İyi okumalar..."Doğru mu anladım? Çaylağın ile öylece elini kolunu sallayarak dışarı çıkmana izin vermemi istiyorsun?"
Başıyla onayladı Davis.
"Bir haftadır sürekli dövüş üzerine çalışıp simülasyon aletlerine giriyoruz. Artık gerçek birkaç vaka görmesini istiyorum."
"Ne gibi?"
Müdürün tek kaşı havaya kalktığında hafifçe gülümsedi Davis.
"Cinayet vakaları ile ilgilenmemize pek olumlu bakmayacaksınız ama ilk olarak kendisinin de öğrenip bana fikir açısından yardım ettiği bir cinayet vakasının sorgusuna katılmasını istiyorum. Bağlı olduğum üs bana çok fazla görev vermese de sizin zamanla bizim için en doğru olan görevleri seçeceğinize eminim."
Karşısındaki adamın kendiyle çatıştığını görebiliyordu Davis. Ondan bu kadar kibarca dışarı çıkmayı rica etmiş olmasa kendisini odadan kovacağını da biliyordu.
"Sizin için görevler belirleyeceğiz elbette ancak henüz iki haftanız dahi dolmadı Davis."
Hızla yanıtladı karşısındaki adamı.
"İstediğim izin bir günlük. Çaylağımın fiziksel olarak da psikolojik olarak da dinlenmeye ihtiyacı var efendim, onu yeterince zorladım bu bir hafta içinde."
"Bir gün için?"
Yeniden başıyla onayladığında elini çenesine sürtüp pek de hevesli olmayan bir tonda konuşmaya başlamıştı müdür.
"Pekala Davis... Bunu talep eden ilk eğitmen olduğun için size bir günlüğüne izin vereceğim. Çaylağa ve kendine dikkat et."
Teşekkür ederek odadan ayrıldığında yüzünde memnun bir gülümseme vardı.
Binadan ayrılıp Tae'yi aramayı planlıyorken odadan çıkar çıkmaz karşılaştığı Max'a başıyla selam verdi."Seninki odanda olduğunu duyunca bodrum katına atış talimi yapmaya indi."
İşte çalışkan çaylak diye buna derdi Davis.
Max'dan duydukları keyfini yerine getirirken başıyla onayladı.
"Tamamdır, görüşürüz."El selamı vererek asansöre ilerleyip bodrum katına indiğinde ses geçirmez duvarlar sayesinde üst katlarda atış sesleri duyulmuyor olsa da bodrum katına indiği an kulakları ağrımaya başladığı için hızla girişe asılmış olan siyah kulaklıklardan birini kafasına geçirip çaylağını aramaya koyulmuştu. Etraftaki tek renkli şey, florasan lambaların yaydığı cılız ışıktı.
İki metrede bir duruş yerleri belirlenmiş büyük odaya girdiğinde Tae'nin şarjörünü yenilediğini görüp yanına ilerledi. Hedefi tam gözünden vurmasını işaret etmek için kendi gözünü gösterdiğinde çaylağı hafif bir baş selamıyla kollarını ileri uzatıp biraz kendine doğru çekti ve tek gözünü kapatıp odaklandı.
Poligomdaki hedef figürünü tam gözünden vurduğunda başıyla onaylayıp omzuna iki kez beğeniyle vurmuştu Davis. Onu çok sık övmediğinden bu hareketi çaylağın gülümsemesini sağlamıştı.Kendisi de hemen yan tarafında yerini alıp sağında kalan düğmeye basarak önünde üç farklı figürün değişik açılarda durmasını sağladığında atış için koyulmuş silahlara kısaca göz atıp tabancalardan birini eline aldı.
MC R9.
Yarı otomatik kısa geri tepmeli tabancalardan en sevdiğiydi. Tabancaya sevgi dolu bir bakış atıp kendisi için dizilmiş olan hedeflerin en arkada olanını kalp ve dalağından, ona göre daha sağda kalan hedefin alnından ve gözünden en yakınında olanı ise sağ ve sol omuzlarından vurdu.
![](https://img.wattpad.com/cover/17788989-288-k750799.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Oyun
Action"Zavallı insanlar ölmeyi, güçlü olanlarsa yaşamayı seçerek intihar ederler Davis. Küçük intikam oyunumun sonunda senin hangisini tercih edeceğini merak ediyorum." - "Ruhunun ölümüne sebep olacak adamken bedenini tedavi etmem garip, değil mi? Seni öl...