Şeytan - Aşk - Oyun

İç Savaş

-İlk kitabımın sonuna gelmek üzereyeyim umarım yeni gelecek kitaplarıda okursunuz. Votes ve yorumları eksik etmeyin. Ve devamını heyecanla bekleyin...-

Aniden oluşan baskı o kadar çoktu ki. Bir milyon bilginin beyninize girmeye çalıştığını düşünün ne kadar çok baş ağrısı yapar... Ben 10 kelime ezberkleyinceye kadar beynim iflas ediyor şimdi ise hayatım için mücadele vermek için çalı çırpı arasına saklanmış bedenimin gelmesini beklerken başımın patlıcakmış gibi znklamasını takmamaya çalışıyorum. Tanrım hayatımda heyecan isterken bunu kastetmemiştim ama eğer buysa bunu da kabul ediyom yani... Gene beyin kısa devr yaptı diyorum size başımda ayrı bir dünya var.

Aniden fark ettiğim dövüşme sesleriyle dünyaya geri dönmüş bulunmaktayım. Çalıların arasından fırlayarak çıktım ve açık araziye doğru yürümeye başladım. Darren bedenimin boynunadan tutmuş ve çoktan tırnaklarını batırmıştı.

"Planı biliyorsun değil mi? Ben bedene girdiğim gibi çıkacaksın. Aksi takdirde seni de kaybedemem." Başını salladı ama gözlerinden hiçbir şey okunmuyordu. Plan şuydu. Ben Darren'ı yol gibi kullanıcaktım. Benim şu an bulunduğum bedene tırnaklarını batıracaktı ve bende ilk Darren'ın bedenine sonra da Darren'ın yönlendirmesiyle kendi bedenime girecektim. Tabi çıkmam için mühürün kaybolması gerekiyordu ve ne zaman kaybolacağını bilmiyordu bu yüzden ay çıktığı andan itibaren boynumda tırnaklarla acı içinde kıvranacaktım. Bunları nerden mi-

"Sen nasıl?... Sen hayatasın..." Ve Eliz'in son düzgün kalmış aklıda kötü ruh ile ortadan kaybolur...

"Sana bu bedeni bıracağımı mı sandın? Bu benim bedenim?"

"Nas-"

"Nefesini tüketmede birazdan içerde konuşuruz..." dedim ona. Darren'a döndüm. Ve aşağı bağdaş kurarak oturdum. "Kan kaybından ölmemek için medatasyon yapıcam sakın bana dokunmasın ve sende şunları bana sapla..." Bir kaç saniye boyunca gözgöze durduk ve en sonunda gözlerimi kapatarak vücudumu rahatlattım. Evet nerde kalmıştım(keskin bir cı boynumda şuan) bunların hepsini nerden biliyordum... Bedenini kullandığım kızda benim gibiydi tek farkı benden daha fazla şey biliyordu. Onun bildikleri şimdi benim kilitlenmiş aklımın kapısını buldu ve aniden 'Hey millet bakın içerde parti var' denmiş gibi beynime hücum ediyorlardı. Vücudumu ne kadar çok sakin tutarsam hayatta kalma şansı-.

Aniden gelen dürtülme ile bütün konsatrasyonum uçtu ve keskin bir acı belkimiğime kadar işledi. Boynumdan akıp giden hatta fışkıran kanı hisedebiliyordum. Aman tanrım hala bedendeydim. Gökyüzüne baktım ay çıkmıştı. Darren neye uğradığını şaşırmıştı. Sanırım bu kadardı savaşmadan ölecektim. Gözümün önünde oluşmaya başlayan siyah sinekler... Öldüğüm göstergesiydi heralde. Parlak yıldızlara son kez baktım...

-------------------------------------------------------------------------------------------------------

Aniden ayağa fırladım. Kapkaranlık bir yerdeydim. Etrafta uçuşan korkunç çığlıklar vardı. Sanki işkence ediyorlardı binlece insana. Sonra gölgelerde bir kıpraşma oldu ve etraftan iniltiler gelmeye başladı. Gölgeler arasından bana yaklaşan şeyler zombiden farksızdı. Heryeri kan içinde yüzlerce insan karanlıktançıkıyordu. Birinin bileğimi kavramasıyla çığlık attım. Dönüp bakmamla çığlık atmam br oldu. Simsiyah gözleri vardı ama yüz hatlarına bakarsak sanırım bu Darren'dı.

Bu taraftan. Kapı burdan. Koşmaya başladık... Beni o kadar çok dolandırmıştı ki nerede olduğumu bilmiyordum. Bir kaç kapı geçtikten sonra aniden önümüzü gebne o korkunç zombiler kesti ve başka bir koridora daldık. Burda ki kapılar çok azdı benim beynimde i kapılar o kadar fazlaydı ki daha önce hiç açılmayanlar kapılar bile vardı, emindim. Aniden diğer koridorun ucuda zombilerin işgaline uğradı. Koridrda kapalı kalmıştı. Darren küfür etti. Karşımızda ki kapıya baktı ve beni çekerek içeri soktu ardımızdan kapıyı kapadı ve kilitldi. Aniden parlayan oda benim kahkahalarımla doldu tek sorun bu benim ağzımdan çıkmıyordu. Odada yankılanıyordu. Odaların diğer köşelerinden gelen bir esinti içimde bir kelebeklenme oluşturdu demekki Darren ben gülünce böyle hissediyordu. Bu Darren'ın duygularından sadece birisiydi. Benim hakkımda hissettiği şeydi.Ona döndüm ve dudaklarına küçük bir tebessüm kondurdum vek ona sıkıca sarıldım.