gözlerimi devirdim. " En azından iyi olduğundan emin olurdum. Aniden patladım.
"Düşünebiliyor musunuz, zararlı olan ben çıkarmışım?! Sen gel onu benim külahama anlat, pislik." Deniz kaşlarını havaya kaldırdı ve içeceğinden bir yudum aldı.
"Peki gene neler oluyor?"
"Eldan'la biraz konuştuk. Darren'dan uzak durmamı istedi." Abim aniden gerilince onu baştan aşağı süzdüm bir şey saklıyordu. "Ne oldu?" Başını salladı.
"Hiç. Konuşmamı ister misin?"
"Salla, umrumda değil pis yelloz!" dedim ve tabağa gömüldüm. Bella bana iğrenen gözlerle bakıyordu.
"Dudağında ki yara acımıyor mu azıcık yavaş ye!"
"Kutsal işimi bölme lütfen." Bir kaç dakika içinde bütün tepsiyi silip süpürmüştüm. Deniz'l futbol takımının yarı finallere çıkıp çıkamayacağı hakkındaa konuşurken bir kız geldi ve Deniz'in kulağına eğilip bir şeyler fısıldadı. Tamam kabul ediyorum, kız çok taş ama abimin tipini bilirim cici kızlardan hoşlanır. Gülümseyip ona baktım, o ise beni sallamadı.
"Neler oluyor?" dedim cilveli bir şekilde.
"Hiç." Bu hiçte sıradan bir hiç gibi gelmedi. Bella ile kimya laboratuvarına doğru yürürken. Nicholas'ı gördüm, bana doğru büyük adımlarla geliyordu.
"Eliz, koç tüm takımları topluyor toplu antreman var."
"İyide ben bir takıma girmedim ki." dedim Nicholas ve Bella'ya bakarak. Bella hayran hayran Nicholas'a bakıyordu. Bella bu çocuktan hoşlanmıştı.
"Koşu takımında değilmisin?"
"En son dördüncü sınıfta koştum." Bella aklına bir şey gelmiş gibi bana döndü.
"Tabi ki koşu takımındasın... Yazılmana gerek yok ki, hatırlasana birinci sınıfta ilk okulların koşu yarışmasına girip birinci olmuştun." Nicholas ıstık öttürdü.
"Vay be ilk okul mu, beşinci sınıfları nasıl geçtin?"
"Koşmayı severim." Dedim umursamazca. "Ne zamanmış?"
"Şimdi." Ne?! Bella'ya göz kırptım.
"Benim gitmem lazım." Gitmeden önce yanağını öpmek için eğildim. "İyi şanslar bebek." Dedim ve arkamı dönüp koridorda ikisini başbaşa bıraktım.
---------------------------------
Kıyafetlerimi ve spor ayakkabılarımı giymiş, çimenlerin üzerinde ısınıyordum. Sahada sadece bir kaç kişi vardı. Abim yanıma koşarak geldi.
"Senin ne işin var burda?"
"Sana da selam. Koşu takımındayım." Abim tekrar tedirgenleşince, kesinlikle yanlış giden bir şey olduğunu anladım. "Sen benden bir şeyler saklıyorsun." Abim tam itiraz edeceği sırada Koç'un düdüğü çaldı.
"Evet millet ormanda sıkı bir koşuya gidiyoruz. Temiz havayla ciğerlerimizi açıcağız ve yeni bir sezon için çalışmaya başlıyacağız. Koşu takımı kızlar tek sıra en öne." Kızların toplandığı yöne doğru yürüdüm ve oratda bir yere yerleştim. "Koşu takımı erkekler tek sıra kızların yanına." Erkekler yerleşmeye başladığı sırada bende ayak bileklerime doğru esniyordum. Doğrulduğum sırada bir çift mavi göz görünce yerimden sıçradım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytan - Aşk - Oyun
RomanceGözlerime Bakamıyorsun Çünkü Sende Karanlıktan korkuyorsun! Karanlığın içinde kaybolan kızın, Siyah parlak ışığın peşine düşmesi.... Kaybedilen geçmişin, Savaşılan ruhun, Siyah'ın içinde ki aşkın, Yalnız bir kızla birleşmesi gibi... İşte gerçek kara...