İyi okumalar...
Kıpırdamadan kendisini nişan almış bekleyen kıza sıkılmış bir bakış attı Edward.
Gabriella'nın bütün arkadaşları kendisi gibiydi anlaşılan.
Daha önce de kendisine bayılmayan kadınlar tanımıştı ama bu kadınlar onu hiç tanımadan nefretle bakıyorlardı...
Bunu sevmişti."Arkadaşın bu gece buradan kurtulacak küçük kız. Senin için aynı sözü verebileceğimi sanmıyorum."
Başını alayla sallayıp hemen ardından bakışlarını kendisine doğrultulmuş silahla buluşturdu.
"Piyanonu vurmuşlar."
Eva karşısındaki adamın yanına gelen maskeli ile kaşlarını çattı.
Savunmasızca iki adamın karşısında duruyor oluşunun onu korkutmayışı normal miydi?"Şakanın sırası değil, küçük bir misafirimiz var."
"Şaka yapmıyorum, gövdesine üç kurşun girmiş, muhtemelen içinde de hasar oluşmuştur."
Edward birkaç saniye donup bakışlarını kıza çevirdi.
Piyanosunu aldıracak zaman bulamasa da silip arka odalardan birine saklamıştı.
Etraf durulduğunda aldırmayı planlıyordu bebeğini. Gerçekten vurulmuş olamazdı değil mi?"O taraftan gelen sendin. Bebeğime dokundun mu?!"
Şartelleri açmadan önce iki adamı susturuculu tabancası ile vurmuştu Turner, birinin bir nesne üstüne düştüğünü görüp iki el daha ateş etmişti ama...
Asıl soru piyanonun burada ne işi olduğuydu ona göre."Tam bir ruh hastasısın değil mi? Benim piyanonu vuruşum değil de onun burada bulunuşu esas problem olmalı."
Kendisine doğru gelen adam silahı umursamadan saçını kavramaya çalıştığında göğüs boşluğuna yumruk atıp geri çekilerek silahın emniyetini açtı.
"Gördün değil mi? İtiraf etti. Bebeğimi o vurmuş!"
Jeon başını hafifçe yana eğmiş ikisini izliyorken Edward'ın kızı neden sağ tuttuğunu düşünüyordu.
Bir saniye düşünmeden öldürmüş olması gerekirdi oysa.
Elindeki silaha rağmen."Bittin sen sürtük. Bundan sonra sana rahat nefes yok."
Eva en çok bu durumlarda kızıyordu kendisine.
O Gabriella gibi değildi, canına kast etmeyenleri kolay kolay vuramazdı.
Bu adamın aşağılayıcı tavırları onu öldürmek istemesine sebep olsa da dövüşmeye çalışmak dışında kendisini öldürmek adına hamleler yapmayışı engeldi."İkiniz de karşınızdaki tarafından vurulmayı mı bekliyorsunuz? Fazla sakin göründünüz gözüme-"
Hemen sol tarafında duran camın kırılışı ve duvara saplanan kurşun ile Jeon birkaç adım geri çekilip yere eğildi.
Eva bunun kendisini korumaya çalışan tetikçileri olduğunu anladığından istifini bozmamıştı."Şunu halledip geliyorum. Silahımı al, kızı da ya öldür ya da sal."
Kurşundan hiçbir şekilde korkmamış olan adamı süzmeye devam etti Eva. Bu nasıl bir adamdı böyle?
"Onunla dışarıda uğraşman daha zevkli olur, güven bana."
Eva kaşlarını kaldırmışken Edward Jeon'dan silahı alıp kendisine döndü.
"Arkadaşın ile ortak kader yaşayacak olmanız kötü oldu. Şanslısın ki seni küçük bir odaya tıkmayacağım, sana dünyanın her yerini dar edeceğim. Şimdi defol git."
Kendine fazla güveniyordu bu adam.
Söz konusu yaşam kaynağı piyanosu olunca Edward'ın her şeyi yapabileceğinden habersiz geriye doğru temkinki adımlar attı Eva.
Burada onunla çatışması demek sağ çıkamama ihtimali var demekti.
Riske atmayacaktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/17788989-288-k750799.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Oyun
Hành động"Zavallı insanlar ölmeyi, güçlü olanlarsa yaşamayı seçerek intihar ederler Davis. Küçük intikam oyunumun sonunda senin hangisini tercih edeceğini merak ediyorum." - "Ruhunun ölümüne sebep olacak adamken bedenini tedavi etmem garip, değil mi? Seni öl...