2 ➠ Esas Kimlik

24.9K 816 87
                                    

Bölümü okuyacak olanlara kısa bir not: Hayır sadist bir kişilik değilim, parmak olayının öyle olması gerekiyordu rahatsız olanlar olursa üzgünüm.
İyi okumalar...

"Patronun içeride işemekle meşgul. Görüşmemiz henüz bitmedi, toz olup adama kızlarınızdan birini ayarla."

O an kafası karışık halde ne yapacağını planlıyor olmasa patronunun müşterisine karşılık veremediği için içten içe kafayı yiyen iri yarı adama dakikalarca gülebilirdi belki.
Adam kasılmış suratını kendisinden saklamak adına yüzüne bakmadan başıyla onaylayıp çıktığında seri hareketlerle kitaplıkların alt bölmesinde bulunan dolap kapaklarına bakmaya devam etti.
Gözü masanın arkasındaki tabloya kaydığında tek kaşı kendisinden izinsiz kalkmıştı bile.
Jones bu klişeyi yapmış olabilir miydi?
Eline iki plastik eldiven geçirdi hızla.
Masanın ardına geçip tabloyu hafifçe kenara oynattığında ardında gördüğü duvara monte edilmiş büyük kasa ile içinden tablonun kasada olması adına dua etmeye başlarken duvardaki tabloyu dikkatle yere bırakıp incelemek için ellerini kasanın üstünde bir süre gezdirmeye başlamıştı.

"Giriş için parmak izi onayı."

Kasadan çıkan kadın sesi ile kaşlarını çatıp banyoya tekrar ilerleyerek pek de zayıf olmayan adamı süzdü. Kapıda bir kilit olmaması her şeyi mahvediyordu, onu yeniden odaya taşıması kapı açıldığı an yakalanması demekti. Adamın parmaklarına kısa bir bakış atıp aceleyle sehpadaki çantasına ilerledi.
Kesici bir alet koyduğuna emindi.
Görüş açısına giren küçük bir kompakt demir kesme aleti ile şaşkınca kaşlarını kaldırdı.
Bunu hangi akılla koymuştu çantaya?
Beyni o an başka bir seçeneği olmadığı gerçeğini yüzüne vurduğunda demir kesme aletini alarak banyoya ilerledi.

Kendine kızdığı tek konu ayrıntılı plan yapmadan görevlere gitmesiydi ve bunun lanetini her zaman yaşıyordu. Adam aniden bir görüşme ayarladığı için çok fazla hazırlık yapamamıştı. Düşünme vaktiydi, hangi parmağını kullanıyordu kasayı açarken?
Baş parmak?

İşine yarar kısmı kestiğinde kulağına dolan kemik kırılma sesi ile yüzünü buruşturuşuna engel olamamıştı.
Evet o bir ajandı, ama bu parmak kesmekten ya da boyun kırmaktan hoşlandığı anlamına gelmiyordu. Adamın kestiği baş parmağından akan kana banyoda bulduğu bir miktar peçete ile müdahale edip odaya geri döndü.
Parmağı kasa üstündeki hazneye yerleştirdiğinde gelen ses yanlış parmağı kestiğini gösteriyordu.

"Başarısız deneme. Lütfen yeniden deneyiniz."

Bu tarz kasaların birkaç başarısız deneme ardından içindeki bir asit aracılığıyla kendini imha ettiğini biliyordu. Banyoya hızla dönerek işaret parmağını kesti bu sefer.
Bu lanet herif neresiyle açıyordu kasayı?
İşaret parmağı da başarısız olduğunda dışarıdaki korumanın çıkan sesi duymamış olmasını dilemişti.
Tamam.
Kasayı orta parmağı ile açmak gibi bir esprisi olabilir miydi? Acelesi vardı ve yerde ölü yatan bedenin kasayı başka yerleriyle açtığından şüphelenmeye başlamıştı.

Orta parmağı da başarısız olduğunda içinden kapıyı açıp korumanın suratına güzel bir yumruk geçirmek gelse de kalan iki parmağı kesmek adına banyoya geri döndü.
Adam solak olabilir miydi?
İhtimallerden nefret ettiği gerçeği yüzüne sert bir tokat geçirdiğinde gözlerini yumup sabır dilercesine derin bir nefes aldı.

Kesme aleti küçük olmasaydı elini bileğinden kesmeyi düşünebilirdi belki.
Adamın kalan iki parmağını da keserek yere damlayan kanları umursamadan kasaya ilerledi. Madem sıradan gitmek işe yaramıyordu artık toplu kesecekti.
Yapacak bir şey yoktu...
Bu sefer serçe parmağını denediğinde çıkan geri sayım ile nefesini tutup hızla yüzük parmağını denedi.

Sessiz OyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin