Medya- Davis'in bahsettiği film. İzlemenizi tavsiye ederim çok sevdiğim bir filmdir.
İyi okumalar..."Hayal edilen dünya, aslında her daim bize bir uyku ya da bir düş uzakta olmasına rağmen doyumsuz insanoğlu şunu ister: Hayalini kurduklarım ben hiçbir çaba sarf etmeden gerçekte de benim olsun. Bunun mümkün olduğunu düşünen var mı?"
Eğitmen kendisini dikkatle dinleyen çaylaklara yönelik sorusunu sorduğunda her biri başını hayır anlamında sallıyorken biri şu cümleyi kurdu:
"Seçilmiş kesim için mümkün."
Bunu söyleyen Sally'di.
Ses tonunun her zamanki gibi alay barındırıyor oluşuna göz devirip onu başıyla onaylayarak cümlesinin devamını getirdi Davis."Bir keresinde bir film izlemiştim. Filmde bizim dünyamızdaki gibi gökyüzü yoktu, gökyüzü yerine seçilmiş kesim, yani lüks yaşayanların dünyası kurulmuştu. Alt tabaka olanlar ise yıkık dökük şehirler ve suç barındıran bir dünyada yaşıyorlardı.
Bu insanlar yukarıda, lüks hayat yaşayanların dünyasından herhangi bir eşyayı üstlerinde barındırmadıkları koşulda bir saniyeden fazla duramıyordu.""Yani bir çeşit yer çekimi ile üst dünyaya ait olanlar alt dünya'da, alt dünyada yaşayanlar üst dünyada duramıyordu öyle mi? Yoksa bu yalnızca alt tabaka için mi geçerliydi?
Sally merakla sorduğunda başıyla reddetti Davis.
"İki taraf da birbirinin dünyasında bulunamıyordu. Her neyse, şu an ki zaman dilimi içinde tıpkı filmdeki gibi gerçek dünya ve ütopik dünya'yı barındırıyor bana göre.
Filmdeki lüks ve sefil dünya kavramı aslında gerçek dünya'nın zengin ve fakir kesimini anlatıyordu.
Basit bir örnek verecek olursak: Yeterince parası olmayan hastalıklı insanlar kendi çocuklarına tecavüz ediyorlar, ya da başkalarının genç kızlarına ya da erkeklerine bu hastalıklı düşünceleri besliyorlar.
Zengin olanlarınsa istedikleri an kollarına takabilecekleri, yataklarını dolduracak para meraklısı kız arkadaşları var.
Parası olmayanlar aileleri ile kavga ettiğinde aylarca sokakta yaşıyabiliyor, belki de soğuktan ölüyorlar o sokaklarda.
Peki ya zengin olanlar?
Çocuklarına 'Topla eşyalarını, seni Canada'ya gönderiyorum!' diye ceza veriyorlar."Çaylakların neredeyse hepsi gülerken Sally derin bir nefes almıştı.
"Tanrım benim de kavga ettiğimizde topla eşyalarını seni uzak bir ülkeye şutluyorum deyip cebime birkaç yüz bincik koyan bir babam olsaydı ne olurdu? Siktiğimin alt tabakasında doğmak zorunda mıydım..."
Her biri yeniden gülerken eğitmen, Sally ve Gabriella'ya hafif bir gülümseme gönderdi.
"Sally'nin dediğine hangi noktada katılıyorsun Gabriel?"
Sally kaşlarını hafifçe kaldırıp parmağıyla arkadaşını işaret etti.
"Eva beni yeterince övemiyor. Sen engin zekam ile kurduğum cümleyi en iyi açıklayabilecek kişisin güzelim."
Gabriella gülüp başını iki yana salladı.
"Para. Kilit kelimenin bu olduğunda hepimiz hemfikiriz değil mi? Parası olmayanların çabalaması gerekiyor. Her zaman, her konuda. Aç kaldıklarında ceplerindeki parayı düşünmek zorundalar, kendi yemeklerini kendileri yapıp birçok işlerini kendileri halletmek zorundalar. Kurdukları hayaller dahi belirli bir sınırda kalıyor, abartıya kaçtıklarında 'Yok artık, o kadar da imkansız düşünmeyeyim ya.' Diyorlar. Peki bu parası olan kesim için böyle mi? Özellikle zaten zengin ailelerde doğmuş olanlar için? Hani şu yurtdışı cezası verilenler."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Oyun
Action"Zavallı insanlar ölmeyi, güçlü olanlarsa yaşamayı seçerek intihar ederler Davis. Küçük intikam oyunumun sonunda senin hangisini tercih edeceğini merak ediyorum." - "Ruhunun ölümüne sebep olacak adamken bedenini tedavi etmem garip, değil mi? Seni öl...