Sessiz Oyun

29 ➠ Görev: Irak

Medya- Jeon Jungkook
İyi okumalar...

"Kim Jungkook, yeni ekip arkadaşınım."

Karşısındaki adamın ciddi olup olmadığını bir süre tartıp sonunda doğruyu söylüyor olsa bile bunun kendisini ilgilendirmediğine karar vererek arkasını döndü Davis. Bu adam görev arkadaşı olsa dahi oraya gittiklerinde onunla değil de kendi arkadaşlarıyla iletişim halinde olacağı bir gerçekti.

"Arabamı üssün otoparkında bıraktım, beni götürmeyi teklif edersen reddetmem."

Başını yavaşça iki yana sallayıp ara sokaktan sağa saparak ilerlemeye devam ettiğinde aklında kendisi adına önemli olan görevin detaylarını canlandırmaya çalışmıştı. Üs'te yapılacak toplantıda gereken güveni karşıya sağlarsa Taehyung ile tek başlarına bile hareket edebilirlerdi belki...
Yeniden eve ulaştığında kapıyı açarak girişten çantasını ve araba anahtarını aldı.
Peşinden gelmek gibi bir hata yapmadığını o an fark ettiği sözde görev arkadaşını göremeyişi kendisini mutlu ederken arabasına binip rahatlatıcı bir müzik eşliğinde üsse gitmeyi tercih etmişti.
Eğer göreve kabul edilirse rahatlatıcı bir müzik eşliğinde araba sürüşünü birkaç hafta özleyeceğinin farkındaydı. Sonunda üssün otoparkına park ettiği arabasından çıkıp asansörle gizli kata çıkarak toplantı salonuna vardığında salonda haz etmediği iki yönetim üyesi ve babasını bulmuştu.
Usulca u şekilli masanın etrafına dizilmiş sandalyelerden birine oturup beklemeye başladığında babasının kendisine attığı "boşuna uğraşıyorsun" bakışlarını görmezden gelmeye çalışıyordu.
Neden bir kere de kendisine güvenip arkasında durmuyordu ki?

"Görüyorum ki küçük Davis görev almaya oldukça hevesli. İlk kez geç kalmadığına şahit oluyorum."

Cevap vermeye dahi tenezzül etmeden oturduğu sandalyede dik bir duruş sergilemeye başladı Davis.
Son derece alaycı tavrın sahibi Robert Hall'a yanıt verirse bunun göreve alınmaması için bahane sayılacağından adının Gabriella olduğu kadar emindi.

"Bu görevi istiyorum."
Tek dediği buyken içeri giren Sky ve Sally ile derin bir nefes alıp yeniden kapıya çevirmişti bakışlarını.
Görev arkadaşı olduğunu iddia eden genç adam da içeri girdiğinde bekledikleri başka biri kalmadığını düşünerek aklında diyeceklerini son kez tarttı.

"Neden seni bu göreve alalım Davis? Üstelik tehlikeli bir kaçırılma vakasından son anda kurtulmuş olmana rağmen. Psikolojinin tam anlamıyla düzeldiğine nasıl emin olabiliriz?"

O an konuşan Acton Morris'in yaşlı bedeninde genç bir beyin barındırıyor olduğunu düşündü.
Hafifçe gülümsediğinde karşısına oturmuş olan Kim adını bilmediği asyalı ondan önce devam etmişti konuşmaya.

"Davis ve göreve aday diğer ajanların dosyalarını uzun süre inceledim efendim. Daha önceki görev dosyalarından anladığım, sizin ağır olarak nitelendirdiğiniz görevlerden dahi başarıyla çıktığıydı. Ona bir şans verilmesini talep ediyorum."

Harry ve Gabriella Davis'in kendisine attığı şaşkın bakışlara hafif bir gülümseme ile karşılık verdi Jeon.
Davis'in görevde bulunması adına üstlerden biriyle anlaşmıştı bile. Planlarının suya düşmesini göze alamazdı. Büyük kapı yeniden aralandığında içeri giren beden kasılmasına sebep olurken karşısındaki adamın kendisini savunmuş oluşunun şaşkınlığını bir kenara bırakıp sinirle dudaklarının içini ısırmaya başlamıştı.
Cara kendine olan güvenini yeterince yansıttığı sinir bozucu suratı ve kalan tüm benliği ile masada yerini aldığında arkadaşları dışında odadaki herkesin havasının değiştiğine şahit olmuştu.
Asyalı ajanın dahi bakışlarının meraklaştığını görebiliyordu. Tabii bu Cara'nın güzelliğinden ve emin duruşundan mıydı yoksa bir anda toplantı odasına dalmış olmasından mıydı emin değildi.