Sessiz Oyun

27 ➠ Dönüş

Medya- Taehyung ve Alex
İyi okumalar...

Yaklaşık iki haftadır Ji Sub'a dair herhangi bir iz bulamadıkları için zaten yerlerde olan modu iyice düşmüştü Walsh'un.
Sally ile sorgudan kaçan pembe saçlı kızın peşine düşmüşlerse de karşılarındaki ekibin son derece profesyonel olduğu ve saklanmadaki beceri yeteneklerini yok sayamayacaktı.

"Başta bu görev için çok hevesliydim. Artık umutsuz olduğumu anlatmama gerek yoktur umarım..."

Zayn sıkıntıyla konuşup elindeki laptobu eliyle biraz öteye ittiğinde derin bir nefes aldı Walsh.
İki haftada kayda geçecek ufak bir bilgi dahi bulamamış oluşu profesyonelliğine sürülmüş bir lekeymişçesine tam karşısında kendisine göz kırpıyordu. M17 ajan arşivlerine ulaşımı denemişlerdi, ancak bu da zannettikleri kadar kolay olmamıştı.

"Gözden kaçırdığımız bir şeyler mutlaka olmalı..."

Kendi kendine söylendiğinde çaylağı yeniden söze girdi.

"Sana şöyle anlatayım. İnternet dünyasını bir denizmiş gibi düşün. Benim dahi o denizde ulaşabildiğim toplam kapasite bir kova su olabilir en fazla. M17 bilgisayardan benden çok daha iyi anlayan hacker'lara sahip.
Eğer eski ajanlara dair belgeler dijital ortamda varsa bile çok iyi saklanmış olmalı. Tanıdık birini bulup dosya arşivlerine bir kez daha bakmalıyız-"

Duraksadı. Ji Sub kimin baş düşmanıydı?

"Harry Davis."

Walsh tanıdık ismin döküldüğü dudaklara bir saniye bakıp bakışlarını çaylağının gözleriyle buluşturarak cümlenin devamını beklemeye başladı.

"Büyük ihtimalle Harry Davis'te dosya. Neden düşmanının dosyalarını kolay ulaşılabilecek bir yere koysun?"

"Eğer onda olsaydı çoktan Kore'ye gidip Ji Sub'ın oğlunu araştırmaya başlardı."

"Nereden biliyoruz başka birini görevlendirmediğini?"

"Neden bize haber vermeden bunu yapsın?"

Bir süre düşündü Zayn.
Dosya bilgisayar arşivlerinde yoktu, dosyalanmış arşivlere de bakıp bulamamışlardı. Peki öyleyse neredeydi?

"Zayn, kafama koyduğum bir işin peşini kolay bırakmam. Ancak adamı bulacağız diye Gabriella'nın da güvenliğini hiçe sayamayız. Gözümüz üzerinde olmalı."

Çaylağından baş onayı aldığında derin bir nefes alıp önündeki dosyalara bakmaya devam etti.
Önündeki görevlerden birini seçip üç çaylağı ile başarıyla yerine getirmesi gerekiyordu.
Ardından Ji Sub ile ilgilenmeye devam edecekti.

♔

Davis bir gün önce taburcu edilip eve dönmüştü. Başından ayrılmayan Rose, Tae ve babası artık bağırmak istemesine sebep olsa da dayanmaya çalışıyordu.

Yarası tamamen kapanmasına rağmen ayağa fazla kalkmaması için baskı yapan babası ve Tae'nin bu denli iyi anlaşmış olması sinirlerini bozsa da mutlu bir tarafı da olduğunu inkar etmeyecekti. 
Jeon olayının yaşandığı gün bunu yakınlarına söylemiş olsaydı nasıl olurdu düşünmek bile istemiyordu. İki hafta önce Jeon'u gördüğü gün Rose gelip onu gördüğü saati sorarak o aralıkta herhangi bir şey görüp görmediğini sorgulamıştı. Odanın hemen önünde bulunan kameradan Jeon'un kapı pervazında göründüğü, ardından gittiği kısımlar silinmişti çünkü. Bunu tek fark eden de Rose olmuştu, güvenlik kamerasından sorumlu kişiler değil.

"Çok güzel..."
Diye geçirmişti içinden.

"Hastanede bile onu gizleyecek adamları var..."